Politika

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Ak Partili Ve Ülkücü Kardeşim Gelip Bize Oy Verecek

Kılıçdaroğlu 31 Mart seçimlerinde kullanılan “Mart’ın sonu bahar” sözünü İzmit’te bir kahvede vatandaştan aldıklarını söyledi. İstanbul’u kazanacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Ekrem İmamoğlu toplumun her kesimine sıcak mesajlar veriyor” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, kazandıkları yerlerde fakir mahallelere karşı pozitif ayrımcılık yapacaklarını, doğalgaz, bu semtlerde elektrik ve su faturalarında indirime gidileceğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer’in babası Nurettin Soyer’le ilgili bir soruya da şu karşılığı verdi: Tunç Soyer’in babası nedeniyle oğlunun yargılanmasını, suçlu ilan edilmesi gibi bir anlayışı asla benimsedim. Suç bireyseldir. Babaya ait bir suç varsa baba suçludur”. 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimi gecesini gerektiği gibi yönetemediklerini itiraf eden Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: “Bizim bir eksiğimiz var. O geceyi iyi yönetemedik. Çıkıp vatandaşa belli aralıklarda bilgi verilmesi lazımdı. Muharrem İnce başka bir partiden değil ki, bizim partimizden. Biz parti olarak iyi yönetemedik” Kılıçdaroğlu ayrıca gündemlerinde kurultayın olmadığını söyledi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“GÜNDE BİR MİTİNG YAPMAK YERİNE TOPLANTIYI TERCİH EDİYORUZ”

Pendik’te, Sultanbeyli’de kanaat önderleriyle beraber olduk. Onların sorunlarına nasıl çözüm ürettiğimize onlara anlatmak gibi çabamız oldu. Mitingleri ihmal etmiyoruz. Günde bir miting yapmak yerine günde dört toplantı yapmak. O toplantılara CHP’liler gelmiyor, bize mesafeli olanlar, oyunun rengini değiştirmek isteyenler geliyor. Bize arzu ettikleri her soruyu soruyorlar. Biz onlara samimi olarak cevap veriyoruz.

“AK PARTİLİ VE ÜLKÜCÜ KARDEŞİM GELİP BİZE OY VERECEK”

İttifakla ilgili yasa çıktı. Millet ittifakıyla, Cumhur ittifakı gerçekleşti. Yasal altyapısı vardı. Şimdi siyasal partilerin genel yönetimlerde ittifakın söz konusu değil. Yasal altyapısı değil. Burada İYİ Parti ile aramızda oturup işbirliği yaptık. Saadet Partisi’yle temasımız var. Biz asıl ittifakı sandıkta yapıyoruz. Eğer bir ittifak olacaksa bu ittifakı sandıkta yapacağız. Yönetim, ekonomi, mutfaktaki yangından, işsizlikten şikayeti olan vatandaşlarla sandıkta ittifak yapacağız. AK Partili kardeşlerim, ülkücü kardeşlerim oy verecek. Sonuçta bizim adaylarımızın lehine her görüşten insanların oy vermesini istiyoruz.

“BİZİM İŞBİRLİĞİMİZ ÇIKARSIZ BİR İŞBİRLİĞİDİR”

Geçmişte AK Parti’ye veren vatandaşlarımızın çoğunun huzurdan, barıştan, sevgiden yana oy kullanacağını düşünüyorum. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na oy vereceklerini düşünüyorum. Tabanımız açısından oturup, konuştuk. Türkiye’nin yaşanan krizi aşmak, tıkanan demokratik kanalları aşmak gibi, vatandaşın bir görevi var. Demokrasiden yana olanlar bir araya geldiğine göre, oturduk uzun uzun konuşuldu. Onlardan iki genel başkan yardımcısı bizden genel başkan yardımcıları kendi örgütlerimizin nabzını tuttuk, güzel bir işbirliğini gerçekleştirdik. Bu işbirliği çıkarsız bir işbirliğidir.

