Gündem

CHP'den Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Hakkında Kanun Teklifi Verildi

CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, emeklilikte yaşa takılanların mağduriyetini gidermek amacıyla hazırladığı “5510 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni TBMM Başkanlığına sundu. Teklif “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” olarak adlandırılan, yaş şartı olmaksızın, prim günü ve sigortalılık süresiyle emekli olacakken, yapılan yasal düzenleme ile prim gününün yanında yaş şartına tabi tutulanlar için ortaya çıkan mağduriyetlerin giderilmesini amaçlıyor. 

Yüceer, emeklilikte yaşa takılanların haksız bir yasayla emeklilikleri ellerinden alındığını belirterek, “2016 yılında da konuya ilişkin bir teklif sunmuştum o zaman da belirttiğim gibi bu kesim ne çalışabilmekte ne de iş bulabilmektedir. Devlet emekli etmek için çok genç, işverenler iş vermek için çok yaşlı buluyor bu insanları. Emeklilikte yaşa takılanların mağduriyeti kanayan bir yara halini almıştır. Bu mağduriyetin bir an önce giderilmesi gerekir” dedi.

İKTİDAR VERDİĞİ SÖZLERİ UNUTTU

CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer seçim öncesinde İktidar partisinin seçim meydanlarında Emeklilikte yaşa takılanların mağduriyetini giderme sözü verdiğini hatırlatarak, ancak seçim geçince bu sözler unutuldu. Sonrasında Cumhuriyet Halk Partisinin konuya ilişkin teklifleri görmezden gelindi, söz konusu mağduriyetlere ilişkin meclis araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla gündeme bile alınmadı.” dedi.

EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLARA HAKSIZLIK YAPILIYOR

Yüceer teklifinin gerekçesinde, 1999 yılında çıkarılan 4447 Sayılı Kanun’la emeklilik yaşının kademeli olarak yükseltildiğini, Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu kanundaki ilgili hükmü iptal etmesiyle 2002 yılında 4759 Sayılı Kanun çıkarılarak emeklilikte kademeli geçişin yeniden düzenlendiğini kaydetti. Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu düzenlemesiyle 1999 yılından önce işe başlayan sigortalıların emekli olacakları yaş sınırlarının kademeli olarak yükseltildiğini belirtti.

Bu durumun haksız bir uygulama olduğunu bildiren Yüceer şöyle devam etti: Bu kanun hükmü gereği sigortalılar, prim ödeme gün sayısını doldurmuş olsalar dahi emekli aylığından yararlanabilmek için öngörülen yaş koşulunu sağlayana kadar beklemek zorunda kaldı. Bu durum prim gün sayısını ve kanunda öngörülen çalışma yılını doldurmuş olan ancak 4759 Sayılı Kanun’da belirtilen yaş koşulunu sağlamayan sigortalılar açısından hak kaybına neden oldu. İşe başladıkları tarihte yürürlükte olan mevzuata göre emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresini tamamladıkları, emekli olma hakkını elde ettikleri halde, 4759 Sayılı Kanun hükümleri itibariyle yaş şartına tabi tutulmaları hukukun öngörülebilir olması ilkesiyle çelişmektedir. İşe başladıkları tarihte erkekler için 25 yıl, kadınlar için 20 yıl hizmet ile emekli olacakları öngörüsü ile hareket eden sigortalılar açısından bu durum bir mağduriyet yarattı” dedi.

EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI

Yüceer “ Yasanın geriye doğru işletilmesiyle, eşitlik ilkesine aykırı şekilde kişilerden birine 3 yıl, diğerine 15-17 yıl gibi süreler eklendiğine dikkat çeken Yüceer, Kanun Teklifini, bu hak kaybı ve mağduriyetin giderilmesi için 1999 yılından önce sigorta kaydı yaptırmış ve sigorta prim sayısı ile sigorta süresini doldurmuş olan sigortalıların yaş şartı aranmaksızın emeklilik aylığına hak kazanabilmesi amacıyla hazırladığını belirtti. Yüceer, “Emeklilikte yaşa takılanlar ilk işe girdikleri şartta emekli olmak, Devletin kendilerine verdiği sözü tutmasını beklemektedir”  dedi.

KANUN TEKLİFİ ŞÖYLE;

GENEL GEREKÇE

1999 yılında çıkarılan 4447 sayılı kanunla emeklilik yaşı kademeli olarak yükseltilmiş, Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu kanundaki ilgili hükmü iptal etmesiyle 2002 yılında 4759 sayılı kanun çıkarılarak emeklilikte kademeli geçiş yeniden düzenlenerek 1999 yılından önce işe başlayan sigortalıların emekli olacakları yaş sınırları kademeli olarak yükseltilmiştir. Bu kanun hükmü gereği sigortalıların prim ödeme gün sayısını doldurmuş olsalar dahi emekli aylığından yararlanabilmek için öngörülen yaş koşulunu sağlayana kadar beklemek zorundadırlar. Bu durum prim gün sayısını ve kanunda öngörülen çalışma yılını doldurmuş olan ancak 4759 sayılı kanunda belirtilen yaş koşulunu sağlamayan sigortalılar açısından hak kaybına neden olmaktadır.

İşe başladıkları tarihte yürürlükte olan mevzuata göre emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresini tamamladıkları, emekli olma hakkını elde ettikleri halde, 4759 sayılı kanun hükümleri itibariyle yaş şartına tabi tutulmaları hukukun öngörülebilir olması ilkesiyle çelişmektedir. İşe başladıkları tarihte erkekler için 25 yıl, kadınlar için 20 yıl hizmet ile emekli olacakları öngörüsü ile hareket eden sigortalılar açısından bu durum bir mağduriyete neden olmaktadır.

Bu hak kaybı ve mağduriyetin giderilmesi için 1999 yılından önce sigorta kaydı yaptırmış ve sigorta prim sayısı ile sigorta süresini doldurmuş olan sigortalıların yaş şartı aranmaksızın emeklilik aylığına hak kazanabilmesi amacıyla 5510 Sayılı SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ hazırlanmıştır.

MADDE GEREKÇELERİ

MADDE 1-  Madde ile 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa bir geçici madde eklenerek sigorta prim sayısı ve sigortalılık süresini doldurmuş olan sigortalıların yaş koşulu aranmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanması düzenlenmiştir.

MADDE 2-    Yürürlük maddesidir.

MADDE 3-    Yürütme maddesidir.

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ

MADDE 1-  5510 sayılı Kanunun Geçici 77’inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 78- 08.09.1999 tarihinden önce sigortalı olanlardan, erkeklerde 9000 gün prim, kadınlarda 7200 gün prim ödemiş olanlar, bu kanunun yürürlüğü girdiği yılın sonuna kadar Sosyal Sigortalar Kurumu’na başvurmaları halinde yaş koşulu aranmaksızın yaşlılık aylığından yararlandırılır.”

MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Bir Yorum

  1. Biz sadece hakkımızı istiyoruz. Bizim hakkımız olanı verin verin daha sesimizi nasıl duyaracağız.