Nusret cevap verdi: Cezayı ödedim ama bir sor bakalım neden ödedim?

Ünlü et lokantası sahibi Nusret Gökçe’ ABD'nin New York şehrinde bulunan dükkanında 4 garsonun görevine son vermesiyle gündeme gelmiş ve çalışanlar Nusret'ten şikayetçi olmuştu.

Nusret hakkında birbirinden farklı iddialarda bulunan çalışanları Nusret'in kendisini mafya babası sandığını dile getirerek kendilerine kötü davrandığını öne sürmüşlerdi.

Kanal D ekranlarında yayınlanan 2. Sayfa'ya bağlanan garsonlardan biri çok konuşulacak açıklamalar yaptı.

GARSON NUSRET HAKKINDA BİLİNMEYENLERİ ANLATTI!

İsmini vermek istemeyen garson, "Bu dava bahşiş davası değil, haksız yere işten çıkarıldığımız için açılmıştı. Bahşiş davası devam ediyor, henüz sonuçlanmadı" diyerek şu açıklamaları yaptı:

"Bu dava işten çıkarılma davası. Bahşiş davası ayrı, o daha sonuçlanmadı. Sadece garson, komi, yani serviste emeği geçen kişiler bahşiş alabilir. Biz 'Bahşişleri günlük açıklamanız gerekir. Bu kadar para çıktı. Senin payın bu kadar’ diye söylemeniz lazım dedik. Çok yüksek bahşişler çıkıyordu. Günde 30 bin dolar, 40 bin dolar bahşişlerden bahsediliyor. Biz de bunu soruyoruz. ‘Neden bu bahşişler açıklanmıyor, neden bize söylemiyorsunuz?’ Önce geçiştirdiler. ‘Açıklayacağız, şöyle böyle’ dediler. Birkaç ay sonra iş başka noktalara gelmeye başladı. ‘Yeteri kadar para yapmıyor musunuz, ne konuşuyorsunuz’ dedi menajerler. ‘Paranız yetmiyor mu?’ tarzı muhabbetler dönmeye başladı.

SONUÇLARI KÖTÜ OLACAK

İş ilerleyince müdürler tarafından tehditte dönmeye başladı. Bu süreçte de bazı arkadaşlar işini kaybetme korkusuyla geri adım attı. Biz hakkımızı aramaya devam ettik. Bu süreçte mobbing başladı. Nusret beyin bunlardan haberi vardı. Diğer müdürler de onun yönlendirmesiyle bizim üstümüze gelmeye başladılar. Tehdit etmek, müdürlerin yaptığı şeyler. Bana ‘Buradan çıkarsan bu parayı kazanamazsın’ tarzı şeyler söylediler. ‘Senin için sonuçları kötü olacak’ tehditleri almaya başladım. Gün içinde kameradan takip edip açığımızı aramaya başladılar. Onun dışında servis yaptığımız masalara gidip müşterilerle konuşup bir açığımızı aradılar. Son bir ayımda savaşa gider gibiydim. Sürekli diken üstünde çalışıyorduk. Bir açığımızı bulurlarsa kovulacağımızı biliyorduk, çünkü bütün gün böyle geçiyor. Bu süreçte psikolojik destek aldım.

Çok zor süreçlerden geçtik, baktılar biz çıkmıyoruz; yalan yanlış ifadelerle hepimizi kovdular. Birisini sebepsiz kovdular. Birisini ‘limona elle dokundun’ diye kovdular. Bir arkadaşımız aşağıda otomattan yiyecek almaya inmiş, ondan dolayı uyarmış, sonra da kovmuşlar. Tabii bizim haksız yere kovulduğumuz mahkemece kanıtlandı.

Nusret beyin menajeri bize ‘İstediğiniz davayı açın. Amerika’nın en iyi avukatları bizde. Hiçbir şey alamazsınız’ dedi. Bu tarz konuşmalar yaptılar ve hep şunu iddia ediyorlardı ‘Bizim paramız var. Bize hiçbir şey olmaz.' Nusret bey ‘Mahkeme her zaman doğru kararı vermez’ demiş, bu mahkemenin kararını kabul etmemektir. Daha davamız bitmedi. Bu sonuçlanan dava, işten haksız yere çıkarıldığımız içindi. Bahşiş davası sonra görülecek. Hatta bizden sonra 20’ye yakın çalışan da dava açacak. Milyon dolarlık bir dava olacak o.

NUSRET CEVAP VERDİ!

Ünlü et lokantası sahibi Nusret çalışanları tarafından yönetilen iddialara, Cengiz Semercioğlu’na yaptığı konuşma ile cevap verdi. "Cezayı ödedim ama bir sor bakalım neden ödedim?" diyen Nusret, "Ben çalışanların bahşişinden pay almam. Bunu hiçbir zaman hiçbir dükkanımda yapmadım. Dört çalışanın performansından memnun değildim. Bizim dükkanın çalışma anlayışına uymuyorlardı. İstediğim kadar iyi değillerdi ve hemen işlerine son verdim. Bu meselede çalışanların intikam duygusu devreye girdi. İşten atıldıkları için ‘Bak biz sana neler yapacağız’ duygusuyla hareket edip bu bahşiş meselesini ortaya attılar. Haberler de böyle yayıldığı için bir anda ‘çalışanın bahşişine göz koyan patron’ olarak yaftalandım." ifadelerini kullandı.