Felsefe Grubu Öğretmenlerinden MEB'e Düşünme Eğitimi Baskısı

BİMER, AKİM, Dilekçe Komisyonu, sosyal medya vb. bütün kanalları kullanan Felsefe Grubu mezunları, Düşünme Eğitimi dersinin kendilerinin hakkı olduğunu ifade etmektedirler. İşte Dilekçe Komisyonunda binlerce kişinin imza attığı dilekçe metni.

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA / ANKA

RA

Konu: Felsefe grubu öğretmenlerinin Düşünme Eğitimi dersi için atanması ve kadro mağduriyetleri hakkında.

Türk Milli Eğitim sisteminin genel amaçlarından biri; öğrencileri beden, zihin, ahlâk, ruh ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişen bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüslere değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmektir.

Öğrencilerin becerilerinin arttırılması ve Türk Milli Eğitim sisteminin amaçlarının gerçekleştirilmesi, düşünme eğitimine önem verilmesi ve öğretilen düşünme becerilerinin işe koşulması ile mümkündür. Türk Dil Kurumu literatüründe Düşünme, “dış dünyanın insan zihninde yansıması; duyum, izlenim ve tasarımlardan ayrı olarak, aklın bağımsız ve kendine özgü durumu; karşılaştırmalar yapma, ayırma, birleştirme, bağlantıları ve biçimleri kavrama yetisi.” olarak tanımlanmaktadır. Bir devlet üniversitemiz yüksek lisans öğrencisi tarafından gerçekleştirilen tez anketine katılan Düşünme Eğitimi Programında ders veren 59 öğretmen ve çalışmaya katılan 72 ilköğretim müfettişinin Düşünme Eğitimi Öğretim Programının Öğelerine İlişkin Anket Bulgularında; “Öğretmenlerin programla ilgili kararsız olmaları bu programı gereği gibi uygulayamadıklarını, programın felsefesini tam olarak anlayamadıklarını, programdan memnun olmadıklarını, programı içselleştirmediklerini ya da seçmeli ders olduğu için önem vermediklerini gösterebilir. Ayrıca programın öğretmene yeterince rehberlik etmemesi, kapsamının iyi açıklanmamış olması, öğretmenlerin bu konularda eğitilmemiş olmaları programla ilgili öğrencilerde dahil olmak üzere genel olarak kararsız oldukları, Programın kapsam, içerik ve etkinliklerinin yeterli olmaması da müfettişleri kararsızlığa düşürmüş olabilir. Bu nedenle müfettiş, öğretmen, gözlemci ve öğrenci görüşleri doğrultusunda programın yeniden gözden geçirilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.” denmektedir.

Yukarıdaki bilgiler ışığında Felsefe grubu öğretmenlerinin atamalarıyla ilgili cevaplandırılmasını istediğim bir takım sorularım vardır. Şöyle ki;

SORU 1:

Felsefe grubu öğretmenlerinin diğer branşlara nazaran atamaları geçtiğimiz yıllarda ve bu yıl dahil olmak üzere istenilen düzeyde olmamıştır. Bu durum bölüm mezunlarının ve atanma umudu taşıyan felsefe öğretmenlerinin KPSS den aldıkları yüksek puanlarının heba olmasına sebebiyet vermektedir. Felsefe grubu öğretmenleri atamalarının az olması sebebiyle yaşanılan mağduriyetlerin önüne geçilebilmesi için 2016-2017 yılları içinde ne gibi önlemler alınması planlanmaktadır?

SORU 2:

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlattırılan İlk Öğretim Düşünme Eğitimi Dersi öğretim programında İhtisas Komisyonu Üyeleri arasında branş olarak sadece Felsefe Grubu Öğretmeni yer almakta iken neden Düşünme Eğitimi dersi Felsefe Grubu Öğretmenlerince okutulmamaktadır?

ATANAMAYAN FELSEFE GRUBU ÖĞRETMENLERİ PLATFORMU (Nuray ÖZKAN)

Kamupersoneli.net | Ankara