Zeki Kara’yla İçten Bir KPSS ve Atama Sohbeti

Eğitimci-Yazar Zeki Kara, ofisimizi ziyaret ederek KPSS ve atamalar hakkında önemli bilgiler aktardı.

Yazarımız Kara, sorularımızı içtenlikle cevapladı. Yaptığımız sohbeti aşağıda aynen aktarıyoruz. 

*Sayın Kara, KPSS ve atamalar konusunda çok fazla araştırma yapıyorsunuz ve çok yazıyorsunuz, niçin KPSS?

-Üniversite mezunu her gencin bir KPSS ve atama macerası olmuştur. Benim de oldu, yakınlarımın da oldu. Eşim sosyoloji mezunu. Adalet Bakanlığı, 2012 yılında 370 sosyolog atadı, eşim de mülakata katıldı, maalesef elendi. O zaman devlete sızan paralel yapı yüzünden eşim yüksek puanına rağmen atanamadı. Günlerce ağladı. Ben de buna kayıtsız kalamadım, o günden sonra yazarlık yapmaya başladım. Mağduriyeti ve haksızlıkları sürekli yazdım. Zamanla gördüm ki mağdur adayımız çokmuş. Onların yanında yer almaya başladım. Bölüm ayrımı yapmaksızın, kimin ne sorunu varsa gündeme getirmek için uğraşıyoruz. Bu yüzden daha fazla yazarak adaylara katkı sunmaya çalışıyorum. 

*Merkezi atama isteyen geniş bir kitle var, bunların durumu ne olacak?

-Kamuya personel alımlarının merkezi olarak yani KPSS puanına dayalı olarak yapılması önemlidir. Bu tarz bir yerleştirmede herhangi bir itiraz ve mağduriyet durumu olmamaktadır. Merkezi atama dışında atamalar da olduğu için merkezi alımlarda bir azalma söz konusu olabiliyor. Elbette yüksek puan alan adaylar, merkezi atama isteyecektir. Mevcut sistemde daha fazla kadro açılması zor gözüküyor ama yeni bir model getirilirse o zaman KPSS’ye dayalı personel alımları da artmış olur. 

*Yeni bir model derken taşeronun yerine gelecek sözleşmeli modeli mi tarif ediyorsunuz?

-Evet, bugüne kadar taşeron personeller KPSS olmadan, ilan ve duyuru olmadan kamuya alındı. Yeni bir modele geçtiğimizde sözleşmeli olarak yapılacak alımlarda KPSS şartı olursa bu yeni model KPSS’ye giren kardeşlerimiz için olumlu olacaktır. Yeni modelde mutlaka KPSS olmalıdır. Sözleşmeli de olsa asgari ücret de olsa insanlar devlet kadrosunda olmak istiyor. Yeni dönemde olumlu adımlar atılır diye düşünüyorum. 

*KPSS’ye giren adaylar seslerini duyurmakta zorlanıyorlar mı yoksa siyaset mekanizması mı sorunu çözmek istemiyor?

-KPSS’ye milyonlarca insan giriyor. Orta öğretim, ön lisans, lisans mezunları kendi branşlarına daha fazla atama istiyor, herkes atama istediği için hiç kimseye özel kadro açılmıyor. Kurumlara verilen atama izinlerine göre kadrolar açılıyor. Herkesin bir talepte bulunduğu bir ortamda atama istemek rutin bir duruma dönüştü. Ulusal medya, KPSS ve atama konusuna yeterince eğilmiyor. Bu yüzden de mücadele bizlerle, adaylarla ve sosyal medyayla sınırlı kalıyor. Siyaset mekanizması, daha öncelikli sorunları çözmek için adımlar atıyor. Son bir yılda iki seçim yaşadık, terör ve patlamalar derken ister istemez siyaset ve siyasetçiler daha öncelikli alanlara kafa yoruyorlar. 

*KPSS ve atamalara ilişkin sizce en önemli sorunlar nelerdir?

-Hak eden insanların kamuya girmesinden yanayım. Bu yüzden mülakat (sözlü sınav) konusunda yeni bir düzenleme gereklidir. İkinci olarak da KPSS puanlarının birden fazla kullanılması, üçüncüsü ise kadrolu ve sözleşmeli alımların farklı zamanlarda yapılması. Bunların hepsi zamanla çözülecek ama o zaman ne zaman gelir bilinmez. Ben 2023’e kadar kamu personel rejiminin yapılmasını ve sistemin oturmasını istiyorum. Bunun için de siyasetçilerin uzlaşarak yasa çıkarması lazım. Başkanlık sistemi, yeni anayasa dolaylı olarak atamaları da olumlu etkileyecektir ama 2023’e kadar bizim bu kamu personel sistemini oturtmamız lazım. 

*Yani kamu personel alımları yönünden geleceğe dair umutlu musunuz?

-Elbette umutlu olmalıyız. Siyasetçiler ve Hükümet en doğru adımları atacaktır. Siyasi ve ekonomik istikrarın sürmesi önemlidir. Belki mevcut tablo itibariyle biraz karamsar olabiliriz ama geleceğe dair umutlu olmalıyız. 

*Yarın KPSS yapılacak Lisans mezunları için, onlara ne söylemek isterseniz?

– KPSS’ye girmek ve iyi bir puan almak birinci aşamadır. İkinci aşama ise kadro açılmasıdır. KPSS’ye dayalı olarak ne kadar çok kişi atanırsa bizler de onlar kadar sevineceğiz. Tüm lisans mezunlarına ve öğretmen adaylarına başarılar diliyorum. İnşallah hak ettikleri puanları alırlar, istediği kadrolar da açılırsa o zaman daha güzel olur. 

*Kadro demişken Ağustos’ta öğretmen ataması olacak mı sizce?

-Bu konuyla henüz net bir açıklama yapılmadı, öncelikle bir durumu düzelteyim. Öğretmen atamaları Ağustos değil Eylül’de yapılıyor. Olursa yine Eylül’de olacaktır. Yeni bir sisteme gidildi öğretmenlikte. Bu yüzden Eylül’de ya az bir atama olacak ya da hiç olmayacaktır. Şubat ayında daha fazla alım olacaktır. Yeni Başbakanımız Binali YILDIRIM’ın öğretmen adaylarını kırmayacağını düşünüyorum. 

*Biraz da sizinle ilgili birkaç özel sorular soralım, Zeki Kara ileride kendini nerede görmek istiyor? Hedefleriniz nelerdir?

-Ben eğitimciyim. Öğrencilerimle olmak güzel. Yazarlığı da fırsat buldukça sürdürüyorum. Siyaseti soruyorsanız siyasete karşı ilgim zayıf ama uzun vadede kendimi geliştirirsem, bir müşavir, danışman olmak isterim. Devletimizin hizmetindeyiz. Şahsi çıkarlarım için asla mücadele etmem. Kısmet her şey. 

*Memur adayları sizi “Yazı Makinesi” olarak biliyor, nereden geliyor bu isim?

-Yazı Makinesi, Tanzimat döneminin önemli yazarlarından biri olan Ahmet Mithat Efendi’ye ait bir unvandır. Ben de oradan esinlendim, Ahmet Mithat, halkımız öğrensin, bilinçlensin, aydınlansın diye çok fazla eser vermiştir. Ben de eser veremesem de çok fazla yazarak “Yazı Makinesi” olarak memur adaylarının yanında yer alıyorum.