Kamu Personelleri

Kültür ve Turizm Bakanlığı 2017 Yılı Bütçesi TBMM Plan Bütçe Komisyonunda Kabul Edildi

 Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün karşısındaki eski gümrük ve tekel binasının durumuna ilişkin, “Orayla ilgili bakanlıkta alınan karar, oranın yine bakanlık merkez yönetim birimi olarak kullanılmasıydı fakat biz geçen hafta oraya yaptığımız keşif gezisinde bu güzel binanın sadece bakan, müsteşar, müsteşar yardımcılarının makam odalarından ibaret kullanılmasının doğru olmadığına, oraya Ankara’ya yakışan bir müze yapmamızın daha uygun olacağına karar verdik.” dedi.


Avcı, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2017 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğündeki telif ödemeleriyle ilgili başlatılan inceleme ve soruşturma sürecinin devam ettiğini belirten Avcı, Ankara’daki Altındağ ve Ulus tarihi kent merkezi restorasyonlarının Bakanlar Kurulunun 22 Haziran 2015 tarihli kararıyla yenileme alanı olarak belirlendiğini ve projelerin bilimsel gerekçeleriyle koruma bölge kurulunda değerlendirildiğini söyledi.

Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu bölgede eski Gümrük ve Tekel Bakanlığı olan, ilk başta 1926’da Maarif Vekaleti olarak yapılan, sonra Dışişleri Bakanlığı olarak kullanılan, daha sonra Kültür Bakanlığı merkez binası olarak yapılan binanın restorasyonu tamamlandı. Orayla ilgili bakanlıkta alınan karar, oranın yine bakanlık merkez yönetim birimi olarak kullanılmasıydı fakat biz geçen hafta oraya yaptığımız keşif gezisinde bu güzel binanın sadece bakan, müsteşar, müsteşar yardımcılarının makam odalarından ibaret kullanılmasının doğru olmadığına, oraya Ankara’ya yakışan bir müze yapmamızın daha uygun olacağına karar verdik. İnşallah orada güzel bir müze açacağız, çok da yakışacak o binaya. Binanın restorasyanu da çok güzel yapılmış. Niye daha önce böyle bir karar verilmemiş de şimdi bu kararı biz verebiliyoruz? Külliye’nin karşısındaki jandarma yerleşkesi boşaltılıyor, Kültür Bakanlığı olarak oraya geçme şansımız olacak. Orayı inşallah biz alacağız. Biz orayı alınca ayrıca böyle gösterişli bir makam binasına ihtiyacımız yok, orayı müze olarak kullanacağız.”

– “Koruma kuruluna böyle bir müracaat bile yok”

Altındağ’daki İller Bankası binasının yıkılacağı iddiasına karşılık Avcı, “Böyle bir şey yok. Bu yapının tescilinin kaldırılması ve yıkılmasına ilişkin koruma bölge kurulunca herhangi bir karar alınmadı. Bu köpürtülmek isteniyor ama bu doğru bir şey değil. Gazetelerde böyle haberler var. Koruma kuruluna böyle bir müracaat bile yok.” ifadelerini kullandı.

İstanbul’da 35 halk kütüphanesi bulunduğunu aktaran Avcı, İstanbul kütüphanelerinde 2011 yılında 15 milyon olan kitap sayısının şu anda 18 milyona ulaştığını dile getirdi.

Bakan Avcı, Hasankeyf’te Bakanlar Kurulu kararıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Batman Üniversitesinden Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam başkanlığında arkeolojik kazıların devam ettiği bilgisini verdi.

Koruma ve kazı çalışmalarını yönlendirmek üzere bir bilim komisyonu oluşturulduğunu ve çalışmaların tamamlanmasının ardından gerekli değerlendirmelerin yapılacağını anlatan Avcı, bunun sonucunda UNESCO’ya başvurulacağını bildirdi.

Avcı, çocuk ve halk kütüphanelerinin iyileştirilmesi projesi kapsamında bu sene için 14 milyon 800 bin lira, 2017 yılı için 18 milyon lira ödenek ayrıldığını belirtti.

– “Karar alma süreçlerinde olup olmadığımıza bakacağız”

Yaratıcı Avrupa Programından çıkılmasına da değinen Avcı, “Bu programa Türkiye olarak 2 milyon küsur avro katkıda bulunduklarını bulunuyoruz. Bu kadar büyük katkıda bulunuyoruz fakat bu program kapsamında hangi projelere nasıl destek verileceğine ilişkin karar alma süreçlerinde yokuz. Para veriyoruz, sonra bizim paramızla birtakım projelere destek veriliyor. Buna karşılık buraya bizden daha az katkıda bulunan bazı ülkeler, karar alma süreçlerini kapalı sistem çalıştırıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.

Avcı, para verdikleri için karar alma süreçlerinde yer almak ve projeler hakkında fikirlerini belirtmek istediklerini söylediklerini aktardı.

