Gündem

Maliye Bakanı Naci Ağbal Açıkladı! Kamu Yönetiminde Köklü Değişiklikler Yapılacak

Merkeze bağlı Akşar köyünde bir araya geldiği vatandaşlara hitap eden Ağbal, Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiğini, 16 Nisan’da referanduma gidileceğini söyledi.

Ağbal, 16 Nisan sonrası Türkiye’nin çok daha huzurlu, istikrar içinde, ekonomisi güçlü bir Türkiye olacağını belirterek, “Birtakım çevreler, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ekonomide bir miktar yavaşlama oldu diye koro halinde alkış tuttular. ‘Ekonomi kötüye gidiyor’ dediler. Uluslararası birtakım kuruluşlar ‘Türkiye ekonomisi uçurumun kenarında, ekonomi daha da kötüye gidecek, Türkiye ekonomisinin önü kapalı.’ dediler ama hükümet olarak ilk andan itibaren ekonomiyi düzeltmek için elimizden gelen bütün gayreti gösterdik. Arka arkaya kanunlar çıkarttık. Bakanlar Kurulu kararları çıkarttık, ekonomiye destek olacak birçok düzenleme, vergilerde indirimler yaptık. Ekonomi canlansın diye yatırımları, üretimi, istihdamı, çiftçiyi teşvik ettik yeter ki ekonomide tekrar çarklar dönsün diye.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye ekonomisi daralsın buradan fırsat çıkaralım.” diye fırsat kollayanlar olduğuna dikkati çeken Ağbal, şöyle devam etti:

“Türkiye’de ‘faizler artsın’ diye bir koro halinde hep beraber raporlar yazdırdılar. ‘Ekonomi kötüye gidiyor’ diye birbirlerini destekleyen açıklamalar yaptılar ama onlar bir defa daha yanıldılar. Nitekim en son açıklanan büyüme rakamları gerçekten Türkiye ekonomisinin temellerinin ne kadar sağlam olduğunu bir defa daha ortaya çıkarttı. Ekonomimiz son çeyrekte yüzde 3,5 büyüdü. 2016’da ekonomimiz yüzde 3 büyüdü, bütün bu sıkıntılara rağmen Türkiye ekonomisi büyümeye devam ediyor. İnşallah 16 Nisan’dan sonra güçlü bir ‘evet’ desteği ile ekonomideki bu iyi gidişat daha da iyi olacak. 16 Nisan aslında Türkiye’nin ekonomisinde çığır açacak yeni bir dönemin başlangıcı olacak.”

Ağbal, 16 Nisan’da anayasa değişikliği yapıldıktan sonra hükümet olarak çok güçlü bir şekilde cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin gerektirdiği yasal düzenlemeleri ardı ardına yapmaya başlayacaklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Ülkenin ihtiyacı olan bütün reformları, başta ekonomi alanında olan reformlar olmak üzere hayata geçireceğiz. Bugün Türkiye ekonomisinin temelleri sağlam, çok genç bir nüfusumuz, çok dinamik bir müteşebbisimiz var. Sanayimiz çok güçlü. Ekonomideki dalgalanmalara karşı sanayimiz kendisini çok hızlı bir şekilde toparlayabiliyor, içerideki ve dışarıdaki koşullara çok hızlı uyum sağlayabiliyor. Birçok ülkede ekonomide kriz ortaya çıktığı zaman, ekonomilerde kolay kolay toparlanamıyorlar. Bugün Avrupa 2009 sonrası global krizden sonra hala toparlanamadı ama Türkiye son 6 yıldır ortalama yüzde 6 büyüdü. OECD ülkeleri arasında, uluslararası alanda Türkiye büyüme oranıyla gerçekten örnek gösterilen bir ülke. 16 Nisan inşallah bu büyüme hikayesini çok daha ileriye taşıyacak, reform hükümetimizin en önemli öncelikleri arasında, ekonomi alanındaki reformlara son derece önem veriyoruz.”

“Çok sayıda reformu hep beraber yapacağız”

Kamu yönetiminde çok köklü değişiklikler yapacaklarına işaret eden Ağbal, “Daha yalın, daha basit, hizmeti ve vatandaşı odağa alan ve bürokrasiyi azaltan çok hızlı kamu yönetimi reformlarını inşallah yapacağız. Ekonomide piyasalara istikrar getirecek, rekabeti artıracak çok sayıda reformu hep beraber yapacağız. İş gücü piyasası reformları konusunda hükümetimizin hazırlıkları var. İnşallah iş gücü piyasaları konusunda da reformları arka arkaya yapacağız. Adalet, hukuk reformu en önemli gündemlerimizden bir tanesi. Dolayısıyla gelin bütün bu reformların önünü açacak, onlara hız kazandıracak esas reformların reformu olan anayasa reformuna destek olalım.” dedi.

