9 kişinin öldüğü, 86 vatandaşımızın yaralandığı Ankara YHT kazasına ilişkin Ulaştırma Bakanı, kazaya sebep olan sinyalizasyon sistemi hakkında yaptığı açıklamada ” OLMAZSA OLMAZ DEĞİL” dedi… Vatandaşın tepkisini çeken bu skandal hakkında, uzmanlar sinyalizasyon sisteminin, kazayıda örnek vererek hayati önemini açıkladılar.
Turhan, kazanın sinyalizasyon olmadığı için yaşandığı yönündeki açıklamalara tepki göstererek “Sinyalizasyon sistemi demiryolu sistemi için olmazsa olmaz değil.” dedi. Bakan bir gazetecinin konuyla ilgili sorusuna da ‘Bu soru doğru değil‘ diyerek tepki gösterdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı şunları kaydetti;
‘Son günlerde kazadan sonra sinyalizasyon olmadı için bu kaza oldu gibi değerlendirmeler yapanlar doğru bir değerlendirme yapmıyor. Adli ve idari tahkikat devam ediyor. Sinyalizasyon sistemi demiryolu sistemi için olmazsa olmaz değil. Bu sistemin olmamasından dolayı demiryollarında işletme yapılamaz diye bir şey yok.Bilgilerinize sunuyorum. Kazadan sonra ‘sinyalizasyon olmadığı için bu kaza oldu’ gibi değerlendirme yapanlar doğru bir değerlendirme yapmıyor.
‘BU SORU DOĞRU BİR SORU DEĞİL’
Bakan Turhan, ‘Bu trenlerde bu sistem var mıydı?” sorusuna ise ‘Bu soru doğru bir soru değil’ yanıtını verdi.
Sinyalizasyon Sistemi Nedir?
Demiryolu ulaşımında öncelikli hedef güvenli bir yolculuğun sağlanmasıdır. Bu sebepten ötürü sinyalizasyon sistemleri geliştirilmiştir. Ayrıca sinyalizasyon sistemiyle hat kapasitesi artmakta, güvenilir ve hızlı yolcu taşımacılığı yapılmaktadır. Modern sinyalizasyon sistemleri farklı ülkelerdeki sinyalizasyon sistemlerinin ortak kullanılabilmesine olanak sağlamaktadır. Bu sistemler Avrupa Demiryolu Trafik Yönetim Sistemi (ERTMS) ve Avrupa Tren Kontrol Sistemi (ETCS) çatısı altında birleştirilmiştir. Türkiye’den yola çıkan ERTMS donanımlı bir tren, Avrupa ülkelerinde ERTMS uyumlu sinyalizasyon sistemi ile hareket edebilmektedir.
Demiryolu ile ulaşımın başladığı ilk yıllarda sadece hızlı bir ulaşım aracı olarak kabul ediliyor, önlem alınmıyordu. Ayrıca trenlerin hızı da çok düşük olduğu için kontrol daha kolay oluyordu. Yol boyunca yolun açık olduğu ve önde tren olmadığı varsayılıyordu. Fakat zamanla yaşanılan kazalardan ve problemlerden sonra çözüm amacıyla işaretçi görevliler hat üzerine konulmaya ve bu şekilde tren işletmeleri yapılmaya çalışılmıştır. Ancak, tren hız ve ağırlıklarının ve aynı zamanda trenlerin bağlandığı araç/vagon sayılarının artması, makinistlerin görüş mesafesi içinde trenlerin durdurulması veya emniyetli şekilde ilerletilmeleri problem olmaya başlamıştır. Bu nedenle, tehlikeli bölgelerden önce işaretlerin tekrar edilmesi ihtiyacı doğmuştur. Fakat işaretlerin veya flamaların uzaklardan görülememesi tren hareketlerini kısıtlamış ve arttırılması ihtiyacını doğurmuştur.
Ulaşım uzmanı bilirkişi: Demiryollarının yüzde 80’inde sinyalizasyon yok
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Ulaştırma Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Mustafa Karaşahin, Türkiye’deki demiryollarının yüzde 80’inde sinyalizasyon olmadığını söyledi.
Beş hattan birinde var
RS FM’de Yavuz Oğhan’a konuşan Prof. Karaşahin, iki trenin aynı hatta olmaması gerektiğini, problemin iletişim eksikliğinden ya da ihmalden kaynaklandığını dile getirdi.
Ulaşım uzmanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Trafik kontrol merkezi iki trenin aynı hatta olduğunu görüyor. Bir makas tanzimi yapılması gerekiyor ama yapılmadığı anlaşılıyor. Türkiye’deki demir yolları hatlarının yalnızca yüzde 20’sinde sinyalizasyon var. Hatların yüzde 80’inde sinyalizasyon yok.”
Sinyalizasyon sisteminin kurulumunun uzun soluklu bir iş olduğunu aktaran uzman, çalıştırıldığında kazaları kesin olarak önleyeceğine vurgu yaptı.
Prof. Karaşahin, 2004’te Pamukova’da, geçen temmuzda da Çorlu’da yaşanan tren kazalarında bilirkişi olarak görev yapmıştı.