Sözde Ermeni soykırımıyla ilgili 2015 yılı küçük ölçekli iş birliği projeleri kapsamında bir projeye, Türkiye’nin katkılarıyla oluşan fondan 200 bin avro hibe verildiğini hatırlatan Avcı, “Biz de bu konuda bilgi istemişiz, buna da yanaşmamışlar. Bunun üzerine 3 Ekim’de Bakanlar Kurulu kararıyla programdan çekildik ve Resmi Gazete’de de yayımladık. Bundan sonra da para verdiğimiz her programda karar alma süreçlerinde olup olmadığımıza bakacağız.” diye konuştu.

Bakan Avcı, karar alma süreçlerinde yer alınması gerektiğini, ayrıca projelerin istenen kriterlerde hazırlanması için eğitim çalışmalarına da hız verdiklerini anlattı.

– “6 bin 349 öğrenci Türkçe öğrendi”

Yunus Emre Vakfının hangi kuruma bağlı olduğuna ilişkin bir soruya Avcı, şu yanıtı verdi:

“Burada bir bulanıklık vardı. Bunu gidermek için bir tasarı hazırladık. Daha önceki vakıf kuruluş yapısında, vakıf başkanı Dışişleri Bakanı, vakıf üyesi Başbakan Yardımcısı, Maliye Bakanı, Milli Eğitim Bakanından oluşuyor. Ben de Milli Eğitim Bakanı olarak o vakfın mütevelli heyetinde görev yaptığım zamandan da biliyorum. Bu kadar bakanı işlevsel bir biçimde bir araya getirmek mümkün olmuyor. Bizim yasa tasarımız şöyle; önümüzdeki dönem kabul edilirse, vakıf başkanı Kültür Bakanı olacak, vakıf mütevelli heyeti de bu sayılan bakanlıkların müsteşarlarından oluşacak ki toplansınlar, karar alsınlar, iş yapsınlar diye. Yönetim kurulunu da ona göre yeniden biçimlendiriyoruz, onu da meclisimizin takdirine sunacağız, yasa değişikliği gerekiyor.”

Vakfın 38 ülkede 46 merkezde faaliyetlerini sürdürdüğünü dile getiren Avcı, bu yıl kültür merkezlerindeki kurslarda 5 bin 697, merkez dışında enstitü dersleriyle verilen kurslarda 652 olmak üzere 6 bin 349 öğrencinin Türkçe öğrendiği bilgisini paylaştı.

– “2017 yılının ilk yarısında taslağı Meclis’e inşallah sevk edeceğiz”

Kültür ve Turizm Bakanı Avcı, “Bugünlerde cep telefonunda Türkiye bütçesinin 3-4 katı büyüklüğünde bir hazine bulunduğuna dair, fotoğraflarla birileri dolaşıyor. Bir dolandırıcılık girişimi olduğu çok açık ama çok aklı başında insanlar bile bize gelip, ‘Böyle bir şey varmış, Kültür Bakanlığı hemen el koysun gitsin, bu hazineyi alsın’ diyor. Birileri insanları kandırmaya çıkmış. Hiç aklımıza gelmeyecek yöntemlerle aklımıza gelmeyecek insanlar dolandırıldığı için bu konuda da kamuoyunun uyanık olmasında fayda var.” uyarısında bulundu.

Telif haklarını içeren kanuna ilişkin soru üzerine de Avcı, bu konuda çalıştaylar düzenlendiğini aktardı. Bakan Avcı, “4 çalıştayı kapsayan geniş kapsamlı toplantılar sonucunda, oluşacak kanaatler doğrultusunda taslak metnin nihai hale getirilmesini amaçlıyoruz. 2017 yılının ilk yarısında taslağı Meclis’e inşallah sevk edeceğiz.” açıklamasını yaptı.

Avcı, tutuklu yargılanan yazar ve çizerlere ilişkin soruyu da yanıtladı.

İsnat edilen suçlar itibarıyla tutuksuz yargılanmalarında sakınca olmayan herkesin tutuksuz yargılanmasının hukukun temel ilkelerine de uygun olduğuna işaret eden Avcı, şunları kaydetti:

“Özellikle yazarların, çizerlerin çünkü bunlar üzerinden geliştirilen bazı söylemler gerçekten tutuklu olarak yargılanmaya devam edilmesi gereken birtakım katil zanlılarının, darbe zanlılarının da sanki aynı bu insanlar gibi haksız yere tutuklandıkları gibi bir intiba, bir izlenimin doğmasında kullanıyorlar. Böyle bir istismara da fırsat vermemek bakımından, bu gerçek darbecilerin, katil zanlılarının yargılanmasında hukuka aykırı bir durum olmadığının da görüp uluslararası ve ulusal düzlemde de görülebilmesi için bu insanlarla ilgili yargılama süreçlerinin işledikleri iddia edilen suçlarla mütenasip bir formatta yürütülmesinin doğru olduğunu Kültür Bakanlığı olarak biz Adalet Bakanlığımıza da bu konudaki görüşlerimizi aktarıyoruz.”

Daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ile Türkiye Yazma Eserler Başkanlığının bütçeleri komisyonda oylanarak kabul edildi.

KAMUPERSONELİ.NET – AA