Kamu Personelleri

 SYDV Personel Sistemi Böyle Mi Devam Etmelidir?

6 Mart 2018 tarihinde TBMM’de SYDV personellerinin kadrolu işçi statüsüne geçirilmeleri konusunda MHP İstanbul Milletvekili İzzet Ulvi YÖNTER tarafından öneri verildi ancak Hükümet adına konuşan AK Parti Antalya Milletvekili Atay USLU mevcut vakıf sisteminin devam etmesini gerektiğini ifade etti. 10 bin SYDV personelinin durumunun tartışılması için TBMM tutanaklarını bu haberimizde yayımlıyoruz.

MHP GRUBU ADINA İZZET ULVİ YÖNTER (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum. 22 Şubatta, geçtiğimiz ay, Türkiye Büyük Millet Meclisine biz Meclis araştırma önergesi vermiştik. Bu Meclis araştırma önergesinde sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarında çalışan yaklaşık 10 bin kardeşimizin sorunlarının araştırılarak buna karşı geliştirilecek tedbirlerin alınmasını teklif etmiştik, bugün de çok şükür bu önergemiz Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine gelmiştir.

Türkiye genelinde, şu anda il ve ilçelerde yaklaşık bin sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında 10 bine yakın vatan evladı çalışmaktadır. Bu 10 bin kardeşimizin pek çok sorunu vardır. Bu sorunların çözümüyle ilgili zaman zaman grubumuzdan değerli milletvekillerimizin, örneğin Grup Başkan Vekilimiz Samsun Milletvekili Erhan Usta Bey’in de kanun teklifiyle, şahsen benim soru önergem, Sayın Bakana bizzat göndermiş olduğum yazılı mesajla bu kardeşlerimizin, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında çalışan kardeşlerimizin sorunlarının çözülmesini talep ettik.

Aslında sorunun çözümü çok basit, bu 10 bin kişinin kadroya alınması, iş güvencesine kavuşturulması elzemdir, acildir, süratle gerçekleşmelidir. İnanıyorum ki Türkiye’nin dört bir tarafından, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında çalışan kardeşlerimiz, tüm parti gruplarına bulunan milletvekillerimize de mutlaka mesaj gönderiyordur, kendi ihtiyaç, istek ve tekliflerini ulaştırıyordur.

Bu kardeşlerimiz mağdur değerli arkadaşlar, bu kardeşlerimiz uzanacak bir el bekliyor, Türkiye Büyük Millet Meclisinden yükselecek bir irade gözlüyor. Şimdi, biz, bu kardeşlerimizle ilgili düşüncelerimizi, tavrımızı ortaya koydukça elbette bunlar umutlanıyorlar ve bir beklentiye kapılıyorlar. Bu kardeşlerimizin, vakıf çalışanlarımızın sorunları Mecliste çözülmeyecek de nerede çözülecek? Bu kardeşlerimiz devlet memurlarında aranan genel şartlara sahipler; yükseköğretim mezunu ve yabancı dil biliyorlar, aynı zamanda KPSS sınavında aranan notu alarak işe giriyorlar ama bu kardeşlerimiz maalesef kadrodan mahrumlar, iş güvenceleri yok.

Değerli arkadaşlarım, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları 3294 sayılı Kanun’a istinaden bu kanunun amacına uygun faaliyet ve çalışmalar yapmak maksadıyla 1986 yılında yayımlanmış bir Başbakanlık genelgesinin ekinde ifade edilen, dercedilen senetle ve Türk medeni hukukuna bağlı olarak çalışıyorlar. Bu kardeşlerimiz sosyal devlet ilkesini hayata geçiriyorlar, sosyal devlet ilkesinin gereğini yapıyorlar. Mesela, 2022 sayılı Yasa’da sayılan engelli aylığını, engelli yakını aylığını, 65 yaş aylığını, öksüz, yetim aylığını, muhtaç asker ailelerine, yakınlarına verilen aylıkları, bütün bu ihtiyaçları, talepleri bu sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında çalışan kardeşlerimiz gerçekleştiriyor.

Kömürse dağıtan bunlar, gıda ve barınma gibi ihtiyaçlarla ilgili gerekli çalışmayı yapan bu kardeşlerimiz ve bunlar şu anda il ve ilçe bünyelerinde çalışıyorlar, iş güvenceleri yok az önce de vurguladığım gibi, herhangi bir şekilde tayin hakları yok. Evlenmeleri hâlinde, işte, kocası bir yerde, eşi diğer yerde, başka bir ilde, bunlar buluşamıyor; ev birlikteliği, aile birlikteliği sağlanamıyor ve bu kardeşlerimizin bizlerden, Türkiye Büyük Millet Meclisinden, Hükûmetten beklentisi, sorunlarının çözülmesi, taleplerinin görülmesi, ihtiyaçlarının giderilmesi ve elbette kadroya alınmaları. Biz buna sessiz kalamayız, bunu görmezden gelemeyiz.

Bu maksatla, Sayın Grup Başkan Vekilimizin vermiş olduğu kanun teklifi de çok değerli ve biz, bu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında, vakıflarında çalışan on bine yakın kardeşimizin sorunlarının araştırılarak bulunacak çözüm yollarının hayata geçirilmesini, son tahlilde de bu arkadaşlarımızın, bu kardeşlerimizin kadroya alınmalarını talep ediyoruz. Ve bunların -yani vakıfların- kamu tüzel kişiliğine kavuşturulmasını istiyoruz. Hakları değil mi?

Dolayısıyla bunların süratle yapılacağına inanıyorum. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalışan on bin kardeşimizin gözünün kulağının bugün burada olduğuna inanıyorum. Ve her birinizin vicdanına sesleniyorum: Gelin, bu kardeşlerimizin sesini duyalım. Araştırma önergemizin gereğince komisyonumuzu kuralım ve bu kardeşlerimizi de hitamında kadroya alalım.

