Gündem

TBMM Başkanvekili Hamzaçebi: "Kumpas Davaları En Öncelikli Konulardan Birisidir"

TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin, “Bu tehlike bugün için atlatılmıştır ancak bu tehlikenin doğmasına neden olan Fetullahçı Terör Örgütü halen tamamen ortadan kaldırılabilmiş, bütün unsurlarıyla devlet kurumlarından ayıklanabilmiş değildir.” dedi. 

Hamzaçebi, Ankara Kulübü Derneği Başkanı Metin Özaslan ve beraberindeki heyeti kabul etti. 

Bir milleti millet yapan en önemli unsurun kültür olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, geleneksel kültürel değerleri yaşatmak, korumak üzere kurulan Ankara Kulübü Derneği’ni kutladı.

Hamzaçebi, “Kuruluşu, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla olan bir dernektir. Seğmenlik kültürü sadece Ankara’da değil, aslında bütün Anadolu’da hakim olan kültürdür. 15 Temmuz gecesi teşebbüs edilen darbe meselesinde aslında sokaklara çıkan halkımız, vatandaşımız bir seğmenlik kültürü, bilinciyle sokaktaydı. Yani bu bilinç, kültür o darbeyi yenmiştir.” diye konuştu. 

15 Temmuz darbe teşebbüsünün sadece Cumhuriyet tarihinde değil, ulusun tarihinde çok önemli bir olay olduğuna işaret eden Hamzaçebi, şöyle devam etti:

“Bütün Cumhuriyet kazanımlarımızın ortadan kaldırılmasını hedefleyen, sadece parlamenter sistemi, demokrasinin diğer kurumlarını ortadan kaldırmaya yönelik değil, Cumhuriyetin temel değerlerini de hedefine koymuş olan, başta laiklik olmak üzere bu ülkeyi, bu Cumhuriyeti ayakta tutan bu temel değerleri yok etmeye yönelmiş olan bir teşebbüstü. Dolayısıyla bunu herhangi bir darbe teşebbüsü olarak isimlendirmeyi doğru bulmuyorum. Başarısızlığa uğramış olan bu teşebbüsü hiç kimse hafifletmemeli. Bu çok ciddi bir tehlikeydi. Bu tehlike bugün için atlatılmıştır, ancak bu tehlikenin doğmasına neden olan Fetullahçı Terör Örgütü halen tamamen ortadan kaldırılabilmiş, bütün unsurlarıyla devlet kurumlarından ayıklanabilmiş değildir. Bir kere bunu hepimizin, bütün toplumun çok iyi bilmesi gerekir. Dolayısıyla darbe teşebbüsünde bulunan bu örgütle Türkiye Cumhuriyeti Devleti, demokrasimiz, demokratik devletimiz mücadele etmek zorundadır.” 

Hamzaçebi, olağanüstü hallerin olağanüstü tedbirler gerektirdiğini ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir hukuk devleti olduğunu, bu tedbirleri alırken hukukun temel ilkelerinden hiçbir şekilde ayrılmamak gerektiğini kaydetti.

“Zaman zaman yapılan tasarruflarda yanlışlar olabilmekte, OHAL düzenini kendi siyasi meseleleri için kullanmak isteyen alt kademede bir takım siyasetçiler, yöneticiler çıkabilmektedir.” diyen Hamzaçebi, buna son derece dikkat etmek gerektiğini belirtti ve OHAL’in hiç kimse için bir fırsat olmadığını vurguladı. 

Kumpas davalarının mağdurları

Akif Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“OHAL sadece ve sadece bu örgütle mücadele için kullanılabilecek bir araçtır. Bu aracı başka hedefler için bir araç olarak kullanmayı kesinlikle reddediyorum. Bu örgütün devlet, toplum hayatımıza darbe teşebbüsü öncesinde verdiği zararlar vardır. Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi kumpas davaları olarak isimlendirdiğimiz davalarda, bu toplumun en seçkin insanlarını, Türk Silahlı Kuvvetlerinin en değerli komutanlarını yok etmeye yönelik bir eylem yapılmıştır. Bu davalar, doğrudan doğruya bu girişimin adıdır. Hiçbir temeli olmayan bu davaların daha sonra uydurma delillerle açıldığı, hiçbir geçerli evrensel hukuk değerlerine dayalı bir delili olmadığı çok açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.  Şimdi hemen süratle yapılması gereken, kumpas davaları olarak isimlendirdiğimiz bu davalarla geleceği karartılan, hayatlarının 5 yılı çalınan bu insanlara, kamu görevlilerine ya da kamu görevlisi olmasa dahi bu toplumun bir ferdi olan bu insanlara, yasa ile bir hak iadesinde bulunmaktır. Kumpas davaları mağdurlarının hukuksal haklarının iadesi şimdi en temel, en öncelikli konulardan birisidir.” 

“Şimdi memnuniyetle görüyoruz ki Balyoz davasında mahkum edilmiş bazı komutanlara görev verilmiştir, çok doğru bir şey yapılmıştır. Bu komutanlar, o kamu görevlileri, bu milletin onurlu fertleri, insanlarıdır.” ifadelerini kullanan Hamzaçebi, “Hiçbir zaman onların onurları o davalarla zedelenmemiştir. Şimdi onların onurları çok daha güçlenmiştir ama devlete düşen görev, yasa ile bu insanlardan özür dilemektir. Devletlerde özürler yasayla olur. Haklar iade edilecektir.” dedi.

Hiçbir yasanın kaybedilen 5 yılı geri getirmeyeceğini bildiklerini anlatan Hamzaçebi, hiçbir yasanın Yarbay Ali Tatar’ı, Kuddusi Okkır’ı geri getirmeyeceğini, ancak devletlerin yasayla özür dilediğini bildirdi.

TBMM’yi bu konuda ilgili yasayı çıkarmaya davet eden Hamzaçebi, bu konuda CHP’li milletvekili arkadaşlarıyla verdiği ve darbe mağdurlarının hukuksal haklarının iadesi hakkında kanun teklifi ile kumpas davaları nedeniyle hakları ellerinden alınan kişilerin haklarının iadesi hakkında kanun teklifi bulunduğunu anımsattı. 

Akif Hamzaçebi, “Hükümet arzu ederse, kendisi de bir tasarı elbette getirebilir. Bu sözünü ettiğim teklif, bu hafta veya önümüzdeki hafta değerlendirilebilir ama Meclis tatile girmeden darbe mağdurlarına, özellikle de kumpas mağdurlarına haklarını iade edecek yasal düzenlemeyi mutlaka yapmak gerekiyor.” diye konuştu.  

Dernek Başkanı Özaslan ise FETÖ’nün darbe girişimine karşı Meclisin dik duruşundan dolayı teşekkürlerini iletti. 

Kamupersoneli.net | AA