“KARŞI TARAFTA DAHA BÜYÜK GÜRÜLTÜLER OLDU ASLINDA”

Biz bir yerde belediye başkan adayımızı belirledik diyelim. Sonra işbirliği içerisinde geri çekmek zorunda kaldık. Elbette o arkadaşımızda teşkilatımızda burukluk olacak. İnsani bir şey bu. Ancak neden geri çektiğimizi arkadaşlarımız da gayet iyi biliyorlar. İşbirliği demek zaten fedakarlık yapmak demektir. İYİ Parti de fedakarlık yaptılar. Ankara’da çok ısrarlıydılar. Mansur Bey CHP’den aday oldu. Bursa’yı istedik. Sorunu bir anlamda çözdük. Sonuçta belki de bizim demokrasi tarihimizde örnek olacak bir işbirliğini gerçekleştirdik. Karşı tarafta bir panik havası esti. Alelacele toplandılar ve kendilerine göre bir şeyler yaptı. Öbür tarafta daha büyük gürültüler oldu aslında.

“BU ÜLKEDE HERŞEY VAR AMA NEDEN HERŞEY İTHAL EDİLİYOR”

Çiftçi niye malını pahalıya maleder. Keyfinden mi? Mazota, benzine, ilaca, gübreye, fideye zam yapıyorsun? Çiftçiye diyorsun ki ‘eski fiyattan satacaksın’. Adam üretemiyor. Cennet gibi ülkeyi cehenneme çevirdiler bunlar. Bu ülkede ne yetişmez? Fasülye, nohut yetişir, mercimek yetişir. Canlı hayvanı olur bu ülkenin. Şimdi bütün bunların hepsini ithal ediyoruz. Su var, güneş var, hangi gerekçeyle ithal ediyoruz. Ben çiftçiyi desteklerdim. Tarım Kanunu hiç uygulanmadı. Kanun yüzde 1’ini vereceksin diyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Tarım Bakanı Fransa’ya gitsin. Fransız Tarımına yaptığı katkı yüzünden şovalye madalyası alsın.

“BU PARANIN YARISINI ÇİFTÇİYE VERSENİZ TÜRKİYE’Yİ BESLER”

Türkiye’de neler yapılması gerektiğini 13 madde olarak saydık. Kalktılar beni suçladılar. Neden krizden çıkışın yol haritasını bize gösteriyorsun diye. Akıl alacak şey değil. Türkiye’yi kim borçlandırdı? Trump kalkıp, Erdoğan’a şunu mu söyledi: Ey Erdoğan tüm ihaleleri dolarla yap. Köprü geçişler, tüp geçişler, bunları dolarla belirlemesini Trump mı söyledi. Trump A söyler B söyler. Ben kendime bakarım. Londra’daki bir avuç tefeciye ödenen faiz 149 milyar. Çiftçiye bunun yarısını yarısını verseniz bütün dünyayı besler.

“TRUMP’A ERDOĞAN, BAHÇELİ TEPKİ VERMEDİ BEN VERDİM”

Türkiye’nin beka sorunu yok, yöneticilerin beka sorunu var. Dışarıdan gelecek teröre karşı Türkiye’nin önlem alması kadar doğal bir şey var mı? Rahmetli Ecevit, Turgut Özal, Demirel zamanında yok muydu? Trump ‘Türkiye’yi mahvederim’ dedi. Kim tepki verdi? Ben tepki verdim. Erdoğan tepki verdi mi? Hayır! Bahçeli tepki verdi mi? Hayır.

“MART’IN SONU BAHARDIR SÖZÜNÜ İZMİTLİ BİR VATANDAŞ BULDU”

Bizim medyaya kapalı toplantılarımız var. O toplantılarla görüşüyoruz, tartışıyoruz. Bunlar sayısal olarak ciddiler, bir anlamda kanaat önderleri durumundalar. Kent yoksulları var.Bunlar düne kadar AK Parti’ye oy veriyorlardı. Bunların hepsi belirleyici olacak. İzmit’te kahvede otururken canı yanan bir vatandaş ‘Martın sonu bahardır’ dedi. Bu çok güzel bir ifadeydi. Hepsinin canı yanmış vaziyette. düne kadar rahat geçinen bu insanlar geçinemiyorlar.

