TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’na İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen 24 Ocak 2017 tarihli belgeler içerisinde darbe girişimi sürecinde bulunan şok edici tespitlere yer verildi. Belgeler arasında 15 Temmuz’daki darbe girişiminin başarılı olması halinde nelerin olacağına ilişkin Yurtta Sulh Konseyi’nin 20 maddelik sıkı yönetim direktifine de yer verileceği belirtilmişti.
Darbenin gece yapılacağı hesaplanarak ayarlanan planlarda saat 03.30’a göre yayınlanması planlanan direktifin ilk maddesinin Yurtta Sulh Konseyi’nin TRT’de ekranlarında okuttuğu metin olarak belirlenmişti. Tüm yurtta sıkı yönetim ve sokağa çıkma yasağının ilan edildiği belirtilirken direktifte, ilk sıkı yönetim komutanlarının atandığı ve görevlilerini eksiksiz yerine getirecekleri ifadelerine yer verildiği görülmüştü.
Direktif içerisinde mevcut askeri mahkemelerin sıkı yönetim mahkemesi olarak görevlendirildiğide belirtilirken, bu mahkemede görevde bulunacak hakim ve savcıların kimlikleri de detaylı olarak sıralandığı belirlendi.
Tüm atama görevlendirmelerin Yurtta Sulh Konseyi tarafından bizzat yapılacağı açıklanırken, Meclis’in feshedildiği ve siyasilerin mahkeme önünde hesap vereceği planlanmıştı.
Belirlenen direktif içerisinde “TSK tarafından emir komuta bütünlüğü içinde devletin yönetimi maksadıyda ‘Yurtta Sulh Konseyi’ teşkil edilmiştir. Meşruiyetini kaybetmiş mevcut yürütme erki görevden el çektirilmiştir. Meclis fesh edilmiştir. Vatana ihanet içerisinde bulunan tüm kişi ve kuruluşların en kısa zamanda ulusumuz adına karar vermeye yetkili mahkemeler önünde hesap vermesi sağlanacaktır. 16 Temmuz 2016 saat 03:30 itibariyle tüm hava meydanları, limanlar, gümrük kapıları kontrol altına alınacak, ikinci bir emre kadar Türk vatandaşlarının her türlü vasıta ile yurtdışına çıkışlarına izin verilmeyecektir” ifadelerine yer verildiği görüldü.
GÖSTERİLERE İZİN YOK
15 Temmuz darbesinin başarısız olmasının nedenleriye beraber başında gelen vatandaşların sokağa çıkması gerçeğiyle yönelik de direktiflere yer verildği belirlenirken; “halkın huzur ve güveninin sağlanması maksadıyla kamu düzenini bozucu toplantı, gösteri ve yürüyüş gibi hiçbir faaliyete izin verilmeyecektir. Kamu düzeninin bozulmasına ve vatandaşın günlük yaşantısının aksatılmasına asla müsaade edilmeyecek, bu tür eylem ve fiilerde bulunanlara gereken adli ve idari işlemler derhal yapılacaktır” ifadelerine yer verildi.
VATANDAŞLARIN DESTEĞİ
Direktif içerisinde suçluların ve suç şebekelerinin içinde olanlardan ve arananların yakalanarak tutuklanması, asayiş ve emniyet temini amacıyla sıkıyönetim komutanlarının, il, ilçe belediyeleri, emniyet müdürleri ile işbirliği içerisine gireceği belirlenmişti.
MİT MÜSTEŞARI DEĞİŞECEKTİ
Direktifte tüm valilerin görevden alındığı, Ankara, İstanbul, İzmir ve Kayseri illerine ait vali ve büyükşehir belediye başkanlarının Yurtta Sulh Konseyi tarafından ivedilikle atandığı, buna göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına, Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Sait Bahadır Köse, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ise Hava Kuvvetleri KH. DŞ. Kıta Komutanı Kurmay Albay İlhan Karasu getirileceği belirtildi. İzmir Valiliğine, Hava eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş, Ankara Valiliğine, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim Daire Başkanı Tugeneral Kemal Akçınar ve İstanbul Valiliği’ne de Hava Harp Okulu Komutanı Tuğgeneral Fethi Alpay’ın getirilmesi öngörüldüğü öğrenildi.
Direktifte kamu kurum ve kuruluşlarına atanacakların isim listeleri de yer aldığı belirtildi. TRT Genel Müdürlüğü, Merkez Bankası Başkanlığı, Halk, Vakıf, Ziraat Bankaları Genel Müdürleri, Başbakanlık Müsteşarlığı başta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarının müsteşarlıklarına getirileceklerini tek tek isimleri sıralandığı, buna göre, MGK Genel Sekreterliğine Tuğamiral Oğuz karaman, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne Tuğgeneral Ali Osman Gürcan getirileceği belirtildi. En çarpıcı görevlendirme ise Hakan Fidan’ın yürüttüğü MİT Müsteşarlığı görevine, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Müşterak Hedef Analiz ve Yönetim Merkezi Başkanı Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş’in getirileçeği öğrenildi.
EVRAKLAR İMHA EDİLMEYECEK
Darbe bildirisinde yolsuzluğa dikkat çeken Yurtta Sulh Konseyi’nin sıkı yönetim direktifi içerisinde ise tüm belgelerin güvene alınmasını istendiği belirlenen direktifte, “Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlıklar, Belediyeler, Valilikler ile kaymakamlıklar, TSK Jandarma ve polis teşkilatı tarafından emniyet altına alınacaktır. Hiçbir evrak ve malzemenin bina dışına çıkarılmasına imha ve tahrif edilmesine izin verilmeyecektir” ifadeleri yer almıştı.
Kamupersoneli.net | ANKARA
