Gündem

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlundan AP Kararına İlişkin Açıklama

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa Parlamentosunun, AB ile Türkiye arasındaki üyelik müzakerelerinin geçici olarak dondurulmasına ilişkin kararıyla ilgili, “Bu bizim için çok ağır bir yaptırımdır, bunun arkası gelecektir. Ekonomik olarak arkası gelecektir, siyasi olarak arkası gelecektir.” dedi.


Çeşitli temas ve ziyaretler için Antalya’da bulunan Kılıçdaroğlu, Antalya Organize Sanayi Bölgesinde sanayicilerle bir araya geldi. 

Antalya OSB Başkanlığında sanayicilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, genelde CHP’nin iş dünyasının sorunlarıyla pek ilgilenmediği gibi bir algı olduğunu, oysa sanayicinin sorunlarına en sağlıklı ve tutarlı çözüm getiren partinin CHP olduğunu savundu.

Avrupa Parlamentosunun AB ile Türkiye arasında 3 Ekim 2005 tarihinde başlatılan üyelik müzakerelerinin geçici olarak durdurulmasına ilişkin kararını değerlendiren Kılıçdaroğlu, AB’ye üyelik için ilk anlaşma olan Ankara Anlaşması’nı 1963 yılında merhum İsmet İnönü’nün imzaladığını belirtti. Kılıçdaroğlu, “(Uygar dünyanın bir parçası olmalıyız) diye yola çıkılmıştır. Ama bugün gelinin noktada AB, insan hakları, demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü gibi kavramlar Türkiye’de olmadığı için üyelik müzakerelerini bir süre dondurdu. Müzakere yapılmayacak. Bu bizim için çok ağır bir yaptırımdır, bunun arkası gelecektir. Ekonomik olarak arkası gelecektir, siyasi olarak arkası gelecektir.” ifadesini kullandı.

– Genç nüfus potansiyeli

Genç bir nüfusa sahip olan Türkiye’nin, büyüme ve kalkınma için olağanüstü bir potansiyele sahip olduğunu, fakat genç nüfus iyi değerlendirilmediği, üretime yönlendirilmediği için pek çok sorunla karşı karşıya bulunulduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “Toplumun ahlaki değerlerinin de temelden sarsıldığını görüyoruz. Uyuşturucu ve daha pek çok alan gençlerimizin ilgi alanına döndü. Gençlerin sanatla kültürle buluşmasına, gelir elde edebilecekleri alanda istihdam edilmelerine izin vermemiz gerekir.” diye konuştu.

CHP’nin programında Türkiye’deki bütün organize sanayi bölgelerinde yatılı meslek lisesi kurma projesi bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, hem organize sanayi hem de Milli Eğitim Bakanlığının okulu birlikte yönetecek bir yapı oluşturması ve gençlerin alanlarıyla ilgili fabrikalarda staj yapma imkanının sağlanması gerektiğine işaret etti.

– Merkez Türkiye Projesi

CHP’nin Merkez Türkiye Projesi hakkında bilgi veren Kılıçdaroğlu, 2035 yılına kadar projenin uygulandığı alanlarda kişi başına düşen milli gelirin 35 bin dolar olmasının hedeflendiğini dile getirdi.

CHP’nin programında, doğu batı ve kuzey güney ekseninde Türkiye’nin ulaşımını, sanayisini geliştirme hedefinin bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Planda Trabzon ve Samsun limanlarının, İskenderun ve Mersin limanlarına bağlanması, İpekyolu’na bağlanması vardı. Bizim geliştirdiğimiz proje dünyada uygulanan 3 büyük projenin dördüncüsüydü. Bu projeyi kim gelirse gelsin birgün hayata geçirmek zorunda.” ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, Türkiye’de bir zamanlar Devlet Planlama Teşkilatı diye güçlü bir kurumun bulunduğunu, fakat bu kurumun bakanlığa dönüştürüldüğünü bildirdi. Kılıçdaroğlu, bu kurumun yeniden açılması ve toplumun en duyarlı, geleceği en iyi planlayacak 200-300 kişiden oluşacak bir toplulukla DPT’nin yeniden canlandırılması gerektiğini söyledi.