Ağbal, ülkenin önünün açılmasını, gençlerin işi ve aşı olmasını, ekonominin büyümesini, refahın artmasını temenni ederek, “16 Nisan’dan sonra göreceksiniz çok net söylüyorum, Türkiye’ye gelen yabancı sermaye yatırımlarında da önemli artışlar olacak. Biz potansiyeli, fırsatları olan bir ülkeyiz. Bugün Kuzey Amerika’dan, Avrupa’dan bir çok firma gelip Türkiye’de yatırım yapmak istiyor ama her defasında şuna dikkat ediyor, bu da onların haklı bir talebi, siyasi ve ekonomide istikrar olmasına çok önem veriyorlar. Bütün yatırımların önünü açacak olan siyasette ve ekonomide istikrardır, anayasa değişikliği onu sağlıyor, gelin hep beraber bunu yapalım ve böylelikle siyasette ve ekonomide sağladığımız istikrar Türkiye’de yatırımları kalıcı bir şekilde yukarı çeksin.” değerlendirmesinde bulundu.

“AB bugün kendi bütünlüğünü korumak için çareler arıyor”

Dünyanın değiştiğine, yeni jeopolitik dengeler kurulduğuna dikkati çeken Ağbal, şöyle devam etti:

“AB’nin bugün siyasi çözülmesinden bahsediyoruz. AB bugün kendi sorunlarıyla boğuşuyor. AB bugün kendi bütünlüğünü korumak için çareler arıyor. İngiltere, AB’den ayrıldı. Neden ayrıldı? Baktı ki AB, İngiltere ekonomisinin önünü tıkıyor, büyüme fırsatlarını elinden alıyor. Brüksel’de AB bürokratları, bütün AB ekonomilerine yön ve istikamet vermek istiyor ama piyasayı, girişimciliği öldürüyor onun için bugün AB ülkeleri içerisinde gerek İslamofobiya gerek Türkiye düşmanlığı gerek bu korumacılık, bunların hepsinin arkasında aslında çözülen, sıkıntıları artan bir Avrupa var ama öbür tarafta da büyüyen, gelişen, kalkınan bir Türkiye var.”

Ağbal, onun için birçok Avrupalı firmanın Türkiye’yi uluslararası yatırımlarında en öncelikli alanlara koyduğunu vurgulayarak, “Bu fırsat bizim fırsatımız, ülke olarak bu fırsatı kaçırmayacağız. Çözülen Avrupa var, yepyeni jeopolitik güç dengeleri var ve bu dönemde çok güçlü hükümetlere ihtiyacımız var. Biz ne çektiysek geçmişte güçsüz hükümetlerden çektik. 15 ayda dağılan hükümetlerden çektik, siyasetin güçsüz olduğu dönemlerde ülke olarak hep zarar ettik.” diye konuştu.

Ülkenin hazinesinin 2001’de boşaltıldığına işaret eden Ağbal, şunları kaydetti:

“O zaman siyaset güçlü müydü? Güçsüzdü. Üç tane parti birbirlerini çekiştiriyorlardı, bir de tepelerinde bir tane Cumhurbaşkanı memleketin meselelerinden bihaber, memleketin meselelerine karşı duyarsız, hepsi birbirine düştüler ve bu ülkenin hazinesi bomboş edildi, bankaları soyuldu, bankaların içi boşaltıldı. Bugün hep beraber hala o günlerden kalan borçları ödemeye çalışıyoruz. Millet olarak bugün ödediğimiz borçların birçoğu o dönemden geliyor. Yazık değil mi bu memlekete, ekonomi niye bunların yüzünden sıkıntı çeksin? Diyoruz ki 16 Nisan’da gelin güç, destek verin en fazla 16 Nisan ekonomi için gerekli. 16 Nisan ekonominin, kalkınmanın önünü açacak, siyasi kaynaklı ekonomik krizleri tarihe karıştıracak ve bundan hepimiz istifade edeceğiz. İnşallah 16 Nisan’dan sonraki aylarda ekonomideki bu düzelme çok hızlı bir şekilde artarak devam edecek, istihdam, yatırımlar artacak ve çok güçlü bir Türkiye’yi beraber inşa edeceğiz.”

Kamupersoneli.net – AA