Öztrak: Borç verip adına destek diyorlar!
CHP sözcüsü Faik Öztrak, hükümetin borç vererek adına destek demesini eleştirdi.Öztrak'ın konu ile ilgili yaptığı açıklamalarından bazı satır başları şöyle BORÇ VERİP ADINA DESTEK DİYORLAR Atalarımızın güzel bir sözü var: Başını acemi berbere teslim eden
CHP sözcüsü Faik Öztrak, hükümetin borç vererek adına destek demesini eleştirdi. Öztrak’ın konu ile ilgili yaptığı açıklamalarından bazı satır başları şöyle;
BORÇ VERİP ADINA DESTEK DİYORLAR
Atalarımızın güzel bir sözü var: Başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinde taşısın diyorlar. Ekonomide büyük bir işsizlik ve yoksulluk afeti yaklaşırken, Sarayın acul damadı ne yapıyor? Sağlıkçıların çabaları üzerinden, siyasi rant devşirmeye çalışıyor. Bir de her hafta bir kısa film çekip, internete yüklüyor. Son çektiği fragmanda da 200 milyar liralık bir destekten bahsediyordu. Borç vermenin, alacak ötelemenin, vergi yapılandırmalarının işçinin kendi parasını işçiye vermenin adına destek diyorlar. Aslında destek nedir? İşini ve gelirini kaybeden işçinin, dükkânını kapatan esnafın, çarkları nasıl döndüreceğini düşünen sanayicinin, tarlasına giremeyen çiftçinin bu krizde yitirdiği maaş, ücret, kazanç karşılığında belli bir nakdi cebine koymaktır. Vatandaşın krizde uğradığı zararın devlet tarafından çok açık ifade ediyorum telafi edilmesidir. Ama bakan, esnafa verilen kredi kartını, millete dağıtılan tüketici kredilerini, şirketlere verilen KGF kredilerini “destek” diye yutturmaya kalkıyor.
BORÇ YİYEN KESESİNDEN YER
Şimdi 107 milyar TL KGF desteği… Yani aslında KGF kredisi vermiştir. 8,5 milyar TL’lik paraf ticari kart… Yani yeni borç imkanı sağlamışlar. 8 milyar TL esnaf destek paketi. Yani yeni borçlanma imkanı vermişler. 22 milyar TL temel ihtiyaç desteği… Yani tüketici kredisi vermişler. Yine borç, yine borç, yine borç. Bu paketteki 200 milyar denen desteğin yaklaşık 150 milyar lirası borç… kalanı İşsizlik Fonu’ndan yapılan ödemeler, bir de çok düşük bir miktar Hazine’den yapılan ödeme var. Millete faizle borç vermenin adı ya da vergisini faizle ertelemenin, ya da faturasını faizle ertelemenin adı ne zamandan beri destek oldu? Hiç zorluk görmemiş bakan bilmeyebilir. Ama borç yiyen kesesinden yer der atalarımız. Verdiğiniz borçlarla, gelirini kaybeden millete yarınki gelirini, bugünden harcatıyorsunuz.
VATANDAŞIN ÜZERİNE GELEN TSUNAMİYİ GÖRMÜYORSUNUZ
Bu dağıttığınız borçların yarın ödeme zamanı geldiğinde ne yapılacak? Bu borçları ödemek durumunda kalan vatandaş bu borçları ödeyecek sonra ne yiyecek, ne içecek, nerede yatıp kalkacak. Siz hala mevcut duruma ahval-i adiyeden herhangi bir sıkıntı gibi bakıyorsunuz. Sarayın pencerelerinden vatandaşın üstüne gelen tsunamiyi görmüyorsunuz. Bir de söyleyin bakalım bu kredilere kimler ulaşabiliyor, kimler istediği kadar kredi alabiliyor? Verdiğiniz kredilerle övünüyorsunuz millet birde krediyi de alamıyor. Bakın açık söyleyeyim, partimiz kredi alamayanların ağlama duvarına döndü. Kamu bankalarına 10 bin lira tüketici kredisi için başvuran yurttaşlarımıza, ya ret cevabı veriliyor, ya da al şu 3 bin lirayı git deniyor. Pek çok esnaf ve KOBİ, kredilere ulaşamıyor. Anlaşılan burada da adil olamıyorsunuz, yandaşları kayırıyorsunuz. Özel bankalar ise tavsiye falan dinlemiyor. Krediler bildik tuzu kuru müşterilere gidiyor.