“SAYIN ABDULLAH GÜL İLE 6-7 AY ÖNCE GÖRÜŞTÜM”

Sayın Gül zaten bu konuda açıklama yaptı. Yakın zamanda değil 6-7 ay önce belkide. Taşeron işçileri Türkiye’nin gündemine getiren kim, onlara kadro verilmesinin yolunu açan kim? Biziz. Asgari ücretin 2 bin 200 lira olması söyleyen kim biziz. Asgari ücretlilerin sorunlarını dile getiren kim? Biziz. Onun dışında emekliler var. Emekliye 2 maaş ikramiye verilmelidir diyen kim? Biziz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sokak ekonomisi çalıştayı düzenledik. Bunlar sahipsiz insanlar.

“BİZ ÜRETİMDEN HERKESİN KAZANMASINDAN YANA BİR PARTİYİZ”

CHP sosyal demokrat bir partidir. Halktan yana, fakirden, ezilenlerden yanadır. Üretimden yana bir partidir. Herkesin üretmesinden, kazanmasından yana olan bir partidir. Biz bunları her yerde söylüyoruz. Sağa mı kaldı, sola mı kaydı? Hiçbir yere değil. Sol denince dinsiz diyoürlar. Ne dinsizi kardeşim? Sağ deyince varlıklı insanlar deniyor, böyle bir şey yok.

“İSTANBUL’U ALACAĞIZ, EKREM BEY SICAK MESAJLAR VERİYOR”

İstanbul’da onların hayal edemeyeceği şeyi yapacağız. Çok güzel, mutlu bir İstanbul, yeşil İstanbul. İstanbul’u alacağız. Herkesin oyuyla alacağız İstanbul’u. Ekrem Bey’in toplumun her kesimine sıcak mesajlar veren bir arkadaşımız. AK Partiliyi, MHP’liyi, HDP’liyi, Saadet Partiliyi, DP’yi, DSP’yi rahatsız eden bir demeci var mı hayır! Toplumun her kesimini kucaklaşıyor.

“BEYLİKDÜZÜ’NDE YEŞİL VADİ’Yİ GÖRÜNCE BELEDİYECİLİK BU DEDİM”

Ekrem Bey, Beylikdüzü’de büyük başarılara imza attı.Ben Yeşil Vadi’yi görünce ‘işte belediyecilik budur’ dedim. Her tarafta ağaçlar var. Çevrede insanların oturup, yeşilli seyredecek kafeler var. Şimdi insanlar eğlenmeye de, dinlenmeye de oraya gidiyor. İnsan kıt kanaat imkanlarıyla burayı böyle yaptıysa, devasa bütçeyle İstanbul’a ne yapılmaz, her şey yapılır.

“EKREM BEY GİBİ BİRÇOK ADAYIMIZ İLÇE BELEDİYELERİNDEN GELDİ”

Muharrem Bey’in belediye başkanlığı yok. Ekrem Bey’in belediye başkanlığı var. Beylikdüzü’nden gelip Ekrem Bey, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. Bursa Nilüfer, Konyaaltı, Seyhan belediye başkanlarımız oradaki büyük şehirlere belediye başkanı oldu. Seferhisar Belediye Başkanı Tunç Bey, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. Belediyeciliği yaşayacak, görecek, başarısını kanatlayacak ve bir üste talip olacak.

“AÇLIK SINIRININ ALTINDA OLAN AİLELERE YARDIM EDECEĞİZ”

Ekrem Bey dedi ki ‘Ben şu kadar kişiye istihdam yaratacağım’ dedi, sonra Binali Bey de dedi. Başbakanken niye yaratmadın. Bir kenti düşünüyorsanız, kenti bütün boyutlarıyla düşünmelisiniz. Biz İzmir’de 35 bin haneye 10 kilo soğan, 10 kilo patetesi getirip evlerine teslim ettik. Vatandaşın derdine derman olmak derman belediyeciliğidir. Bir hanenin geliri açlık sınırının altındaysa elektrik, su, doğalgaz harcamalarının bir bölümünü almayacağız.

