Ekonomi

Yazlığını kiralayan ev sahipleri dikkat! Bunları yapmadıysanız yüklü ceza ödeyebilirsiniz

Jandarma ekipleri A.Ö’nün evinde yaptığı kontrolde, evin günübirlik kiraya verildiğini tespit etti.Kiralama konusunda kolluk kuvvetlerine bilgi verilmediği ve kimlik bildiriminde bulunulmadığı gerekçesiyle A.Ö’ye 14 bin 705 lira ceza uyguladı. Bölgede günlük olarak evler ortalama 150-300 lira arasında kiraya veriliyor.

Peki yazlık evleri kim günlük-haftalık kiraya verebilecek?

Sahip olduğunuz yazlığınıza/villanıza/konutunuza bu yaz çeşitli nedenlerle gidemeyebilirsiniz. Boş kalmasın diye birilerine kiraya verip para da kazanabilirsiniz. Bu durumda kazandığınız kira tutarı 2019 yılı için yıllık toplam 5.400 TL’nin altındaysa (aşağıda bahsedilen vergi değerinin %5’i kiralanan süreye isabet eden tutarı da 5.400 TL’nin altındaysa) vergisel herhangi bir sorun yok. Ancak 5.400 TL’nin üstünde bir kira geliri elde ettiyseniz 2020 Mart ayı içinde beyan edip, gelir vergisini de ödemek zorundasınız. Aksi takdirde vergiyle birlikte hem cezasını hem de gecikme faizini de ödemek zorunda kalacaksınız.

Yazlık evinizden elde ettiğiniz kira gelirlerinden kaynaklanan mali yükümlülüklerinizi bir kenara koyarsak, yazlığınızı başkasının kullanımına tahsis ederek kira geliri elde etmeniz mevzuat açısından basit ve masum görülebilir. Ancak; 11 Ekim 2013 tarihinde yürürlüğe giren yasa ile idari para cezasıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Söz konusu yasa ile başta günlük kiralık evler olmak üzere, süreli kiralama yapılan evler pansiyon statüsüne alınmış ve bu evlerin de kiraya verilebilmesi için ruhsatlı olma şartı getirildi. Bu uygulamada başlıca amaç vergi kaybının önlenmesi olup, günlük kiralama yapan bu yerlerde konaklama yapan kişilerin geçici ikamet yerlerini otel ve pansiyonlarda uygulandığı gibi kimlik bildirim sistemine dahil edilmiş oldu. Kanun gereği belirlenen müeyyidelere uymayanlara ise kabahatler kanununun ilgili hükümleri gereğince idari para cezası kesilmesi öngörülmüştü.

Vergi kaybı yılda 2 milyar TL

Söz konusu yasa tabii ki ortaya çıkış bakımından yazlık kiralamalarına yönelik çıkarılmış bir yasa olmaktan çok, büyük şehirlerde yaygınlaşan günlük kiralanan ev veya apartlara yönelik getirilen hem mali kontrol hem de iç güvenlikle alakalı bir düzenlemeydi. Ayrıca hala etkin bir kullanım alanına sahipte olmayan bu kanun hükmü; süreli kiralanan yazlık evleri kapsaması ve kanunun bu açıdan uygulanabilirliği de ayrıca bir tartışma konusudur. Bu duruma istinaden geçtiğimiz günlerde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair Kanun Tasarısı Taslağı hazırladı. TÜRSAB tarafından yapılan açıklamalara göre; Türkiye’de bu şekilde kiralanan yaklaşık 100 bin evin olduğu, her yıl yaklaşık 15 milyon yerli ve yabancı turistin de bu evleri kiraladığı ve bu konudaki vergi kaybı ise 2 milyar lirayı buluyor. Kanun tasarısı yasalaşırsa eğer; yerli ve yabancı kişiler tarafından geleneksel yöntemlerle veya internet aracılığıyla yapılan kiralama işlemlerinin artık seyahat acenteleri tarafından gerçekleştirilmesi, bu sayede neredeyse tamamı kayıt dışı olduğu için haksız kazanca ve devletimizi mali açıdan ciddi vergi kaybına yol açan bu durumun önüne geçilmesi öngörülmüştür.

Mevcut durumda yapılan kiralamalardaki mali yükümlülük

Öncelikle uyaralım, Maliye Bakanlığı son yıllarda trend haline gelen yazlık evini kiralayanlar için geriye dönük 5 yılı kapsayacak şekilde inceleme başlatmak üzere! Nedenine gelince; yazlık evini kiraya verenlerin kira karşılığı aldıkları bedellerin “Gayrimenkul sermaye iradı” olarak beyan edilip, bu irat üzerinden gelir vergisi ödemeleri gerekmekte idi. Ancak, Gelir Vergisi Kanunu’na göre yazlığınızı; muhafazası maksadıyla bedelsiz olarak başkasının ikametine bıraktıysanız, usul füru veya kardeşlerinizin (anne, baba, büyükanne ve büyükbaba, çocuklar ve torunlar) ikametine tahsis ettiyseniz, akrabalarınız sizinle aynı evde veya dairede ikamet ediyorsa emsal kira bedeli hesaplanmayacak yani kira bedeli almanız söz konusu bile olmayacaktır.