CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Sert Konuştu :" Hangi Vicdana Sığar Bunlar?"

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu: ” Gündemimiz oldukça yoğun, dolayısıyla konular üzerinde kısa ve net görüşler bildirmeye çalışacağım. Bugün Azerbaycan’ın bağımsızlık günü, Azerbaycan 1991 Yılında bugün özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuştu. Buradan tüm Azerbaycanlı kardeşlerimizin bağımsızlık gününü kutluyoruz.

Aramızda Sendikacı arkadaşlarım var , öğretmenleri temsil eden arkadaşlarım var. Önce şunu ifade edeyim , eğer bir toplum geleceğe güçlü hazırlanmak istiyorsa öğretmenini tüm sorunlardan arındırmalıdır. Öğretmenleri aşağılarsanız, işinden ederseniz, görevini yapmaz hale getirirseniz, ay sonunu nasıl getireceğim diye düşünmeye iterseniz, geleceğimizi köreltirsiniz. Tüm öğretmen kardeşlerime söylüyorum ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ diyen bir anlayışla hepinizi yürekten kutluyorum. Hepinize selamlar, saygılar yolluyorum.

Darbe sonrası , darbe fırsatcılığı yapıp sendikaya üye oldular diye öğretmenlerin görevine son vermeyi kabul etmeyi. Sendika üyesi olmak Anayasal Haktır. Benim de , öğretmenin de, iş verenin de, işçinin de haktır. Sivil toplum, sendikacılık bizim Anayasamızda güvence altına alınmış haklardır. Buralara üye olmak devlet memurluğundan atılmanın gerekçesi olarak gösterilemez. O nedenle biz açığa alınan ve görevine son verilen tüm öğretmenlerin yanındayız.

Sonuna kadar sizin haklarınızı savunacağız. Ama öğretmen var, öğretmen var, Öğretmen var kendisini bu ülkenin çocuklarına adamış. Öğretmen var, istikbalı için Sevgili Peygamberimizi (S.A.V) istismar eden öğretmen var. Burdur’da bir öğretmen ‘ Bir kadın evinden süslenip çıkıp, evine dönüne kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse, o kadar erkeklerle zina yapmış sayılır’ diyor. Bu öğretmenin , öğretmenlikten alınması lazım. Diyanet İşleri Başkanlığı açıklama yaptı, ‘Böyle bir Hadis-i Şerif Yoktur’ dedi. Olmayan bir Hadis-i Şerif üzerine sevgili peygamberimizi istismar eden bu adamın öğretmen olmaması lazım. Tam tersine vekildi asil yaptılar.

Buradan MEB’e seslenmek isterim, Milli Eğitim Bakanının bürokratik deneyimi var ,kendisine sonsuz saygım var ,onu da ifade edeyim. Ama ne olursunuz bu tür insanları Milli Eğitim camiasında barındırmayın. Ben herkesin, inancına, kimliğine,  yaşam tarzına saygı gösteririm. Ama Birisinin sevgili Peygamberimizi istismar etmesine tahammül edemem. Çünkü o ulu bir makamdır. Oraya her isteyenin istediği gibi konuşabileceği bir alan değildir orası…

Okullar Açıldı Kitaplar Yok! Niye yok kitaplar, eski kitapları FETÖ’cüler hazırladı diye. Niye hazırlamadınız şimdiye kadar?. O kitapların hazırlanmasına imkan veren , o kitapların hazırlanmasını sağlayan bürokratlar makamlarında oturuyorlar ama öğretmenleri görevden alıyorsunuz. Alacaksanız o adamları alın. Eğitim sistemi çökmüş vaziyette. Hiç bir anne baba durumdan hoşnut değil .

Proje Okulları diye bir şey açıkladılar , Şimdi veliler ve çocukları okullarına sahip çıkmaları için eylem yapıyorlar. Kendi okuluna sahip çıkıyor, kendi öğretmenine sahip çıkıyor! Kim? Öğretmen, Veli sahip çıkıyor. Neden alınıyor bu öğretmenler? Çünkü bunların çağdaş uygarlıktan anladıkları orta çağ uygarlığıdır. Yapabilirler Mi? Asla izin vermeyeceğiz. 

Sık sık darbe sonrası mağdurlardan bahsediyorum. Ortada mağdur yok diyorlar.  Mağdur varsa millettir diyorlar.Mağdur varsa milletse ee bende milletden söz ediyorum zaten. Milletten söz ediyorum ben. Tüm mağdurlara sahip çıkacağım. Tüm mağdurlara. (Genel Başkanın konuşması üzerine , grup toplantısındaki tüm misafirler ayağa kalkarak alkış tuttu) .

Örnek vereceğim ! Örnek : ‘ Öğretmeni, Öğretmenlikten atıyorsunuz! Lojmanın da atıyorsunuz. Hadi attın , sonra ne yapıyor? Bu öğretmen çoluk çocuğunun geçimini sağlamak için Bursa’nın kestel pazarında sivri biber satacak? Belediye zabıtaları geliyor, tezgahı kaldırıyorlar. Sen biber satamazsın sen FETÖ’cüsün diyorlar. İnsanda biraz insanlık olur. Bir kişi suç işledi diye tüm aileyi açlığa mahkum etmek hangi dinde, hangi kitapta var . Çıkıp birisi söylesin. Urfa’dan örnek vereceğim Demet Fakiroğlu, Kocası İstihbarat  Kıd. Başçavuş alarm veriliyor 15 Temmuz’da gidiyor. 16’sında tutuklayıp hapse atıyorlar, görevden atıyorlar, lojmandan da çıkarıyorlar. Koşa koşa gidiyorlar AK Parti il başkanına gidiyorlar, Biz mağduruz , biz bir şey yapmadık diyorlar. Benim kocam alarm geldi gitti ,emir komuta zincirine göre diyorlar. Verilen Cevap ‘Kocanızdan boşanacaksınız’ diyor. Sen kim oluyorsun bu ifadeyi kullanıyorsun. Yetmiyor , bu annemiz aynı zamanda şehit ablası, abisi jandarma komando Üstçavuş şehit düşüyor. Şehit olduğu için şehit yakını diye işe alıyorlar. Kocasını hapse atıyorlar , bunun da işine son veriyorlar. Bunları kabul etmek mümkün değil. Mağduriyet var, Darbe fırsatcılığı yapılıyor, bunun farkındayız. Tüm mağdurlara sahip çıkmak bizim insani görevimiz.

3 KERE VURULUNCA GELEN RUH – YENİ KAPI RUHU

Vay efendim bunları neden söylüyorsunuz. Bir ruh vardı , 3 kez vurulunca gelen ruh. Yeni Kapı ‘da insanlar mağdur edilecek diye bir görüş mü alındı. Bir insanı aile boyu açlığa mahkum etmek hangi vicdana sığar?

SÜRECEK

KAMUPERSONELİ.NET – ANKARA