“FAKİR MAHALLELERDE AYRIMCILIK YAPACAĞIZ”

Ekrem Bey İstanbulluların oylarıyla gelecek. Gerçek anlamda İstanbul’a hizmet verecektir. Bütün belediye başkan adayı arkadaşlarıma şunu söylüyorum, ‘Şu bana oy verdi, bu vermedi demeyeceksiniz’ Bir yerde ayrımcılık yapabilirsiniz, fakir mahallelere daha fazla hizmet götüreceksiniz.

“SAYIN AKŞENER’LE ORTAK MİTİNGLER YAPACAĞIZ”

Mansur Bey, Beypazarı’nı tüm Türkiye’ye tanıttı. Başarılı bir insan. Arkasında başarı hikayesi var. İstanbul’da da uyum içinde, Ankara’da da, Balıkesir’de, Denizli’de tüm arkadaşlarımız çalışıyorlar. Sayın Akşener’le ortak mitingler yapacağız.

“SUÇ BİREYSELDİR, BABASINA AİT SUÇ VARSA BABA SUÇLUDUR”

Tunç Soyer’in babası nedeniyle oğlunun yargılanmasını, suçlu ilan edilmesi gibi bir anlayışı asla benimsedim. Suç bireyseldir. Babaya ait bir suç varsa baba suçludur. Tunç Bey Türkiye’de tükenen tohumları yeniden ektirdi. Aziz Bey’in başlattığı çok güzel projeler var. Kırsalla kent arasında gelir dağılımı dengeleri konusunda çok güzel çalışmalar yaptı. Kooperatifler kurdurdu. İzmirliler’in hizmetine sundu.

“HİÇBİR SEÇMENİ NEDEN O PARTİYE OY VERDİN DİYE SUÇLAMAM”

Benim bildiğim CHP’liler sandığa giderler oy kullanırlar. Vatandaşlarımız da giderler, kullanırlar. Demokrasiyi savunursak oyumuzu atarak bunu göstermemiz lazımdır. Seçmene güvenmek zorundayız, kararlarına saygı göstermek zorundayız. Hayatım boyunca hiçbir seçmeni ‘neden şu partiye oy verdiniz’ diye suçlamadım. Yöneticileri eleştiririm, o bana yasaların verdiği bir haktır.

“BİZİM EKSİKLİĞİMİZ VAR: EVET O GECEYİ İYİ YÖNETEMEDİK”

24 Haziran akşamında medyanın abarttığı kadar bir şey yoktu. Birisi kalktı ‘CHP’nin bilgisayar sistemi çöktü’ dedi. Öyle bir şey yoktu. Birisi yazdı sonra her yere yayıldı. Bizim bir eksiğimiz var. O geceyi iyi yönetemedik. Çıkıp vatandaşa belli aralıklarda bilgi verilmesi lazımdı. Muharrem İnce başka bir partiden değil ki, bizim partimizden. Biz parti olarak iyi yönetemedik.

“İSTANBUL’A BUGÜN DÜŞÜNÜLEN ÇOK DAHA FAZLA TURİST GETİRECEĞİZ”

GÜzel bir bahar olacak. Mart’ın sonu bahar. Biz demokratik bir siyasal partiyiz. Demokratik kuralları işleten bir partiyiz. Hedefimiz Ankara, İstanbul, Bursa, Adana, Mersin, Antalya gibi kentleri kazanmak. Bunları bir tarafa bırakıp da dur bakalım özel hesap yapalım içerisinde olmayız. İstanbul’a da bahar gelecek göreceksiniz. İstanbul’a bugün düşünülenden çok daha fazla turisti getireceğiz.

“BİZİM HER DÜŞÜNCEYE HER İNANCA SAYGIMIZ VARDIR”

Bir genel başkan halkı suçlar mı? Sandığı koyuyorsunuz, bir kişi geliyor kazanıyor. Ona oy verenlerin tamamını suçlamak kimin ne haddine? Ne demek rejim bunalımı? Eski sistemden memnun değiliz ki. 12 Eylül darbe hukukunun değişmesi gerektiğini söyleyen biziz. Biz demokrasinin ve hukukun ne olduğunu biliriz. Her düşünceye, inanca saygımız vardır. Bu ülkenin bütün insanları güzeldir. Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Boşnağı, Arnavutu saygıdeğerdir.

