Gündem

Gönüllü Anneler Lösemili Çocuklar İçin Umut Üretiyorlar

Lösemili Çocuklar Vakfının (LÖSEV) kurduğu atölyelerde çalışan gönüllü anneler, ürettiklerini satarak lösemili çocukların tedavisine katkı sağlıyor.

Çocukları lösemi hastası olan annelerin rehabilite edilmesi amacıyla LÖSEV tarafından kurulan mutfak ve dikiş atölyeleri, hasta çocuklara da umut oldu.

Gönüllü annelerin atölyelerde ürettikleri el emeği göz nuru bez bebekler, çantalar, yastıklar ile yaptıkları mantı, zeytinyağlı sarma, kurabiye ve çikolata gibi yiyeceklerden elde edilen gelirler, yüzlerce kanser hastası çocuğun tedavisine destek oluyor. 

LÖSEV Marmara Bölge Koordinatörü Zuhal Ön, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukları lösemi hastası olan annelerle hastalığın teşhisinin konduğu ilk gün tanıştıklarını ve bundan sonraki süreçte ailelerinin yanında olduklarını söyledi.

Ailelere öncelikle rehabilite amaçlı eğitimler düzenlediklerini ve atölye projesinin de bu fikirden doğduğunu belirten Ön, şöyle konuştu:

“Vakfımız her zaman annelerin ve çocuklarının yanında. Onlara yalnız olmadıklarını hissettiriyoruz. Kanser hastalığının tedavisinde moral çok önemli. Anneler için meslek edindirme kursları da düzenliyoruz. Çok güzel yemek yapan, dikiş diken ve nakış işleyen annelerimize önce sertifikalarını aldırdık ve daha sonra da üretim atölyelerimizi hizmete açtırdık. Şu an İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da üretim atölyelerimiz var. Atölyelerimizde tamamen çocukları lösemi tedavisi görmüş olan annelerimiz gönüllü çalışıyorlar. Haftada 2 gün çocukları tedaviye götürüyorlarsa, kalan günlerde atölyelerde çalışıyorlar. Annelerimiz, LÖSEV’in LSV dükkan markalı ürünlerini üretiyorlar. Ürünlerimizin her birinde çocuğu tedavi gören annelerimizin el emeği var.”

Ön, annelerin atölye sayesinde bir araya gelerek yaşadıkları sıkıntıları da paylaştıklarını ve birbirlerine moral verdiklerini vurguladı.

Üretilen ürünlerin satışlarından elde edilen gelirin yine lösemili çocukların tedavisinde kullanıldığına dikkati çeken Ön, atölyede üretilen yiyeceklerin organik olduğunu dile getirdi.

“Lösemili çocukların annelerine atölyeyi tavsiye ediyorum”

Dikiş atölyesinde çalışan 51 yaşındaki 2 çocuk annesi Zeynep Kıroğlu da atölyede bebek, kaz ve horoz gibi değişik oyuncaklar yaptıklarını söyledi.

Çocuğunun tedavisi sırasında hastanede LÖSEV’e üye olduğunu belirten Kıroğlu, kızının küçük yaşta lösemiye yakalandığını ve tedavi sonucunda kanseri yendiğini dile getirdi.

Kızının evlendiğini, bir de çocuğu olduğunu ifade eden Kıroğlu, şunları anlattı:

“Birbirimizle olmak bize en büyük motivasyon oldu. Çünkü hepimiz aynı kaderi paylaşmışız. Hastalığı atlatmak daha kolay oluyor. Hepimizin çocukları iyileşti. Benim kızım da kanseri yendi ve anaokulu öğretmeni oldu. Kızımın şimdi bir kızı oldu ve şu anda bebeğiyle ilgileniyor. Dikiş atölyesinde 9 yıldır çalışıyorum. Burada çalışmaktan çok memnunum. Ev hanımı olduğumuz için kendimize olan güvenimiz arttı. Çalışan statüsüne geçtik. Tüm lösemili çocukların annelerine burayı tavsiye ediyorum. Burası herkese açık, herkes gelebilir. Lösemili çocukları olan ailelere de tavsiyem hiç morallerini bozmasınlar. Bu hastalığın tedavisi yok diye bir şey yok. Hastalığın tedavisi var. Önemli olan çocuğun moralinin sonra da ailenin moralinin iyi olması.”

Dikiş atölyesinde çalışan 3 çocuk annesi 43 yaşındaki Zülfinaz Aras da hastalığını oğlu 5 yaşındayken öğrendiklerini aktardı.

Oğlunun şu anda 22 yaşında ve sağlıklı olduğunu ve üniversiteye hazırlandığını ifade eden Aras, “Zor bir süreçti ama atlattık çok şükür. Bu zor süreci yaşarken burada çalışmak bize çok yarar sağladı. Tedavimiz bitmişti ama bize moral oldu. Buraya geldiğinde hiçbir şey düşünmüyorsun, hastalık aklına gelmiyor. Tüm lösemili çocukların annelerine burayı tavsiye ediyorum. Kendi paramızı kazanmaya başladık. Çok güzel bir şey.  Aileler morallerini bozmasınlar. Aileler ve çocukları için en önemli şey moral. Biz burada çalışarak hem kendimize bir gelir elde ediyoruz hem de şu an hasta olan lösemili çocuklara katkı sağlıyoruz.” diye konuştu.

Mutfak atölyesinde çalışan 45 yaşındaki Elif Dibek ise 8 yıldır atölyede doğal yiyecekler ürettiklerini belirtti.

Kızının 3,5 yaşında lösemiye yakalandığını ve daha sonra tedaviyle hastalığı yendiğini aktaran Dibek, “Kızımın tedavisi 4,5 sene sürdü. Şu an çok şükür sağlıklı. Burada da taze, katkısız ve doğal ürünler yapıyoruz. Hem kendi çocuklarımızın hem de yeni hastalanan çocukların tedavisinde kullanmak amaçlı böyle bir üretim gerçekleştiriyoruz. Bundan çok mutluyuz.” ifadelerini kullandı.

Eda Semiz de çocuğu iyileştiği için çok mutlu olduğunu dile getirerek, “Kızım hastalığında 5 yaşındaydı. Şimdi 24 yaşında. Hastalığını yendi. Arkadaşlarıyla buraya mantı yemeye geliyorlar. Diğer hasta çocuklarımıza da şifa diliyorum.” diye konuştu.

Kamupersoneli.net | AA