Gündem

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'den Fazıl Say açıklaması

Türkiye’nin yüz akı sanatçılarından Fazıl Say’ın “Truva Sonatı”nın Ankara prömiyerini gerçekleştirdiği 18 Ocak tarihli konserine Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı davet etmesi ve Erdoğan’ın bu programa katılması konusunda yapılan bazı değerlendirme ve eleştirilere katılmak mümkün değildir.

Recep Tayyip Erdoğan, bundan sadece 10 gün önce “Bu ülkenin meşrebi belli cumhurbaşkanını Mozart dinlemeye zorlamak faşistliğin dik alasıdır” ifadesini kullanmış ve 2017 yılında katıldığı G-20 Zirvesi’nde Beethoven’ın 9. Senfonisi’ni dinlemek yerine otelde kalmayı tercih ederek, klasik müzikten hoşlanmadığını açıkça dile getirmiş bir siyasetçidir.
Her fırsatta “Dünya çapında sanatçılar yetiştiremedik” diyecek kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana sürdürülen kültür ve sanat politikalarına dil uzatan Erdoğan’ın Fazıl Say konserine gitmesi adeta kendisini tekzip etmesi anlamına gelmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti, yıllar boyunca müzikte, tiyatroda, resimde, heykelde ve edebiyatta dünya çapında sanatçılar yetiştirmiştir. Gittiği her ülkede konser biletleri haftalar öncesinden tükenen Fazıl Say da bunlardan biridir. İşte bu nedenle Fazıl Say’a sağ basından yönlendirilen “takiye” eleştirilerinin asıl muhatabı Erdoğan’ın kendisidir.
Fazıl Say’a eleştiri yöneltenlere şunu hatırlatmak gerekir ki Fazıl Say çizgisini korumaktadır. Dolayısıyla bir geri adımdan bahsedilecekse, Türkiye’nin kültür ve sanat politikalarına ve kültür ve sanat insanlarına karşı kullandığı dil de düşünüldüğünde bu geri adımı atanın Erdoğan olduğu, bir mağlubiyet varsa da, Fazıl Say’ın temsil ettiği cumhuriyetin en önemli kazanımlarından bir tanesi olan çağdaş sanata karşı Erdoğan’ın mağlubiyetinden söz edilebilir.

16 yıl boyunca her alanda olduğu gibi kültür ve sanat alanında da Türkiye’yi kutuplaştıran politikalar izleyen Recep Tayyip Erdoğan’ın Fazıl Say konserine katılmasını da yaklaşan yerel seçimlere yönelik bir adım olarak değerlendirmekteyim. Bu katılımın samimi olup olmadığı, siyasi görüşleri gerekçe gösterilerek Anadolu’nun çeşitli kentlerinde sanatçılarımıza sahne vermeyen Adalet ve Kalkınma Partili belediyelerin bundan sonra takınacağı tavırların yanı sıra sansür ve yasaklamaların bir daha kültür ve sanat etkinlikleriyle yan yana getirilmemesi gerektiği konusundaki görüşümüze yaklaşılıp yaklaşılmadığıyla test edilecektir.