Gündem

BM En Az Gelişmiş Ülkeler Toplantısı Gerçekleştirildi

Birleşmiş Milletler az gelişmiş Ülkeler toplantısı gerçekleştirildi. 

Birleşmiş Milletler (BM) En Az Gelişmiş Ülkelere (EAGÜ) Yönelik İstanbul Eylem Programı’nın Yüksek Düzeyli Kapsamlı Ara Dönem Gözden Geçirme Toplantısı, “Uygulamanın gözden geçirilmesi: Fikir alışverişi” başlıklı beşinci oturumla devam etti.

Oturumda Bahreyn’i temsilen konuşan İbrahim Yusuf el Abdullah, EAGÜ’lerin gelecek yıllardaki gelişme perspektifinin, eğitim planlarının belirli bir şekilde uygulanmasına bağlı olduğunu belirtti.

Ülkenin sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyesine bağlı olarak eğitim, rehabilitasyon gibi uygulamalar, verimli kapasite ve iş gücü sayesinde üretim kapasitesinin artırılacağını ve bunların bir ülke için yapılabilecek en iyi yatırım niteliğinde olduğunu vurgulayan Abdullah, “Bu durum hayatın farklı değişkenliklerine uyum sağlayan, farklı zorluklarla etkin şekilde baş edebilecek insanların yetişmesine de katkıda bulunacaktır.” diye konuştu.

Bu nedenle devletler ve kurumlar için danışmanlık veren ve sosyo-ekonomik politikalarının uygulanmasına yardım veren uluslararası kurumların desteklenmesinin önem taşıdığını ifade eden Abdullah, şöyle devam etti:

“Herkese eğitim sağlanması ve eğitim kurumlarının stratejik dönüşüme katkı yapacak şekilde planlanması ve geliştirilmesinin sağlanması gerekir. EAGÜ’lerdeki çocuk ve gençlerin yetişmesinde sorumluluklar üstlenilerek sosyo ekonomik, kültürel yaklaşımlar uygulanmalı. Sosyo ekonomik hizmetlerin gelişimine destek vererek modern teknolojilerin uygulanması da önem taşıyor. EAGÜ’lerde rekabetçiliği olumlu bir şekilde destekleyecek yatırımlar yaparak girişimciliğin önündeki engellerin kaldırılmasıyla teknolojik destek programlarına öncelik vermeliyiz. Bütün bunlar kapsamlı ve ulusal bir strateji çerçevesinde ele alınması gereken unsurlardır.”

Dünya Fikri ve Mülkiyet Hakları Örgütü Temsilcisi Kifle Shenkoru, İstanbul programlarında öngörülen hedefler çerçevesinde 2011-2015 yıllarında 2 bin 866 bireye eğitim verildiği ve bu kişiler arasında yüksek düzeyli yöneticiler ve görevlilerin de bulunduğu bilgisini verdi.

Aynı dönem boyunca EAGÜ’lerden 82 yetkiliye lisansüstü konularda eğitim vererek teknoloji ve fikri mülkiyet haklarının geliştirme amacı olarak kullanılmasının sağlandığını ve 18 EAGÜ’de 18 teknoloji merkezi kurulduğunu anlatan Shenkoru, ihtiyaç analizlerine dayanarak uygun teknoloji transferleri uygulandığını, bu programların özellikle tarım, sağlık, sanayi, eğitim ve altyapıya yönelik olduğunu dile getirdi. Shenkoru, “Bundan sonra da çok yakın bir işbirliği içinde İstanbul Eylem Programı’ndaki hedeflerin yerine getirilmesi için işbirliği yapılacaktır.” diye konuştu.

Uluslararası Telekomünikasyon Birliği Temsilcisi Gary Fowler de İstanbul Eylem Programı’nın iletişim teknolojileri konusunda sürdürülebilir kalkınmaya dayalı belli bir çerçeve oluşturduğunu söyledi. Günde 1,25 dolar kazanan insanların dahi hayata tutunması için cep telefonu kullanmasının çok önemli olduğunun altını çizen Fowler, “Çünkü insanlar ailelerinden ya da arkadaşlarından aldıkları haber ve bilgiler sayesinde karar verip geleceklerini yönlendiriyorlar.” ifadelerini kullandı.

Telekomünikasyon konusundaki hedeflere özel sektör ve hükümetin katkısı olmadan ulaşılamayacağını belirten Fowler, şunları söyledi:

“Düzenleme çabalarımız açısından da özel sektöre gerekli güveni vermek lazım ki onlar da yatırım yapsın. EAGÜ’ler ile kalkınmış ülkeler arasında teknoloji konusunda önemli açıklar var. Elektromanyetik frekanslara ulaşım açısından bakıldığında EAGÜ’lerin sadece yüzde 6,7’sinin internete erişimi varken gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 80’e ulaşmıştır. Bu nedenle dijital katılım programları oluşturduk. Bazı stratejiler geliştirdik ve uygun teknolojileri EAGÜ’lerde de yerleştirmeye yönelik bazı çalışmalar yapıyoruz. Bu konularda en iyi şekilde düzenleme nasıl yapılır, altyapı nasıl kurulur gibi konularda da destek vermeye devam ediyoruz. Kurumumuz bütün bu ihtiyaçları saptıyor ve projeleri yürütüyor, bazı finans kaynakları buluyor ve iklim değişikliği, eski altyapıların yenilenmesi gibi çalışmalar yapıyor. Ancak bunun sürdürülebilir olması lazım.”

Global düzeyde bilgiye sahip olmanın önemine dikkat çeken Fowler, “Mobil telefonlar hiçbir zaman besinlerin yerini tutamaz ama yine de özellikle EAGÜ’ler için kilit öneme sahip bir araçtır. Birçok sorunların çözümüne katkıda bulunabilir, kendi sürdürülebilir dijital geleceklerini kurabilirler.” ifadelerini kullandı.