“KURULTAY NE ZAMAN OLACAK GİBİ KISIR TARTIŞMALARA GİRMEK İSTEMİYORUM”

Kurultayın yeri ve zamanı vardır. 2 yılda bir yapılıyor. 4 yılda bir galiba mali denetim de var. Normal kurultaylarımızı yapıyoruz. Kurultay takvim süreci belirlenir Parti Meclisi’nin onayına sunulur. Normal tüzüğümüze göre belli bir süre kalınca doğal olarak takvimlendirme yapmak durumundayız. İlçelerde, illerde delegeler seçilir, sonra kurultay yapılır. Yeri zamanı gelince toplarız. Kendi içinde işlerse, olağanüstü kurultay da toplanır. Ben şimdi yerel seçimlere kilitlenmek zorundayım. Hedefimiz yerel seçimler. Kurultay ne zaman olacak, ne şekil olacak bu kısır tartışmalara girmek istiyorum.

“YENİ PARTİYİ KURANLAR TÜRK SİYASAL YAPISINA BAKACAKLAR”

Yeni parti kurulabilir. Demokrasi değil mi? İnsanlar partileri kurabilirler. Bize de düşen ‘hayırlı olsun’ demektir. Partiyi kuranlar Türk siyasal yapısına bakacaklar, şartlara bakacaklar. Parti kurmak sıradan bir olay değil. Türkiye’de gelişmelere, açmazlara bakarak geliştirecekleri programla bunu gerçekleştirmek isteyecektir.

“BİZ KENTLERİ SAYDAM YÖNETMEK İSTİYORUZ”

İşşiszlik varsa giderilmesi için çaba göstereceğiz. Kentin parka, ormana ihtiyacı var. Bütün bunlar yapılacak. Yaşlısı genci çıkacak, gezecek. Çocukların parkta oyun alabileceği mekanları açacağız. Kentleri betonlaşmadan kurtaracağız. Açlık sınırının altında olan hanelere elektrik, doğalgaz ve suda indirimlerin yapılması gerekiyor. Biz kentleri saydam yönetmek istiyoruz. Her mahalleye mulaka kreşin yapılması lazım.

“SANCAKTEPE NİYE BİR KADIKÖY GİBİ OLMASIN?”

Bir yere meydan yapmak tek başına meydan değil. O meydanın etrafında kafelerin açılması yüzlerce kişiye istihdam yaratır. Beylikdüzü’nde bu var. Kent meclislerimiz, kent konseylerimiz, gençlik meclisimiz var. Kadın kooperatiflerimiz var. Kadınlar örgütlü. Ürünlerini satıyorlar, ailelerine gelir sağlıyorlar. İstanbul gibi bir kentte çok daha büyük işler yapılır. Sancaktepe’nin gençleri Kadıköy’e gidiyor. Sancaktepe niye Kadıköy gibi olmasın?

“YASALARA UYGUN OLARAK BORÇLANMA YAPILABİLİR”

Elbette borçlanacaksınız. Yatırım yapıyorsanız borçlanacaksınız. Yasalara uygun olarak borçlanacaksınız. İçeriden veya dışarıdan. Biz bunu Muğla’da, Hatay’da yapıyoruz. Hatay Gastronomi Expo’sunu aldı. Hatay’a binlerce Suriyeli geldi. Acaba bu belediye ne yapıyor? Oraya biraz yardım yapalım dendi mi? 1 kuruş yardım yapılmadı.

“FENERBAHÇE’NİN DAHA İYİ BİR YERDE OLMASINI ARZU EDERİM”

Maç izlemeye şansımız maalesef yok. En azından spor sayfalarına bakıyorum. Fenerbahçe’nin daha iyi bir yerde olmasını arzu ederim. Spor aynı zamanda centilmenlik mücadelesidir. Sevincin ve hüznün aynı anda yaşandığı bir ortamdır futbol. Seçmen kardeşlerime, arkadaşlarıma mesajım şudur: 31’nde yerel seçimler olacak. Bunun genel seçimle alakası yok. Belediye başkanlarına bakınız, ölçünüz, hangi belediye başkanı halkı kucaklıyor, gidin ona oy verin.