EMEKLİNİN BAYRAM İKRAMİYESİNE, ÇİFTÇİNİN DESTEK PARASINA…
Emeklinin bayram ikramiyesini öne çektik diye duyurdunuz. Ama kredi borcu olan emeklilerin ikramiyesine bankalar el koyuyor. Bununla ilgili şikâyetler alıyoruz. Yine Mardin’de, çiftçilerimizin hesaplarına yatan desteklere, elektrik borcu karşılığında bloke konuyor. Ne anladık bu işten.
BAKAN’IN FRAGMANLARIYLA VATANDAŞIN GERÇEĞİ FARKLI
Bakanın çekip, internete yüklediği fragmanlarla, vatandaşların yaşadığı gerçekler arasında çok büyük bir uçurum var. Bakın, Bakan’ın bahsettiği 200 milyar liranın sağından bakıyoruz, solundan bakıyoruz millete karşılıksız verilen doğru dürüst telafi mahiyetinde bir destek yok. Bir tek “4,4 milyon aileye biner lira verilmiş”. Bir kere her şeyden önce şunu soralım, bir defaya mahsus vermiş olduğunuz bu 1000 liralarla bu insanlar nasıl geçinecek? Gelecek umudumuz olan çocuklarını nasıl besleyecekler? Çocuklarımız yeterli ölüde beslenemediği için bir nesli, büyük bir potansiyeli yitireceğiz. İleride Nobel ödülü almak, çok büyük bir devlet adamı olma potansiyeli olan çocuklar eksik beslenme nedeniyle bu yeteneklerini yitirecekler.
İŞÇİNİN PARASINI İŞÇİYE VERİP DESTEK DİYE PAKETLİYORLAR
Bakın, şu verdiğiniz 1000 liralarla 4 milyon 400 bin kişiye toplam 4,4 milyar yapar. 200 milyar içinde 4,4 milyar yani yüzde 2,2. Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin diye söylenen desteklerin kaynağı ise işsizlik sigortası fonu. Yani işçinin kendi parasını işçiye veriyorsunuz. Sonrada bunu paketleyip destek diye sunuyorsunuz.
YANDAŞA NE KADAR CÖMERTSENİZ VATANDAŞA DA O KADAR CÖMERT OLUN
Şimdi yeni bir şey söyleniyor. “Gelirini ve işini kaybedenlere de bir seferlik bin liralık yardım yapacağız” diyorlar. Bin lira böyle bir dönemde evinde kalmaya zorladığınız, işletmesini kapattırdığınız insanları ve çalışanları ayakta tutmaya nasıl yetecek Allah aşkına. Bu krizi çalışanları, işletmeleri yok ederseniz bu krizi fırsata döndürmekten söz etme imkanınız kalmaz. Biz haftalardır söyleyip duruyoruz. Salgınla mücadele amacıyla; kahvehanesinden, berberine, düğün salonundan, tiyatrosuna 252 bin 690 işletmenin kapısına kilit vuruldu. Bunların çalışanlarına en azından bir asgari ücret tutarında destek verin. İşletmelerin yitirdikleri kazancın belli bir oranını tazminat olarak ödeyin. 1000 lirayla bu insanlar faturalarını mı ödeyecekler, mutfak masraflarını mı karşılayacaklar, kiralarını mı yatıracaklar? Elinizi korkak alıştırmayın. Yandaşa ne kadar cömertseniz, millete de o kadar cömert olun.
Bakmadan Geçme





