Gündem

Anayasa Mahkemesi Kılıçdaroğlu'nun Bireysel Başvurusunu Reddetti

Anayasa Mahkemesi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2012 yılında Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözleri nedeni ile açılan davada “ifade özgürlüğünün ihlali” olmadığına hükmetti.

İki Ayrı Dava Açıldı

Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazete’de yayımlanan kararına göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakan olduğu dönemde Kılıçdaroğlu’na, 31 Ocak ve 7 Şubat 2012’de partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmalarda, ‘kişilik haklarına saldırıda’ bulunduğu gerekçesiyle iki ayrı dava açtı.

10 Bin Lira Tazminat

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun söz konusu grup konuşmalarında; “Ey  hırsızlar, yolsuzluk yapanlar, eğer başınıza bir şey gelmesini istemiyorsanız,  hırsızlık ve yolsuzluk yapmadan önce Sayın Başbakan ile temasa geçin, irtibat  kurun kimse size dokunamaz.”, “Yalan söylüyor.”, “Kardeşliğin, sevginin ve  birliğin dinini fitne çıkararak, nefret üreterek, bölücülük yaparak kullanmak  ancak sana yakışır.”, “Sen dindar değilsin, din tüccarısın.”, “Ahlaktan uzak  başbakan” sözlerini kullanmasının ardından her iki dava için mahkemeler 10 bin lira tazminat ödemeye mahkum etti. 

İfade Özgürlüğünün İhlali 

Yargıtay’ın yerel mahkemelerin kararını onaylamasının ardından Kemal Kılıçdaroğlu; “fahiş tutarda tazminat ödemeye mahkum edilmesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiği” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, “ifade özgürlüğü ihlali”  olmadığına hükmetti. Başvuru konusunun, halka mal olmuş siyaset adamları arasında  geçtiği için eleştiri sınırlarının sıradan bir insana göre daha geniş olduğu  belirtilen kararda, başvurucunun, Başbakanla girdiği polemik sırasında kullandığı  kimi sözlerin kişisel saldırı içerdiği kaydedildi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun başvurusunun reddedildiği davada; söz konusu ifadelerin siyasi bir eleştiri olmaktan çok bir hakaret zinciri olduğu belirtildi.

Başvuru Reddedilidi

Yüksek Mahkeme tarafından alınan kararda; “Başvurucu, ifade özgürlüğünü kullanırken kendisi için de geçerli olan  görev ve sorumluluklara uygun davranmamıştır. Öte yandan, başvurucunun kullandığı  sözleri ‘siyasi eleştiri bağlamında söylediğine’ ilişkin savunması başvuru konusu  sözlerde yer alan ‘tahkiri’ ortadan kaldırmadığı gibi davacının bu sözleri  duyduğunda hissettiği olumsuz duyguları da hafifletmez. Bu itibarla mevcut davada  dile getirilen kaba, aşağılayıcı, küçük düşürücü, abartılı kişisel saldırı içeren  sözlerin olayın tarafları ve konuşmanın çerçevesi politik alanda kalsa bile kabul  edilebilir sınırları aşması nedeniyle siyasi bir tartışma içindeki bir görüş  olarak değerlendirilmesi zordur ve bu sözler ifade özgürlüğü kapsamında  değerlendirilemez. 

Başvurucunun tazminat ile cezalandırılmasının toplumsal  ihtiyacı karşıladığı ve dolayısıyla ‘demokratik bir toplumda gerekli’ olduğu  kabul edilmiştir” sözlerine yer verildi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na verilen tazminat cezasının miktarının orantılı olduğu vurgulanan  Yüksek Mahkeme kararında, başvurucunun ‘ifade özgürlüğünün ihlal edilmediği’ ifade edildi.

Kamupersoneli.net – ANKARA