Yapılan araştırmalar sonucunda doğal hayatın tehlikeye girdiğini ve ‘biyolojik yok oluş’ a doğru giildiği tartişma konusu oldu.
Nüfus artışı ve buna bağlı olarak aşırı tüketim bilim insanları tarafından insanlığın hayatta kalma şansını tehlikeye soktuğunu söylüyorlar.
Bilim insanları yapılan yeni araştırmalarla konuya daha geniş açıdan bakarak, nüfusu azalan ancak halen yaygın olan türleri incelemeye başladı. Nüfusu azalan binlerce türün ancak üçte birinin türünün tehlike altında olmadığını duyurdu.
Kitlesel Yok Oluş Yakın
Bilim insanları, yapılan araştırmaların doğal hayatın bir biyolojik yok oluşla karşı karşıya kalmasının insan uygarlığının temellerine büyük bir darbe vuracağına işaret ediyorlar.
Biyolojik bir yok olmanın ekolojik, ekonomik ve sosyal sonuçları olacağı ve bu durumda insanlığın büyük bir bedel ödeyeceği konusunda hemfikir olan bilim insanları bu büyük kitlesel yok oluşu engellemek için halen çok geç olmasa da, biyo çeşitliliğin önümüzdeki 20 yıl içerisinde daha da büyük darbeler alacağını söylüyorlar.
Stanford Üniversitesinden Profesör Paul Ehrlich doğal hayatın çeşitliliği koruyan yasalara ihtiyacı olduğunu öngürüyor.
Duke Üniversitesi Profesörü Stuart Pimm ise altıncı kitlesel yok oluşun eşiğine gelindiğini söyleyerek, Güney Afrika’da koruma altına alınan aslan nüfusunu örnek vererek ekolojik çevreyi koruma adına çalışmalar yapılması gerektiğini ifade etti.
Kamupersoneli.net – ANKARA
