İçişleri Bakanı Soylu Haysiyetsizler diye haykırdı! Milletvekilleri çılgına döndü
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.HDP MİLLETVEKİLLERİ ÇILGINA DÖNDÜ Bakan Soylu TBMM'de PKK ile ilgili yaptığı açıklamalar sonrasında HDP milletvekillerini çılgına döndürdü.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
HDP MİLLETVEKİLLERİ ÇILGINA DÖNDÜ
Bakan Soylu TBMM'de PKK ile ilgili yaptığı açıklamalar sonrasında HDP milletvekillerini çılgına döndürdü.
BAKAN SOYLU HAYSİYETSİZLER DİYE HAYKIRDI
Bakan Soylu, "Haysiyetsizler" diye haykırarak, "Bugün, terörle mücadelede yalnız bırakılmış bir Türkiye var." ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu'nun açıklaması şöyle:
Sayın Başkan ve değerli milletvekilleri; bizler Filistin ve Afganistan zulümleri, İran-Irak Savaşı'nı, ASALA ve PKK'nın terör eylemlerinde şehit olan evlatlarımızın acı haberlerini, darbe bildirilerini izleyerek büyüdük. Emperyalist dünya son üç yüz yılda ürettiği huzursuzluğun tüm maliyetlerini ve bütün sorunların bizim coğrafyamıza yükledi. Ancak 21'inci yüzyıl dünyada ve Türkiye'de farklı başladı. 90'lı yıllarda hep birlikte büyük heyecanla takip ettiğimiz Avrupa Birliği'nin nasıl 21'inci asrın başından itibaren akamete uğradığını, dünyanın büyük bir yönsüzlük ve karmaşıklık içerisinde kıvrandığı bu dönemde Türkiye şükür ki kendi gücüyle ayakta kaldı. Yüzyılın başından itibaren, yenilediğimiz ve yükselttiğimiz altyapımızı da kapasitemizi de yerli ve millî insansız hava araçlarımızla, helikopterlerimizle, füzelerimizle, tüm savunma sanayisi ürünlerimizle, yazılımlarımızla, dünyanın en modern sağlık tesisleriyle, hastanelerimizle, dünyanın en büyük havalimanlarıyla, göç yönetimindeki vicdanımızla ve nihayetinde, Allah'a hamdolsun ki Ayasofya Camisi imzalı kendi kimliğimizle dünyanın önüne farklı bir seçenek sunduk. Bu coğrafyayı esaret ve prangalarıyla mahkûm etmeye çalışanlar, 21'inci asrın başından itibaren yaptığımız bu yürüyüşü, istemeseler de hayranlıkla ama aynı zamanda büyük bir şaşkınlık ve kıskançlıkla takip ediyorlar.
Bugün, terörle mücadelede yalnız bırakılmış bir Türkiye var. İsviçre 3 bin metre rakımda turistler için teleferik yaparken, biz Van ilimizin İran sınırında 3.055 rakımda karakol kurup terör, kaçakçılık ve uyuşturucuyla mücadele ediyoruz ama aynı zamanda, İsviçre'nin yaptığını da yapmaya çalışıyoruz. Bugün, uyuşturucuyla mücadelede yalnız bırakılmış bir Türkiye var. Hollanda 14.400 hektara ektiği lalelerle ekonomisini planlarken, biz geçen yıla göre 2,7 kat artan ve 115 milyon adet kenevirin ekimine tedbir almakla; 22,9 milyar TL'lik piyasa fiyatlı kenevire tedbir almakla uğraşıyoruz ama aynı zamanda, Hollanda'nın yaptığını da yapmaya çalışıyoruz.
Yatırımcısı oldukları terör örgütlerinin petrol alışverişlerine ve simbiyotik ilişkilerine ses çıkarmayanlar, ülkemizde bulunan, neredeyse İrlanda'nın nüfusu kadar yabancıyı görmezden geliyor; Ege ve Akdeniz'de yakaladıkları göçmenleri de ölüme mahkûm ediyorlar. Ama Türkiye doğru stratejilerle ve 21'inci yüzyılda ürettiği gücüyle, üzerine yıkılan tüm bu sorunların üstesinden gelmektedir.
Şimdi soruyorum: Hangi birimiz, on yıl önce, Batılılar Doğu Akdeniz'de petrol ararken bizim de hak iddia edebileceğimizi hayal ederdi? Hani birimiz Kıbrıs'ta Maraş'ı kimseye sormadan, dünyanın parmak sallamasına bakmadan tekrar açabileceğimizi hayal ederdi? Hangi birimiz kardeşlerimizle el ele verip Karabağ meselesini "Karabağ zaferi" olarak göreceğimizi hayal ederdi? Hangi birimiz sınırların ötesinde, 8.161 kilometrekarede tam tamına 1 milyon 750 bin insanının hayatını normalleştirebileceğimizi ve onlara şu Anadolu medeniyetinin elini uzatabileceğimizi hayal ederdi, hangi birimiz.
Hanımefendiler, beyefendiler, kıymetli milletvekilleri; bu memleket, Irak'ın biraz ötesine gitti de şalterimizi indirdiler. Allah'ımıza şükürler olsun. Bugün, Amerika ne derse desin, Avrupa ne derse desin, değil şalterimizi indirmek terör örgütü neredeyse kafasına binen güçlü ve büyük bir Türkiye var. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Hangi birimiz, dün İsrail'de paramızla aldığımız Heronları tamir ettirmeye çalışırken, sırada beklerken, bugün, kendi İHA'larımızı, kendi SİHA'larımızı yapabileceğimizi, kendi mühendislerimizin ay yıldızlı imzalarını çakabileceğimizi hayal ederdi? Allah'a hamdolsun.
Şimdi, bir şey daha söylüyorum. Geçtiğimiz on yılı anlattım, önümüzdeki on yılı anlatıyorum. Türkiye, bugün, Allah'a hamdolsun ki milyonlarca insanıyla birlikte ve gönül coğrafyamızdaki milyonlarca insanla birlikte Kızılelma'ya doğru yürüyor. Şunu arz etmek istiyorum: Bu Meclis kurulduğu günden itibaren çok zor günler yaşamıştır. Özgürlüğümüz, bağımsızlığımız ve demokrasimiz için bu Meclis çok emek vermiştir. Dünyada bir kurtuluş savaşını bilfiil yönetmiş tek Meclis bizim Meclisimizdir. Her darbede, her cunta yönetiminde itibarı zedelenmek istedi bu Meclisin, siyaseti aşağılandı. En son 15 Temmuz'da hepimiz yaşadık, fiilen bombalandı. Oysa, bugün, tarihimizin en büyük fırsatını yakaladık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten Menderes'e, Demirel'den Özal'a, Türkeş'ten Erbakan'a, bu mücadelenin ızdırabını çeken tüm devlet adamlarımızla beraber tırnaklarımızla kazıya kazıya Türkiye bu noktaya geldi. Bizi bir alana hapsetmeye çalışanlara karşı, ilk kez sorunları onların sahasına yıkabilen bir Türkiye var. Ürkmeyen, korkmayan, çekinmeyen, her meselenin adını koyabilen bir Türkiye var. Göç, terör artık onların da sorunudur. Gelişmiş dünyayı ilk kez yükselişte değil dağılmak üzere olan birlikteliğiyle beraber yakaladık. Onları ilk kez toplumun önünde itibar kaybeden, sorgulanan yetersiz liderleriyle beraber yakaladık. Marjinal grupların egemen olduğu ve medeniyetlerinin savrulma yaşadığı bir halde yakaladık.
Bakmadan Geçme