Bazı sanayicilerin bankalardan kredi almakta zorlandıklarını aktarmaları üzerine Kılıçdaroğlu, bankaların durumunun pek de parlak olmadığını savundu. Geçen hafta açılan hazine bonosu ihalesine hiç yabancının girmediğine değinen Kılıçdaroğlu, “Devlet bankalarına zorla sattılar. Bir Demirbank olayını tekrar yaşamak istemiyoruz, nokta. Herhalde ne demek istediğimizi anlamışsınızdır. Demirbank’a bir dönem hazine bonosu sattılar, sonra Demirbank’ı iflas ettirdiler.” görüşünü ileri sürdü.

– “Merkez Bankası’nı da sat onu da sarayına taşı”

Faizlerin tekrar yükseltildiğini, faizlerin düşürülmesi gerektiğinde ise “Merkez Bankası bağımsız, müdahalede bulunamıyorum” denildiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, “Buradan çağrı yapıyorum: İstediğin kanunu değiştiriyorsun, ‘Merkez Bankası bağımsız’ diyorsun. Merkez Bankası bağımsız değil, müdahale ediyorsunuz ‘Faizleri düşürün, düşürün’ diye. O da şimdi yükseltti. Merkez Bankasını da kapat, onu da sarayına taşı. Böylece kararını sen ver.” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, anayasaya göre Cumhurbaşkanı’nın “sorumsuz” olduğunu, sorumlu olanın Başbakan olduğunu vurgulayarak, “Biz hesabı Başbakana sorarız, ama sanki ortada hiç başbakan yok. Yaşadığımız bir ekonomik kriz değil, yaşadığımız tamamen bir siyasi krizdir. Türkiye’de iş dünyası yarını göremiyor. Neden? Siyasi krizin ekonomiye yansıması nedeniyle. Bunun maliyeti çok ağırdır.” değerlendirmesinde bulundu.

İhbar ve kıdem tazminatıyla ilgili sorular üzerine Kılıçdaroğlu, emeği savunduklarını, makul düzenlemeler içinde işçinin de haklarını korumasını istedi.

Dolardaki 1 kuruşluk artışın Türkiye’ye maliyetinin 2 milyar 100 milyon lira olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bunun da üreteni, sanayiciyi, işçiyi etkilediğini dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, üretmek, değer yaratmak için eğitim sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, Türkiye’nin Güney Kore’den önce otomobil üreten bir ülke olduğunu, fakat şu anda Güney Kore’nin dünya çapında 3 otomobil markası bulunduğunu, Türkiye’nin ise otomobilde tek bir markası bulunmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, İran’daki üniversitelerin bile bilimsel yayın sayısında Türkiye’deki üniversiteleri geçtiğini idda etti.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Eğitime önem vermezseniz, inovasyonu, yaratıcı düşünceyi yaratamazsanız katma değeri yüksek ürün üretemezsiniz. Bakın bizim üniversitelerin bazılarının fizik bölümü kapandı. Adam diyor ki ‘Fizik bölümünden mezun olsam nerede çalışacağım.’ Ülke yönetimi sıradan bir yönetim değildir. Sayın Başbakan devlet yönetimini belediye yönetimine benzetti. Zaten bu alışkanlık olduğu için ülke bu halde. Devlet yönetimi farklıdır, devlette liyakat denilen bir kavram vardır, işi bilene vereceksin. Devlette liyakat sistemini çökerttiniz.”

– ATSO’yu ziyaret

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sanayicilerle yaptığı toplantının ardından Antalya Ticaret ve Sanayi Odasına (ATSO) geçti. ATSO binasında geçen ay patlamanın gerçekleştiği alanı inceleyen Kılıçdaroğlu, ATSO Başkanı Davut Çetin’den olaya ilişkin bilgi aldı.

Kılıçdaroğlu, daha sonra ATSO konferans salonunda “Antalya İş Dünyası, Meslek Odaları ve STK’larla Buluşma” adı altında özel sektör temsilcileriyle basına kapalı bir toplantı gerçekleştirdi.

Kamupersoneli.net | AA

Bir Yorum