Gündem

Yargıtay'dan beddua kararı! Beddua etmek hakaret sayılır mı?

Bazen muhattap olmamak için, bazen gücümüz yetmediği ve çaresiz kaldığımız için, tartıştığımız veya hakkımızı alamadığımız konularda muhattab aldığımız kişilere beddua ederiz. En sık yapılan beddualar arasında ise ”Allah belanı versin”, Seni Allah’a havale ediyorum” gibi beddualar yer alıyor.

Tartışdığı birisine ”Allah belanızı versin” dedi diye karşı taraf konuyu mahkemeye taşıdı. Kendisine beddua yolu ile hakaret açıldı denilen gencin şikayetini kale alan soruşturma savcısı, yapılan bedduayı hakaret saydı ve iddianame hazırladı. İddianameyi kabul eden yerel mahkeme, beddua eden kişiye hakaret suçundan ceza verdi. Yerek mahkemenin bu kararı, Yargıtaya taşındı ve Yargıtay 18. Ceza Dairesi, beddua hakkında emsal bir karara imza attı.

Kararda şu ifadelere yer verildi:

“Hakaret suçunun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye mâtuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispî olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnâdını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın mağdurlara söylediği kabul edilen ‘Allah belânızı versin’ şeklindeki beddua ve kaba hitap tarzı sözlerin, mağdurların onur, şeref ve itibarını rencide edici boyutta olmaması sebebiyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırıdır. Mahkemece verilen hükmün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”