Politika

Çalışma Bakanı Müezzinoğlu'ndan OHAL Açıklaması

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Bir çalışan, FETÖ ve PKK’ya maşalık yapacaksa veya oraya hizmet edecekse kamuya vermesi gereken hizmeti meşruiyet dışı odaklara verecekse onun adına kamuda güvence olmaz.” dedi.

Müezzinoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Erdem ve beraberindekiler ile KESK Genel Merkezini ziyaret etti. Müezzinoğlu ve heyetini Konfederasyonun Eş Genel Başkanı Lami Özgen ve KESK Yönetim Kurulu üyeleri karşıladı.

Ziyarette, gerek terör saldırıları gerekse de 15 Temmuz’daki darbe girişimi gibi olağanüstü süreçlerde toplumun geleceğini korumak adına farklı kararlar alınabildiğini belirten Müezzinoğlu, bu kararların ülkede bir an önce normalleşmenin sağlamasına yönelik olduğunu söyledi.

Olağanüstü hal süreciyle ilgili rahatsızlık duyulan boyutların en aza indirilmesinin toplumun her kesiminin karşılıklı sorumluluğu arasında bulunduğunu dile getiren Müezzinoğlu, “Bir an önce ülkemizin daha huzurlu, daha güvenli ve daha demokratik ortama dönüşmesinin gayreti içinde olacağız.” ifadelerini kullandı.

AK Parti’nin bölgesel olağanüstü hal uygulamasını kaldıran ve daha çok demokrasi olması için çaba harcayan bir parti olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, “Milletin yarınlarını bugünlerden daha iyi yapabilme derdini ve mücadelesini veren bir siyasi misyonun mensuplarıyız. Yaşadığımız olayları AK Parti yaşamadı, yaşadığımız olayları milletimiz yaşıyor.” diye konuştu.

– “AK Parti iktidarı olarak olağanüstü hali asla arzu etmeyiz”

Kamu çalışanlarının iş güvencesinin önemli olduğunu ama üstlendikleri sorumlukların gereğini yapması gerektiğini de belirten Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

“Bir çalışan, FETÖ ve PKK’ya maşalık yapacaksa veya oraya hizmet edecekse, kamuya vermesi gereken hizmeti meşruiyet dışı odaklara verecekse onun adına kamuda güvence olmaz. 15 Temmuz’daki darbe girişimi başarılı olsaydı, KESK üyeleri veya milletin diğer dinamikleri bugünkü ortamları bulabilecek miydi? Bu bizim bir gerekçemiz değil. Yaşadığımız koşulları yok farz ederek yarınlarımızı daha güvenli hale getiremeyiz. Hiçbir yönetici, şahsen ben, tek bir memurun görevden atılmasını arzu etmem, AK Parti iktidarı olarak da olağanüstü hali asla arzu etmeyiz. İktidar olarak olağanüstü hali isteyebilmek, hele hele AK Parti iktidarı olarak bizim en son aklımıza gelecek şeydir. Ama en son aklımıza gelecek olan 15 Temmuz darbe gecesi başımıza geldi ve bedelini ağır ödedik. Bundan sonraki süreçte milletin bedel ödememesini sağlamak ve hukuk çerçevesinde bu ülkede her vatandaşın hak ve hukukunu korumak bizim iktidar olarak görevimiz.”

– “Emekli aylıkları arasındaki makas kapanacak”

Bir basın mensubunun, yaz saati uygulamasının öğrencilerin yanı sıra çalışanlar için de tekrar gözden geçirilmesinin gündemde olup olmadığını sorması üzerine Müezzinoğlu, “İlk defa bu yıl uygulanıyor. Bunun artıları eksileri değerlendiriliyor. Ona göre yeniden bir karar verilebilir. Şu anda bir değerlendirme aşamasında.” yanıtı verdi.

Müezzinoğlu, farklı statülerdeki emeklilerin aylıklarına zam konusuyla ilgili soru üzerine, “Hükümetimiz dönemi, farklı statülerdeki emeklilerin aldıkları zam oranları arasındaki makasın kapandığı dönemdir. Emeklilerimizin aylıkları arasındaki makasın her dönem biraz daha kapandığını göreceksiniz.” karşılığını verdi.

– “Sendikal eylem ve faaliyetlerin yasaklanmaması lazım”

KESK Eş Genel Başkanı Özgen de ülkenin içinde bulunduğu koşulların herkesin malumu olduğunu belirterek, tüm emek ve meslek örgütlerinin bulundukları alan itibarıyla yaşanan sorunlara sahip çıktığını söyledi.

KESK olarak diğer emek ve meslek örgütlerinden farklı olarak emek ve demokrasi mücadelesini beraber yürüttükleri vurgulayan Özgen, şöyle konuştu:

“Bu bağlamda emekçilerin sorunları dışında, demokrasi, barış, insanca ve bir arada yaşama talepleri bizim hem özgün hem de demokrasi güçleriyle ortak mücadele hattımızın bir parçası. Bu anlamda dün olduğu gibi ülkenin gidişatının demokrasiden, demokratikleşmeden, eşitlikten, özgürlükten ve adaletten geçtiğini savunuyoruz, savunmaya devam ediyoruz. Bu bağlamda, yaptığımız eylem ve etkinlikler kimi zaman ceza, baskı aracı, hatta açığa alınma ve ihraç vesilesi olsa bile ortak geleceğimiz açığımızdan bu tür mücadeleler bütünlük arz ediyor. Bu noktada sendikal eylemliliklerin suç olmaması lazım. Sendikal eylem ve faaliyetlerin yasaklanmaması lazım.”

Özgen, açığa alınan ve ihraç edilen kamu çalışanlarının durumunu gündeme getirmek için 6 ilde yapmak istedikleri bölgesel mitinglerin yasaklandığını belirterek, şunları kaydetti:

“Olağanüstü dönemlerde engellenmemesi gereken faaliyetlerin başında sendikal ve temel hak ile özgürlüklere yönelik faaliyetler olabilmeli. Çalışma Bakanlığı, sendikalar ile hükümet arasında köprü görevi olan bir bakanlık. Sorunlarımızı öncelikle Çalışma Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıklarla paylaşmak suretiyle çözme yönetimini hiçbir zaman seçenek olarak yok saymadık. Bugünkü görüşmemiz ve bundan sonraki görüşmelerimiz çalışma hayatının demokratikleşmesi ve aramızdaki diyaloğun pekişmesi ve çalışanların iş güvencesi açısından önemli. Bu kapsamda görüşme taleplerinde bulunacağımızı ve kapımızı açacağımızı bilmenizi istiyoruz.”

Kamuda açığa alınmalar ve ihraç edilmeleri gündeme getirmek için İstanbul ve Ankara’da yürüyüş yapacaklarını bildiren Özgen, “Açığa alınanlar ve ihraç edilenler arasında KESK üyeleri 2 bin gibi olsa bile, biz 2 bin üyemizin şahsında ihraç edilen tüm kamu çalışanlarının iş güvencesinin geri iadesine yönelik mücadelemizi yürüteceğiz. 21 Aralık’ta başlatacağımız yürüyüşün engellenmemesi ve yasaklanmaması hususunda Bakanlık’tan destek ve katkı talep ediyoruz.” diye konuştu.

Bakan Müezzinoğlu ve Özgen’in açıklamalarının ardından ziyaret, basına kapalı devam etti. 

Kamupersoneli.net – AA