Garson olarak bir restoranda görev alan çalışan, işveren tarafından işten çıkartıldı. Çalışan soluğu İş Mahkemesi’nde aldı. Mağdur garson, haksız bir şekilde işten çıkartıldığını belirterek ihbar tazminatını ve içeride kalan işçilik haklarının bir kısmının hüküm altına alınmasını talep etti. İşveren ise, davanın reddedilmesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme iki tarafı da dinleyerek, davanın kabulüne karar verdi.
İCRA YA DA DAVA YOLUYLA ÜCRET GERİ ALINABİLİR
Konuyla ilgili devreye giren Yargıtay, kanunda ücretin, “Bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak” şeklinde tanımlandığını belirtti. Buna bağlı olarak çalışan, ücreti ödenene kadar çalışmama hakkının olduğu ya da ücretini işverenden icra veya da dava yoluyla alabileceği ifade edildi.
ÜCRETİN ÖDENDİĞİNİN İSPATI İŞVERENE AİTTİR
Mahkeme konuyla ilgili emsal bir karar aldı. Alınan karar da şu ifadelere yer verildi:
“Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önem taşımaz. Ancak, ücretin ödenmediğinden söz edilebilmesi için ücret ödeme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanmış olması gerekir. Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir”