AK PARTİ GRUBU ADINA ATAY USLU (Antalya): Değerli milletvekilleri, yardımlaşma ve dayanışma duygusu insanlık tarihi kadar eskidir. Bu duygu vakıf kurumunun da temelini teşkil eder. Vakıflarımız asırlarca insanlığa, hatta tüm yaratılmışlara büyük hizmetler sunmuş, sosyal devletin görevleri arasında bulunan eğitimden sağlığa, sosyal yardımdan sosyal desteğe, çevreden üretime kadar pek çok alanda önemli katkılar ortaya koymuştur.

Türkiye’de “sosyal yardım” ve “vakıf” denildiğinde ilk akla gelen kurum sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarıdır. Her ilçede bir sosyal dayanışma ve yardımlaşma vakfı faaliyet göstermektedir. Bu vakıflarımız bir yandan ihtiyaç sahiplerine ayni ve nakdî yardımlarda bulunurken, diğer yandan da bunların üretken hâle gelmesini sağlayacak projelere destekler vermektedir. Amaç insanların kendi kendilerine yeterli hâle gelebilmelerini sağlamak, amaç bu insanların üçüncü kişilere ihtiyacı olmadan yaşamlarını devam ettirebilmelerini sağlamaktır.

Sosyal yardımlaşma, dayanışma vakıfları ile bakanlık veya merkezî idareler arasında herhangi bir hiyerarşik ilişki ve yapı yoktur, her ilçedeki vakfın kendine ait bir sözleşmesi vardır. 81 il, 919 ilçemizde, toplamda bin noktada faaliyet gösterir bu vakıflar. Her vakfın hükmü şahsiyeti farklıdır, her vakıf bir özel hukuk tüzel kişisi olarak teşkilatlanmıştır. Bu teşkilatlanma, vakıf olarak örgütlenme hem vakıf kültürünün devamı açısından önemlidir hem de örgütlenmenin, teşkilatlanmanın yerinde olması, muhtaçlığın hızlı bir şekilde tespiti ve giderilmesi açısından çok önemlidir.

Vakıf çalışanları aracılığıyla sahada sosyal incelemeler yapılır, vakıf mütevelli heyetleri de kararlar verir. Vakıf mütevelli heyetlerinde hem kamu idarecileri hem yerel aktörler bulunur ve her türlü vakıf çalışanının istihdamına yönelik iş ve işlemler bu mütevelli heyetince yürütülür. Vakıf çalışanlarının mali ve özlük hakları 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabii memurlar açısından geri bir durumda değildir.

Şu örnekleri verebiliriz: 2018 yılı Ocak ayı itibarıyla kamuda çalışan bir şube müdürü yaklaşık olarak 5.018 lira aylık alırken aynı statüdeki vakıf müdürü 5.500 lira ücret almaktadır. Öbür taraftan, kamuda yardımcı hizmet kadrosunda çalışanlar 3.200 lira maaş almaktayken aynı özelliklere sahip vakıf çalışanı 3.800 lira maaş almaktadır. Yine, sosyal incelemeci olarak çalışanlar kamuda 3.800 lira alırken vakıfta 4.500 lira almaktadır yani devlet memurlarından biraz daha fazla ücret almaktadır. Vakıf çalışanlarımız bugüne kadar muhtaçların tespitinde, ihtiyaçların giderilmesinde fedakârca çalışmışlardır, çok güzel hizmetler ifa etmişlerdir; bu ücretleri fazlasıyla hak ediyorlar.

ATAY USLU (Devamla) – Sayın milletvekilleri, sosyal yardım faaliyetlerinin hızlı ve esnek olabilmesi için, muhtaç kesimlere anında ulaştırılabilmesi için mevcut vakıf sistemimiz çok faydalı ve çok başarılı bir sistemdir. Bu yüzden mevcut vakıf sistemine devam edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

KAMUPERSONELİ.NET – ÖZEL HABER

NOT: Yasal hakkımız saklı kalmak koşuluyla , Aktif link dahi verilse hiçbir ortamda kullanılamaz.

Bir Yorum

  1. hayır böyle devam etmemeli önlisans 3179 kodlu büro yönetimi ve sekreterlik mezunları da eklenmelidir büro personeli ve vhki bizim bölümümüzden alınır.

  2. Aile sosyal politikalarda olsun sydv lerde olsun hicbir zaman onlisans sosyal hizmet mezunu alinmamıstır bizler ara eleman olarak hizmet vermek üzere mezun edildik ama yaş siniri da getirilince sorun yumaği daha da büyüdü bu probleme de bir cözüm getirilse de herkes rahat etse……

  3. Aile sosyal politikalarda olsun sydv lerde olsun hicbir zaman onlisans sosyal hizmet mezunu alinmamıstır bizler ara eleman olarak hizmet vermek üzere mezun edildik ama yaş siniri da getirilince sorun yumaği daha da büyüdü bu probleme de bir cözüm getirilse de herkes rahat etse……

  4. Ön lisans sosyal hizmet ve danismanlik bolumundenden de alim yapin bune ya bosuna mi okuduk sesimizi duyun yaşımız geçmeden bizide alin kyk na da 2 yillik mezun da alin…. duyunnnn

  5. Artik sosyal hizmet okumus butun arkadaslarimin ve bizim gibi yok mu bizede atama diyenlerdenim lutfen bizde artik bölümümüzü devam ettirmek yararli caliskan bir birey olmak gorevimizi yapmak istiyoruzzzzzzzzzz

  6. Sydv alımlarında aranan ikametgah şartı rant sağlamıyor da ne biran önce kaldırılması gerek..