Gündem

Son Dakika: Başbakan Binali Yıldırım'dan 14 Ağustos Açıklaması Geldi

 Başbakan Binali Yıldırım, “Birleşik Arap Emirlikleri ile ülkemiz makamları arasında darbe girişimi sonrasında son derece etkin bir iş birliği tesis edilmiş, bu ülke makamlarının hükümetimize ve ülkemize desteği takdirle karşılanmıştır.” dedi.

Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde medya temsilcileriyle bir araya geldi, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Futbolda, toplumsal barış adına seyircilerin deplasmana gitmeleri kararı alındı. Bu konuda görüşünüz nedir?” sorusu üzerine Yıldırım, her türlü sosyal etkinliklerin, spor ve turizm faaliyetlerinin hız kesmeden devam etmesi gerektiğini söyledi.

Normalleşmenin göstergelerinin bunlar olduğunun unutulmaması gerektiğini dile getiren Yıldırım, “Kurban Bayramı’nı da biraz uzun yapacağız. Vatandaş çalışsın, dinlensin, spor faaliyetlerine, kültürel faaliyetlere katılsın. Olağanüstü hal işi bizim işimiz. Biz nöbetteyiz. Onlar rahatına baksın, onların yerine biz göz kulak oluruz her şeye. Vatandaşın hiçbir kısıtlamaya gitmesine ihtiyaç yok. Aksi halde bazı şeylerin olduğu algısının yayılmasına da biz de bilerek, bilmeyerek katkı sağlamış oluruz.” diye konuştu.

“FETÖ, silahlı eylem yapabilecek türde bir örgüte dönüşür mü? Bu konuda istihbari bilgiler var mı? Bundan sonra terör örgütü mantığıyla farklı eylemler yapabilirler mi?” sorusu üzerine Yıldırım, “Yapabilirler, yaptırabilirler. İhtimal dahilinde, yapabilirler de. Yaptılar çünkü. Deneyeceklerdir en azından. Bireysel eylemlere, bazı önemli isimlere yönelik birtakım çalışma içine girebilecekleri, girmekte olduklarının bilgileri geliyor.” diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, “Örgütü tam olarak ne zaman fark ettiniz” sorusu üzerine de şunları kaydetti:

“Örgütle ilgili bizim için milat 17 Aralık’tır. 17 Aralık öncesi faaliyetlerde açıkçası 2010’dan itibaren belirtiler ortaya çıkmakla beraber biz toplumda yeterince bu örgütün niyetinin ne olduğu konusunda bir mutabakat sağlayamadık ama 17 Aralık itibarıyla bizim hiçbir tereddüdümüz kalmadı. Bu işin ilk bence hayırlı sürece girmesi dershanelerin kapatılma çalışmasıdır, 2012’dir. Ve bunun ilk dalgası 17 Aralık’ta gelmiştir. Karşı dalga. Ve son, en büyük kalkışma da 15 Temmuz’dur. 15 Temmuz’dan sonra kimsenin artık ‘Masumdu bunlar, zararlı işlerle uğraşmıyor.’ diyecek hali kalmamıştır. Ama 15 Temmuz’a kadar bunu en yakınımızdaki insanlar da diyebiliyordu. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı’mızın o feryatlarının ne kadar haklı olduğunu bugün herkes kabul ediyor. Bazı arkadaşlar da günah çıkarmaya başladılar. Bu da iyi bir gelişme.” 

– “Milletin tedirgin olmasını engellemek bizim işimiz”

Medyada yer alan FETÖ’nün 14 Ağustos’a yönelik iddialarına ilişkin soruya Yıldırım, “14-15 Ağustos işi bizim işimiz, milletin işi değil. Bizim sorumluluğumuzda. Dolayısıyla milletin güvenliğini sağlamak, milletin tedirgin olmasını engellemek bizim işimiz.” karşılığını verdi.

Medya temsilcilerinden ricada bulunan Yıldırım, “Sizden de istirhamım 14-15’ine yönelik kim ne düşünürse düşünsün, onların ekmeğine yağ sürecek bir tutum içinde olmamamız. Bu, hafife almamız anlamına gelmiyor. Biz içeride tedbirlerimizi alıyoruz, her boyutuyla alıyoruz. Terör örgütü, ‘Tekrar toplumu nasıl hareketlendiririm, bir kaos ortamı çıkarırım’ diye ciddi bir gayret içinde. Çünkü uluslararası alanda da algı oluşturmakta epey mahirler. Bunu da görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşi şuraya kadar götürdüler, ’17 Ağustos’u zaten Amerika yaptırdı. Amerika’nın elinde bir alet var, faylara bir parmak atıyor, depremi başlatıyor’. Bu da söyleniyor. ‘Bunu da hayli hayli yapar, 17 Ağustos’u yaptığına göre bunu yapabilir.’ diye söylentiler var. Bunun bilimsel bir dayanağı yok. Fay hareketlerini izlersiniz, ne kadar, hangi yılda, gece, gündüz sıcaklık farklılıklarına göre hareketlenmeleri ölçersiniz ama bunu depreme dönüştürme işiyle ilgili şu an elimizde böyle bilimsel bir veri yok. Şu var, kehanette bulunanlar var. Bu kehanetin tutma ihtimali de var, zayıf da olsa o zamana (14 Ağustos) rastlar, ‘O zaman ben bilmiştim.’ der, ortaya çıkar. Ne yapalım onu? Yani ne derler, ‘Bozuk saat günde iki sefer doğruyu gösterir’ gibi bir şey.”

– “BAE’nin desteği takdirle karşılanmıştır”

15 Temmuz darbe girişiminin siyaset ayağı ve yurtta sulh konseyine ilişkin bir gelişme olup olmadığı, girişimin finansörlerinden birinin de Birleşik Arap Emirlikleri olduğuna ilişkin iddialarla darbenin dış destekçileri konusunda değerlendirmelerinin sorulması üzerine Yıldırım, şunları kaydetti:

“Birleşik Arap Emirlikleri ile ülkemiz makamları arasında darbe girişimi sonrasında son derece etkin bir iş birliği tesis edilmiş, bu ülke makamlarının Hükümetimize ve ülkemize desteği takdirle karşılanmıştır.

Şunu söylemekte fayda var, yani bu darbeyle ilgili olarak bundan sonrasının toplumun sürekli bununla meşgul olması, psikolojimizin bozulmasının hiç memleketimize, milletimize faydası yok. Millet yapacağını yaptı, ununu eledi, eleğini astı. Bundan sonrası bizim işimiz, temizliği biz yapacağız. Millet daha ne yapsın, ülkeyi uçurumun kenarından döndürdü, en büyük görevi yaptı. Dolayısıyla bizim artık bundan sonra milleti, toplumu, kimseyi rahatsız etmeden, bir sürek avına da bu işi dönüştürmeden yaşla kuruyu da birbirine karıştırmadan yapmamız lazım. Baştan beri bir şey söylüyorum, intikam duygusuyla hareket etmeyeceğiz, bu çok önemli. Duygusal da hareket etmeyeceğiz, adaletle hareket edeceğiz.”

AA
Kamupersoneli.net