Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici MÜSİAD Bursa Şubesi’nde iş adamları ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Türkiye’nin 16 Nisan’da gerçekleştirilecek halk oylamasında sandığa gideceğini hatırlatarak şu açıklamayı yaptı;
“Bu 18 maddelik anayasa teklifi içinde üniter yapımızı tehdit eden bir değişiklik yok. Bunun aksini iddia edenler hamaset yapıyorlar ve teklife karşı çıkacak ellerinde başka argüman olmadığı için buna sarılıyorlar.”
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici eyalet sistemi tartışmalarına ilişkin de bir açıklama yaptı. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici konu ile ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu;
“ANAYASANIN 3. MADDESİNİ OKUYUN”
“Bu 18 maddelik anayasa teklifi içinde üniter yapımızı tehdit eden bir değişiklik yok. Bunun aksini iddia edenler hamaset yapıyorlar ve teklife karşı çıkacak ellerinde başka argüman olmadığı için buna sarılıyorlar. Bunu söyleyenlere benim tavsiyem şu, Anayasa’nın 3. maddesini okuyun. Anayasa’nın 3. maddesi ki değiştirilemez, hatta değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddedir. CHP başta olmak üzere Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Baykal, bu konuyu sık sık dile getiriyorlar ve kendilerine sorulduğunda ‘Var mı burada böyle bir madde?’ dendiğinde ‘Efendim işte tüzel kişilikler kurulabilir yeni yerleşim birimleri oluşturulabilir, bunlar birleştirilebilir.’ Tamam da onlar şu anda da var. Mevcut anayasaya göre de var. Mevcut Bakanlar Kurulu kararıyla, meclis kararıyla da bunlar zaten yapılıyor.”
“18 MADDENİN İÇİNDE BÖYLE BİRŞEY YOK”
“Eyalet olarak belirlenen ya da otonom olarak belirlenen bölgelerin kendine ait ikinci bir dilleri, bayrakları, meclisleri olur. Eğitim, sağlık başta olmak üzere bir takım hizmetler tamamen o özerk bölgeler, eyaletler tarafından eyalet yönetimleri tarafından görülür. Ancak bölge olursa o zaman bir eyalet sisteminden, o zaman bir özerk bölgeden bahsedilebilir. Var mı 18 maddenin içinde böyle bir şey? Yok. Sadece sırf başka bir argüman olmadığı için ve özellikle Türk milliyetçilerinin, ülkücülerin kafasını karıştırmak ve ‘Evet’ oylarını azaltmak adına yürütülen bir kirli propaganda olarak nitelendiriyorum ben bunu. Bir kaç danışmanın da aklı evvelin de sırf siyaseten boşta kalmasınlar diye danışman yapılmışların da çıkıp televizyondaki konuşmaları da onları cesaretlendiriyor. Bunları da doğru bulmuyorum. O danışmanlık kadrolarını da boşuna meşgul etmesinler. Devletin, milletin parasını alıp, devletin varlığına ya da milletin birliğine kastedecek açıklamalarda bulunmasınlar.”
Kamupersoneli.net – ANKARA
