Gündem

Başbakan Binali Yıldırım: " Millet karar verir "

 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, başkanlık sistemi tartışmalarına değinerek, en kısa sürede AK Parti Grubu olarak anayasada gerekli değişiklikleri öngören teklifi Meclis’e sunacaklarını söyledi. 

Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Yıldırım, başkanlık sistemi tartışmalarına işaret etti.  

Mevcut durumu Anayasa’daki durumla uygun hale getirmek gerektiğini, bunun başlangıcını yapmış bulunduklarını belirten Yıldırım, “En kısa sürede AK Parti Grubu olarak anayasada gerekli değişiklikleri öngören teklifi yüce Meclis’e sunacağız. Böylece, artık bu anayasa konusunu da siyaset malzemesi olmaktan çıkaracağız. Ben eminim ki yüce Meclis bu sorunu ya kendisi Meclis’te çözecek ya da çözümü için millete havala edecek.” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile dün bir görüşme gerçekleştirdiklerini hatırlatan Yıldırım, görüşmede çeşitli iç ve dış güvenlik tedbirleri konusunda kapsamlı değerlendirmeler yaptıklarını, hükümetin gerek terörle mücadele gerekse FETÖ’nün uzantılarıyla ilgili çalışmaları anlatma fırsatı bulduğunu aktardı.

Görüşmede anayasa meselesini de ele aldıklarını anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sayın Bahçeli’nin tutumu da gayet nettir. Kendisi de bu fiili durumun anayasayla uyumsuzluk içerdiğini ve konunun mutlaka bir çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade etti ve adresin de millet olduğunu açıkça söyledi. Biz de aynı şeyi söylüyoruz. O halde şimdi icraat zamanıdır, şimdi anayasa ve sistem konusunu milletin önüne götürüp çözüm üretme zamanı. 

Ben buradan ana muhalefet  partisi liderine, Sayın Kılıçdaroğlu’na da çağrıda bulunuyorum: Gelin siz de bu kervana katılın. Bu şeref hepimizin olsun. Hep beraber Türkiye’nin gündemini yıllarca meşgul eden bu anayasa meselesini çözelim, son sözü millet söylesin. Buradan AK Parti Grubu olarak şu sözü de veriyorum; siz bu değişikliğe destek verseniz, 367’nin üstüne de çıksa son sözü millet söyleyecek. Çünkü işin sahibi millettir, biz vekiliz. Asıl gelince vekil zayi olur. Millete götürürüz, millet kararını verir, ondan sora da bütün tartışmalar son bulur. “

-“İflas etmiş bir ülke…”

Başbakan Yıldırım, 2002 yılında iktidara geldiklerinde ülkenin hali pür melalini anlatmanın mümkün olmadığını belirterek, “Adeta iflas etmiş bir ülkeden bahsediyoruz. Bankaları kapatılmış, borçlarını ödeyemez hale gelmiş, hizmet vatandaşların beklentilerini karşılamaktan acze düşmüş, yazar kasaların fırlatıldığı, yaprak kımıldamadığı ve insanlarımızın moralinin dibe vurduğu bir ülkeden bahsediyoruz.” diye konuştu.

Türkiye’de 79 yılda 6 bin 100 kilometre yol yapıldığına işaret eden Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:

“Koca Türkiye, 780 bin kilometrekare Türkiye’de 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol. Yeter mi? Yetmez. Hemen harekete geçtik ve 14 yılda 6 bin 100 kilometrenin üzerine 18 bin 500 kilometre daha yol koyduk.  79 yılda 6 bin kilometre, 14 yılda 18 bin 500 kilometre. Üç katından fazla…. AK Parti iktidarına yakışan da budur, sizlere yakışan da budur.

Dünya krizden krize sürüklenirken AK Parti, milletin hayallerini birer birer gerçeğe dönüştürdü. Sultan Abdulmecid’in, Sultan Abdulhamid’in hayali, 150 yıllık Marmaray’ı yaptık hizmete aldık. Denizin altından her gün bir kıtadan bir kıtaya rahat, konfor içinde seyahat ediliyor. Bununla da yetinmedik. Yine yıllardır ülke gündemini meşgul eden hızlı tren, Ankara-İstanbul, Ankara-Konya hızlı trenlerini yaptık, hizmete verdik. Bununla da yetinmedik, yine beş sefer ihale edilen ve bir türlü yapılamayan İzmit Körfez Köprüsü’nü, dünyanın 4. büyük köprüsünü ve İstanbul-İzmir otoyolunu yapmaya başladık. İstanbul-Bursa arası bu yıl bitiyor, İznik’e kadar açtık, bu sene sonunda Bursa’ya kadar da açmış olacağız. Bu da yetmedi, Boğaz’a üçüncü bir gerdanlık taktık. Dünyanını en geniş asma köprüsünü Boğaz’da yaptık, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü hizmete aldık. Bu da yetmedi; dünyanın en büyük hava limanını yapıyoruz. 2018’de ilk etabını hizmete açıyoruz.”

-“FETÖ’cüler o zamandan başlamış tezgah kurmaya…”

Binali Yıldırım, bu kadar en büyük ve en gelişmiş projeleri yapınca bazılarının rahatsız olmasına da şaşmamak gerektiğini vurgulayarak, “ne oluyor bu Türkiye’ye, dünyada yaprak kımıldamıyor, bunlar niye bu kadar büyük büyük işlere giriyorlar.” denildiğini aktardı.

Daha sonra Gezi olaylarının başladığını anımsatan Yıldırım, şunları kaydetti:

“Gezi olaylarına dikkat edin; çevre, ağaç hikaye. Arkasından ne çıktı, ‘köprüyü yapmayın, havalimanını yapmayın, yolları yapmayın…’ Gerçek maksat ortaya çıktı. Aynı zamanda Brezilya, Arjantin, Venezuella’da da gösteriler oluyor. Onlarda sokağa inenler, ‘paraları çar çur etmeyin, köprü yapın, yol yapın, hastane yapın’ diye bağırıyorlar. Bizim Gezicilier de ‘havaalanı yapmayın, köprü yapmayın, yol yapmayın, yan gelin yatın…’ Allah akıl fikir versin, ne diyelim. Şimdi her şey daha iyi belli oluyor.  Bu FETÖ’cüler o zamandan başlamış tezgah kurmaya ama foyaları 17 Aralık’ta meydana çıktı, daha fazla dayanamadılar. Bir karar vermek zorundalardı; ya çekilecekler ya da Türkiye ile bilek güreşine gireceklerdi, girdiler derslerini de aldılar. O kadar kendilerinden eminler ki ‘askeriye, yargı, polis bizde, her şey bizimle beraber, artık ne diye bunlarla vakit geçiriyoruz, bir an önce başa geçelim.’ Gözleri dönmüş ve her türlü insanlık yok olmuş.”

Kamupersoneli.net | AA