KPSS Mağdurları Adalet İstiyor! AİHM'e Gidecekler

Jeoloji mühendisi olarak çalışan 37 yaşındaki F.Gaziantep'te yaşamına devam ediyor.

Jeoloji mühendisi olarak çalışan 37 yaşındaki F. Gaziantep’te yaşamına devam ediyor.

F. 2010'da düzenlenen KPSS sorularının sızdırılması kapsamında yüksek net yapan pek çok kişi yüzünden meydana gelen standart sapma nedeniyle puanı düşük geldi ve devlet memuru olarak ataması yapılmadı.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında KPSS soru sızdırılması kapsamında rol oynadığı bilinen FETÖ mensuplarına açılan pek çok dava sonuçlandı ancak bir kısmı hâla devam etmekte.

Ancak F. 2010 yılı mağdurlarından sadece bir tanesi...

YAŞADIKLARINI ANLATTI

F. kendisine ait bir mühendislik bürosu varken işlerinin kötü olduğunu ve bu nedenle 2010 yılında KPSS'ye girmek istemiş.

O dönem hamile olduğu nedeniyle çocuğunun geleceği kapsamında devlet memuru olmanın ailesi ve kendisine daha iyi olanaklar sağlayacağını düşünerek sınava çok çalışmış ve o dönemde Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’ne girecek kadar yüksek bir net yapmış.

Ancak standart sapması çok düşük gelmiş. 2010 KPSS sorularının çalındığını öğrendikten sonra ise; Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) yaşadıklarının haksızlık olduğunu belirten yazılar yazmış.

Ancak daha sonraki süreçtede KPSS girmiş ancak koşullara ve hazırlıklarının uygun olmadığı nedeniyle iyi hazırlanamadığını ifade etti.

Açıklamasında ise;

"Kul hakkından bahsediyoruz. Sınavları çalanlar nasıl inançlı insanlar? Bunlar benim inandığım Allah’a inanıyor olamaz. Dava açtım, taleplerimiz reddedildi. Dosyam şu an Anayasa Mahkemesi’nde. Sonuç alamazsak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gideceğiz." dedi.

3 BİN CİVARINDA KİŞİ TALEPTE BULUNUYOR

KPSS mağdurları 2017 yılında darbe girşimi sonrasında idare mahkemeye dava açmaya başladı.

2010 yılı KPSS ise aralarında tüm soruları doğru yapanlar ve yüksek net yapanların olduğu bir sınav olarak biliniyor.

Dava açanlar, puanlarının yüksek net yapan 3 bin civarındaki kişinin sistemden çıkarılarak yeniden hesaplanmasını ve bu puanlarla atama gerçekleşmesini talep ediyor.

Ancak bu talepler "sınavın iptal olduğu" gerekçesiyle idare mahkemesi, bölge idare mahkemesi ve son olarak Danıştay tarafından reddedilerek dosyalar Anayasa Mahkemesi’ne gidiyor.

Ankara 1'inci İdare Mahkemesi ise sınavın "Genel Yetenek" ve "Genel Kültür" kısımlarını soruların sızdırıldığını ifade ederek oy çokluğuyla iptal kararı vermişti.

0.1 PUANLA ATANAMAYAN ÇOK İNSAN VAR

KPSS mağduru 80 kişinin halihazırda avukatlığını üstlenen Ömer Özler’in DW Türkçe’ye verdiği bilgiye göre, 2010 KPSS’de 350 kişi sınav sorularının tamamını doğru cevapladı; bir yanlış yapan kişi sayısı ise bin 300 civarındaydı. Yüksek net yapan 3 bin 227 kişinin bin 148’i arasında akrabalık ilişkisi olduğu, bu kişilerin 217’sinin aynı bölgede oturduğu, bütün soruları yapan 350 kişinin 148’inin tekrarlanan sınava girmediği tespit edildi. Yüksek netler nedeniyle beklediklerinden yaklaşık 10 puan daha düşük alanlar olduğunu vurgulayan Özler, “Bu çok büyük bir puana denk geliyor. 0.1 puanla atanamayan çok insan var” diyor.

ORTADA AÇIK BİR HAKSIZLIK VAR

KPSS iddianamesinde, “sayıları kesin bilinmemekle beraber binlerce kişinin haksız şekilde devlet memuru olduğu” belirtiliyor. Avukat Özler, tespit edilen memurların ihraç edildiğini ancak tespit edilemeyen binlerce kişinin de görevine devam ettiğini dile getiriyor. Ortada açık bir haksızlık olduğunu dile getiren avukat Özler, “İstediğimiz sonucu alamazsak AİHM’e gideceğiz. Devlet hatasını kabul ediyor ama ‘Hakkını vermeyeceğim’ diyor. İşin bir de tazminat kısmı var. Diğer sınavlar için de emsal olabileceğinden taleplerin kabul edilmesi devlet açısından korkutucu bir durum olabilir. Yeniden kadro açmak zorunda kalabilirler” diyor.

