Politika

Özgür Özel, Anayasa’nın 94’üncü maddesini hatırlatarak Binali Yıldırım'a istifa çağrısında bulundu

Grup Başkanvekili Özel’in basın açıklaması şöyle:

Vatandaşlarımız 31 Mart 2019 günü yerel seçimler için sandığa gidecekler ve 5 yıl boyunca beldelerini, ilçelerini ve illerini yönetecek belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini ve il genel meclis üyelerini seçeceklerdir. Yerel seçimler seçilecek adayların çokluğu nedeniyle bir demokrasi şöleni şeklinde geçmekte ve genel seçimlerden daha yüksek oranda katılımla gerçekleştirilmektedir.
Ancak daha resmi yerel seçim takvimi başlamadan, ciddi yasa ve anayasa ihlalleri tartışma konusu olmaktadır. 31 Mart günü yapılacak yerel seçimlerde, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın isminin bugün, partilerinin genel başkanı tarafından düzenlenecek bir tanıtım toplantısında açıklanacağı anlaşılmaktadır.
Bir süredir kamuoyunu meşgul eden Yıldırım’ın adaylığı için istifa edip etmemesi gerektiği noktasında, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İstifa nereden çıktı, istifaya gerek yok. Milletvekilliği süreci bir belediye başkanı seçilinceye kadar aynen devam eder. Meclis Başkanlığı’nda da durum aynıdır. Seçilirse seçildiği zaman istifası gerekir” demiş, TBMM Başkanı Binali Yıldırım da, “İstifa tartışmaları benim dışımda, o konu kapanmıştır” ifadesini kullanmıştır.

Anayasa’nın 94’üncü maddesi, “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar” ifadesini içermektedir.

Anayasayı çiğnemeyi alışkanlık haline getirmiş bir siyasi partinin genel başkanının Binali Yıldırım’ın istifasına gerek olmadığı yönündeki açıklamaları şaşırtıcı olmamıştır. Ancak konunun kendisi dışında olduğunu belirten Binali Yıldırım’ın ifadeleri şaşırtıcı olmuştur. Bu ifade, Binali Yıldırım’ın İstanbul adaylığının da iradesi dışında ve bir tek adamın emrivakisiyle gerçekleştiğinin en somut göstergesidir.
Adalet ve Kalkınma Partisi, Yıldırım’ın istifasına gerek olmadığını “anayasanın 94’üncü maddesinin çiğnenmesi durumunda bir yaptırım bulunmaması” ve “milletvekili seçimlerine katılan TBMM Başkanlarının da istifa etmemesi” biçiminde gerekçelendirmektedirler. Oysa Siyasi Partiler Kanunu’nun 24’üncü maddesi TBMM Başkanı ve başkanvekillerinin milletvekili adayı olmaya ilişkin faaliyetlerinin Anayasa’nın 94’üncü maddesinin kapsamı dışında olduğunu açıkça vurgulamaktadır.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak Binali Yıldırım’ın istifa etmeyecek olmasını, kendisinin ve partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanabileceklerine inanç duymadıkları ve Yıldırım’ın seçim mağlubiyeti sonrası makamına dönmesinin sağlanması biçiminde yorumluyoruz.

Ancak, Binali Yıldırım’ın TBMM Başkanı sıfatıyla yerel seçimlere katılıyor olması, protokoldeki yeri gereği, kendisine diğer adaylar önünde haksız bir avantaj sağlayacaktır. 2004 yerel seçimleri öncesi henüz daha adaylığı kamuoyuna ilan edilmeden önce Ankara adayımız Yılmaz Ateş’in TBMM Başkanvekilliği’nden istifa etmiş olduğu örneğini de hatırlatarak, Binali Yıldırım’ın sadakatle bağlı kalacağı üzerine yemin ettiği anayasaya uygun davranarak istifa etmesi gerektiğini, anayasanın çiğnenmesine müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.