• Haberler
  • Gündem
  • ÖKK'daki Darbe Teşebbüsünde İlk İtirafçı Bekir Kurt Oldu

ÖKK'daki Darbe Teşebbüsünde İlk İtirafçı Bekir Kurt Oldu

15 Temmuz 2016'da darbe teşebbüsünde bulunan Fetullaçı Terör Örgütü, Gölbaşı'nda bulunan Özel Kuvvetler Komutanlığının (ÖKK) ele geçirilme girişimine ilişkin açılan davada, Ankara 14.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen eski Kurmay Albay Ümit Bak ve Kurmay Yarb

15 Temmuz 2016'da darbe teşebbüsünde bulunan Fetullaçı Terör Örgütü, Gölbaşı'nda bulunan

Özel Kuvvetler Komutanlığının (ÖKK) ele geçirilme girişimine ilişkin açılan davada, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen eski Kurmay Albay Ümit Bak ve Kurmay Yarbay Mehmet Ali Çelik'in de aralarında bulunduğu 69 sanığın ikinci duruşmada savunmaları alınıyor.

AA'nın haberine göre, ÖKK'yı ele geçirmeye çalışan cuntacı general Semih Terzi'yi vurarak darbe teşebbüsünün gidişatını değiştiren şehit Astsubay Ömer Halisdemir'in eşi Hatice Halisdemir, kardeşleri Soner ve Savaş Halisdemir, ÖKK'da darbecilerce vurularak yaralanan Astsubay İsmail Oğuz "müşteki" sıralarında duruşmaya katılıyor.

Sanık teknisyen eski başçavuş Bekir Kurt durşmada, görev yerinin ÖKK Lojistik Destek Bakım olduğunu söyledi. Terör örgütü ile irtibatlı olduğunu itiraf eden Kurt, "Gülen cemaati veya hizmet hareketi olarak bilenen ve 15 Temmuz'dan sonra terör örgütü olduğunu anladığım FETÖ ile irtibatlıydım. Çocuk yaşta tanıştım. Ortaokul sürecinde, meslek hayatımda kendileriyle görüştüm. 12 Temmuz'da en son görüştüm. 15 Temmuz'a kadar bu hain yapılanma olduğunu bilmiyordum. Görüştüğüm kişilerden hiçbirinde kötülük, art niyet sezmedim. Hiçbir şeklide de benden kanunsuz, beni zora sokacak istekleri olmadı." diye savunma yaptı.

Bekir Kurt, bu yapılanmanın faaliyetlerinin 2013'e kadar takdir edildiğini, fakat bu tarihten sonra terör örgütü ilan edildiğini ifade ettiği savunmasını şöyle devam ettirdi:

"Biz en alt kademesiyle görüştüğümüz için bunların kötü bir yapılanma olduğunu fark edemedik. Yapılan haberlerden falan gördüm ama kendileri, 'Bizim alakamız yok 17-25 Aralık süreciyle' dediler. 'Hükümeti devirmeye çalışıyoruz, rahatsızız, operasyonları biz düzenliyoruz' deselerdi ben de terör örgütü olduğuna inanırdım. Ama bize 'polisin operasyonu, bizim dahlimiz yok' dediler. Ben de görüşmeye devam ettim. Çünkü kötülük görmedim. Tamamen dini ve milli duygularla, dinim adına bilgiler öğrendim. Dini vecibeleri yapmam adına teşviklerde bulundular. Ülkemizin, milletimizin adına yaptıkları faaliyetlere şahit olduk. Bir kişiye gönlünüzü kaptırırsınız, ayıbını görmezsiniz. Küçük yaşta tanıştık, ayıpları, kusurları gözümüze batmadı ta ki ihanet ettiklerini görene kadar. Bunların bu şekilde bir ihanet şebekesi olduğunu bilmiyordum aldatıldık, kandırıldım."

Sanık Kurt, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini, daha önceki ifadelerinde bu yapının bitirilmesi için tüm bildiklerini anlattığını söyledi.

Mahkeme Başkanın, meslektaşlarından kimlerin cemaat toplantısına gittiğini sorması üzerine, Bekir Kurt, bu kişilerin isimlerini daha önceki ifadelerinde verdiğini, duruşma basına açık yapıldığı için vermek istemediğini söyledi.

Sorular üzerine Kurt, mezun olduğundan bu yana maaşının yüzde 5'ini himmet adı altında, görüştüğü "abiler" aracılığıyla ödediğini belirterek, "Benden yıllar içinde kanunsuz istekleri olmadı. Terör örgütü olduğunu bilmiyordum. Hizmet hareketi, cemaatti. Şüphelensem ilişkimi keserdim. Bizi kullanmışlar, aldatmışlar, hain, sinsi emellerine alet etmişler. Göremediğim için çok pişmanım. Darbe girişiminde bir görev almadım. Ama bu yapıyla daha önceden görüştüğüm ve sinsi emellerini göremediğim için pişmanım, etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum." diye konuştu.

Sanık Ümit Bak'ın üzerinde bulunduğu iddia edilen listede isminin yer aldığının belirtilmesi üzerine de Kurt, listeden haberi olmadığını, listenin sonradan hazırlandığını iddia etti.

Darbe teşebbüsünün olduğu gece herhangi bir suça karışmadığını, ÖKK adli tahkikat raporuyla da bunun sabit olduğunu iddia eden Kurt, gözaltına alındığı 28 Temmuz'a kadar ÖKK'da mesaiye devam ettiğini söyledi.

Bekir Kurt, iddianamede darbenin koordinasyonuyla görevlendirildiğinin iddia edildiğini ifade ederek, savunmasına şöyle sürdürdü:

"Kalkışmanın cemaat tarafından yapıldığından haberim yoktu. 16 Temmuz sabahı birkaç arkadaş, 'mutfak kısım komutanı Türksat'ta öldürülmüş' dediler. O zaman bu kalkışmanın, normal emir komuta zinciri içinde olmadığını anladım. Cemaatin TBMM'yi, Özel Harekatı bombalayacağını, halka ateş açacağını, cumhurbaşkanına suikast düzenleyeceğini aklımın ucundan dahi geçiremezdim. Örgütün dışında olduğumu sonradan anladım. Bana 1 dolar verilmedi, ByLock bilmiyorum, pelur kağıtla haberleşmeyi, diğer şeyleri ifadelerden öğrendim. Ben alt kademede teknisyenim, bence bu yüzden benden istihbari bilgi almadılar.

15 Temmuzdan sonra 12 gün mesai yaptım, mesai boyunca Zekai Paşamın aracının da arızalarını giderdim. Bana bir subay kanunsuz bir emir verseydi de yapmazdım, zaten yapmayan arkadaşlar nedeniyle darbe başarısız oldu. Her şeyi samimiyetle anlattım. Devletimizin her zaman yanındaydım. Cemaat 2013'e kadar el üstünde tutulurken, devletin bütün imkanlarını elinde bulunduranlar bu örgütün hain olduğunu bilmezken, benim en alt kademedeyken hain olduğunu bilmeme imkan var mı? Onlar çıkıp 'kandırıldık, halkımız bizi affetsin' derken, benim verdiğim küçük himmetlerle bu örgüt bu hale geldiyse, ben 7 aydır cezamı çektim. Mesleğimizden, itibarımızdan olduk, hain darbesi yedik, cezamı yetirince çektiğimi düşünüyorum." dedi.

Kamupersoneli.net | ANKARA

Kamu Personeli - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme