Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Macaristan’da flaş açıklama: 4 milyon kişi…

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de bulunan mülteci sayısını açıklayarak, Özellikle şu anda ülkemizde 4 milyon mülteci var. Bunun 3 milyon 650 bini Arap, Ezidi; 350 bini de Kürttür. Ve bunların ciddi bir sayıda, özellikle Avrupa’ya göç etmesi mümkün. Fakat biz bugüne kadar aramızdaki dayanışmanın gereği olarak hep bu süreci sabırla atlattık. Şu anda yine bir güvenli bölge ihdası için çalışmalarımızı yapıyoruz. Güvenli bölge ile de atmak istediğimiz adım bizdeki bu mültecilerin kendi evlerine, topraklarına dönmesini sağlamaya yöneliktir.” İfadelerini kullandı.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;

Yüksek düzeyli Stratejik İşbirliği Konsey Toplantısı nedeniyle Budapeşte’de bulunuyoruz. Bugün yaptığımız görüşmelerin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Gerek dar çerçevede, gerek heyetler arası yapmış olduğumuz görüşmeler ve en sonunda 10 maddelik bir anlaşmayla noktayı koyduğumuz bu görüşmelerin her iki ülke arasında hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Budapeşte’ye varışımızın ardından Cumhurbaşkanı ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Sayın başbakan ile de ifade ettiğim görüşmeleri yaptık. Gerek bakan arkadaşlarımızın birbirleriyle yaptıkları görüşmeler, gerekse bizim sayın Başbakan ve Dışişleri Bakanlarımızla yaptığımız görüşmelerin gelecek için çok ciddi neticeler vereceğine inanıyorum.

Tabi stratejik işbirliğimizin ilerletilebilmesi için adımların neler olduğu üzerinde durduk. Gerek siyasi, askeri ve güvenlik alanında; göç konusu zaten en önemli adımlardan bir tanesi. Ekonomik ticari kültürel bütün bu alanlarda neler yapabileceğimizin üzerinde ısrarla durduk.

HUKUKİ ZEMİNİ GÜÇLENDİRDİK

İmzaladığımız 10 belge ile ilişkilerimizin hukuki zeminini güçlendirdik. 2,6 milyar dolar civarında gerçekleşen ticaret hacmimizi 6 milyar dolar seviyesine çıkartmak için sayın Başbakan ile aramızda bir irade birliği var. Bu tabi çok çok önemli. Ve Macaristan – Türkiye bunu gerçekleştirmeye bana göre muktedirdir. Biraz sonra Macaristan’dan 15 iş adamımız, aynı zamanda Türkiye’den birlikte bir yuvarlak masa toplantısını gerçekleştireceğiz. Bu toplantıyla iş adamlarımızın ne gibi adımlar atabileceğini hatta hatta üçüncü ülkelerde neler yapılabileceğini ki; sayın Başbakan Afrika’da atılabilecek adımlar üzerinde durdular. Macar makamlarının da ben iş adamlarımıza gereken her türlü kolaylığı yapacağına inanıyorum. Biz de Türkiye olarak Macar müteşebbislere her türlü kolaylığı sağlamakta kararlı olduğumuzu ifade etmek isterim.

MACARİSTAN İLE ÖRNEK BİR İŞBİRLİĞİMİZ MEVCUT

Tabi birazdan iş adamlarımızla yapacağımız toplantının içeriğinde neler olabilir diye düşündüğümüzde; savunma sanayii alanında çeşitli projeleri hayata geçirmekte kararlıyız. Ortak tarihi ve kültürel mirasımızın korunması noktasında Macaristan ile örnek bir işbirliğimiz mevcut. Sayın Başbakan ile geçen yıl restorasyonu tamamlanan Gül Baba Türbesi’nin açılışını yapmıştık. Ziyaret sayısında önemli bir artış olduğunu öğrendik.

BİZİM İÇİN ZİYADESİYLE KIYMETLİDİR

Macaristan’ın resmi müfredatını temel alan okulumuz 2020 Eylül ayında eğitim-öğretim faaliyetlerine başlayacaktır. Macaristan’ın ülkemizin AB üyelik sürecine sağladığı destek bizim için ziyadesiyle kıymetlidir. Gerçekten sayın Başbakan’ın bu konuda vermiş olduğu desteğe her zaman için müteşekkirim. AB’nin son dönemde ülkemize karşı izlediği tutum şüphesiz ki yapıcı olmaktan uzaktır. Birkaç üye ülkenin ikili meselesi, Türkiye AB ilişkilerini rehin almamalıdır. Birlik, bu tutumuyla esasen kendi çıkarlarına da zarar veriyor. Türkiye’nin tam üyeliğinin birliğe katacağı değerin layıkıyla kavranması gerekiyor.

Görüşmelerimizde sayın Başbakan’a Barış Pınarı Harekatımıza verdiği destekten dolayı şükranlarımızı ifade ettik.

Geçenlerde BM Genel Sekreteri İstanbul’daydı, görüşme yaptık. Ve bu görüşmede bir uluslararası dönörler toplantısı yapmak suretiyle güvenli bölge konusunda adım atalım dedik. Ve kendileri de kendisine verdiğim evraklar, projelerden hareketle bunun üzerine çalışma sözünü verdi. Bundan sonraki süreci Dışişleri bakanım yakından takip edecektir. Az önce sayın Başbakanın ifade ettiği gibi bizler NATO’da beraberiz. Bizler aynı zamanda stratejik ortağız. Stratejik ortakların terör örgütleriyle beraber olması mümkün mü? Ama maalesef bazı stratejik ortakların terör liderleriyle yapmış oldukları ne yazık ki görüşmeler, onlarla birlikte yapmış oldukları dayanışmalar var. bunlar bizi ciddi manada üzmüştür. Çünkü uluslararası teröre karşı mücadele vereceksek, o zaman uluslararası terörle mücadelede NATO üyelerinin böyle bir görüşmeyi yapması affedilebilir değildir.

TÜRKİYE’DEN ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR TAVIR KOYAN İKİNCİ BİR ÜLKE YOKTUR

Ve DEAŞ’a karşı şu anda dünyada Türkiye’den çok daha güçlü bir tavır koyan ikinci bir ülke yoktur. DEAŞ ile mücadelede şu ana kadar aldığımız neticeler her şeyiyle ortadadır. Biz sadece El Bab’ta 3 bine aşkın DEAŞ’lığı etkisiz hale getirdik. Cezaevlerimizde 1150’yi aşkın DEAŞ’lı var. En son Bağdadi’nin ablasını Azez’de eşiyle beraber yakaladık. Şimdi en son 13 tane en yakın çevresini yakaladık ve onlar da şu anda elimizde. Asla buradan taviz vermeyiz. Eğer bu mücadeleyi vereceksek kararlı vereceğiz, çünkü burada insanlığın huzuru yatmaktadır, menfaati yatmaktadır.