Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Önemli Açıklamalar: Güvenli Bölge ve Trump'ın Skandal Mektubu

ABD ile yapılan anlaşma sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe’de yabancı basın mensuplarıyla bir araya gelerek çok önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan burada güvenli bölge ve ABD Başkanı Trump’ın mektubu gibi konularda değerlendirmelerde bulundu. 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle oldu:

Suriye’deki hadiseler başlamadan önce iyi ilişkilerimiz vardı. Beşer Esed ile ailecek görüşecek kadar yakınlığa sahiptik. Ülkesinde insan hakları ve adaletin geliştirilmesi konusunda pek çok tavsiyede bulunduk. Kürt nüfus için adımlar atmasının önemli olduğunu söyledik. Tavsiyelerimize uymak yerine halkın üzerindeki baskıyı artırdı. Suriye halkı Esed’e karşı direnirken Irak’taki DEAŞ belası bu ülkeye de sıçradı. Ardından PKK, PYD ve YPG terör örgütü bindi. Suriyeli 6 milyon kişi ülke dışına gitmişti. Bunu 4 milyonu ülkemize gelmiştir.

DEAŞ ile en sonuç alıcı mücadeleyi TÜrkiye yürüttü. Fırat Kalkanı ile 3 binin üzerinde DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirdik. DEAŞ sonrasında Suriye’de tutunamadı ve çözüldü. Rakka ve Deyrizor arasını da temizlemeye talip oldu. ABD yönetimine yaptığımız teklifler karşılık görmedi. ABD bu işi PKK/YPG ile yapmayı tercih ettik. Sonra bu örgüt Türkiye’ye karşı bir tehdide dönüştü. Beklediğimiz adımlar atılmadı. Bize de kendi göbeğimizi kendimiz kesmekten başka çare kalmadı. Önce Zeytin Dalı ile Afrin ve çevresini temizledik. Astana ve Soçi süreci ile İdlib’de yaşanabilecek insanı dramın önüne geçtik.Sonra Fırat’ın doğusu için hazırlıklara başladık. Diploması kanallarını kullandık. ABD ve Avrupa’nın desteğini çekemedik.

Barış Pınarı Harekatı’nın iki amacı vardır, sınırlarımızdan PKK/YPG’yi temizlemek ve güvenli bölgeye ülkemizdeki Suriyelilerin dönüşünü sağlamak. 2 milyon kişinin dönmesini planlıyoruz. Planın ilk şartı bölgenin terörden temizlenerek güvenli hale getirilmesiydi. Güvenli bölge projemizi G20 toplantısında teklif ettim. Hepsi olumlu buldu ama adım atmaya kimse yanaşmadı. Zeytin Dalı Harekatı’ndan sonra bu konuyu yeniden gündeme getirdik. Ama istediğimiz ilerlemeyi sağlayamadık. Bunun üzerine 9 Ekim saat 16.00’da harekatı başlattı. Barış Pınarı Harekatı anlık değildir. Hazırlığı 3-4 yılı buldu. Gelişmeler anlık olmadı.

Harekattan önce Sayın Trump ile yaptığımız konuşmada harekata başlayacağımızı söyledim. Beyaz Saray açıklamasında ABD’nin askerlerini çekeceği ilan edildi. Herhangi bir engel kalmadı. Kısa sürede birkaç noktadan 30 km derinliğe ulaşınca ABD ve diğer ülkelerinin tavrı değişti. İlk 1-2 gün böyle bir başarı beklemedikleri için düşük tepki ortaya koydular. Başarıya ulaşacağı anlaşılınca tepkiler yükseldi. Biz kararlılıkla devam ettik.”

Güvenli bölgeye 1 ila 2 milyon arasında Suriyeli sığınmacının geri dönüşünü planlıyoruz.

ABD verdiği sözleri tutabilirse güvenli bölge konusu çözülmüş olacak. Eğer yerine getirilmemiş olursa Barış Pınarı Harekatı kaldığı yerden çok daha kararlı şekilde devam edecek.

Trump’ın siyasi nezaketle bağdaşmayan mektubunu elbette unutmadık. Ama karşılıklı sevgi ve saygımız nedeniyle bunları gündemimizde tutmamamız gerekiyor.

Vakti saati geldiğinde de bu konu ile ilgili olarak gereğinin yapılacağını da bilmenizi istiyoruz.