İNŞALLAH SINAVA BİR ŞEY OLMAZ

İsmini vermek istemediği için adını değiştirdiğimiz Tuğba Hanım da KPSS mağdurlarından. Matematik öğretmeni olan 34 yaşındaki Tuğba Hanım, şu an İzmir’de özel bir kurumda mesleğini sürdürüyor. Ancak özel sektörü “modern kölelik” olarak tarif eden öğretmenin de hayali, kamuda çalışmakmış. 2010 yılında öğrencilerinin ısrarı üzerine KPSS’ye girmeye karar vermiş. Gecesini gündüzüne katarak çalışmış. Sınavı çok güzel geçmiş. İçine doğmuş gibi kapıdan çıkarken, “İnşallah sınava bir şey olmaz” demiş. Netleri oldukça yüksekmiş. Dolayısıyla beklentileri de…

HALİYLE DUYUNCA ÇOK ŞAŞIRMIŞTIK

“O zamana kadar KPSS’de bütün soruları doğru yapan kimse yoktu. Haliyle duyunca çok şaşırmıştık. Soruların çalındığını öğrendiğimde dünyam yıkıldı. Aldığım netlerle, örneğin, bir önceki sene Devlet Su İşleri, Karayolları Genel Müdürlüğü ya da Merkez Bankası’na girmeme ihtimalim yoktu. Ama atanamadım.”

Tuğba Hanım’a en çok dokunan, çevresindeki insanların ona sınavda iyi yapamadığını ima ederek atanamadığı için “bahane” ürettiğini söylemeleri olmuş. O dönem kendine güvenini yitirmiş, depresyona girmiş.

Onu inciten bir diğer olay da, özel şirket mülakatlarında yaşadıkları olmuş: “Özel sektör görüşmesine gittiğimde, ‘KPSS puanınız çok yüksek, yarın öbür gün atanırsınız. Atanmama durumunuz yok’ diye geri çevrildiğim oldu. O dönem bu sebeple özelde işe de giremedim. Bu sefer iyice dünyanız yıkılıyor.”

Bakmış çare yok, bir etüt merkezi açmış ancak orayı da 2013 yılında devretmek zorunda kalmış. Tuğba Hanım, soruların çalınmış olduğunun itiraf edilmesine karşılık haklarının verilmiyor olmasına halen çok öfkeli…

Haklarının iadesi ve tarafına tazminat ödenmesi için dava açmış: “Hayatımda hiç bu kadar travma yaşamadım. Soruları çalarak hayatımızı da çaldılar ve hak ettiğimiz kadrolarda ekmek yediler, bir kısmı halen yiyor. O dönem ‘Şaibe yok’ diyen kişilerin nasıl bir adalet anlayışına sahip olduklarını merak ediyorum. Ama ben adaletin bir gün işleyeceğine inanıyorum. Gerekirse AİHM’e giderim.”

ATANMASI İÇİN BÜTÜN ŞARTLAR VARKEN ATANMADIĞI İÇİN MAĞDURİYET YAŞADIĞINI DÜŞÜNÜYOR

İktisat mezunu Şefik Karaman ise KPSS’ye dershaneye giderek hazırlananlardan… Zorunlu askerlik görevini tamamladıktan sonra dönünce ilk işi, “Hayatımı kurtarmak için bir senemi bu sınavın hazırlığına adamalıyım” demek olmuş.

Mardinli Karaman, çok emek harcamış ancak onun da hayalleri soruların çalındığını öğrenince suya düşmüş. Netleri yüksek ama puanı düşük gelmiş. Atanması için bütün şartlar varken atanmadığı için mağduriyet yaşadığını düşünüyor.

Karaman şimdi 40 yaşında ve dört çocuk babası. “Atanmayı istemek, çocuklarımın rızkı içindi” diyor. Şimdi Mardin Kızıltepe’de özel bir hastanede sağlık çalışanı olarak görev yapıyor, asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. O da dava 2017 yılında açanlardan biri. “Tweetlerle bir yere kadar dedim ve dava açtım” diyor. Atanamadığında psikolojisi bozulmuş.

Bugün bile o günler anlatırken sesi titriyor:

Devlet memuru olsaydım daha iyi bir hayatım olurdu. O günlerde psikolojim bozuldu, halen de tam olarak düzeldiğimi düşünmüyorum.

Hakkımızın yendiği çok bariz. Davam sürüyor, haklarımızın iadesini istiyoruz.

Kamu Personeli - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme