Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Sağlık Bakanlığı ile birlikte çok ciddi bir hekim açığımız var. Dolayısıyla aile hekimliğini iş yeri hekimliğiyle entegre edebileceğimiz bir sistemi çalışmamız gerekiyor.” dedi.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından düzenlenen ”43. Ortak Akıl ve İstişare Toplantısı”na katılan Müezzinoğlu, burada yaptığı konuşmada, bakanlık olarak “Çalışma Hayatında Milli Seferberlik” kapsamında çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Bakanlıkta görevli üst düzey bürokratların, müsteşar ve yardımcıları ile kurum başkanlarının 36 ilde toplantılar yaptığını ve çat kapı esnaf, emekli, beyaz yakalı, asgari ücretli, engelli ziyaretinde bulunduğunu anlatan Müezzinoğlu, “Bu anlamdaki dönüşleri, her cumartesi veya pazartesi değerlendiriyoruz. Esasında bürokratın da yöneticinin de entegre olması gereken kitle, muhatap kitlesidir. ‘Masa başında oturayım o da benim ayağıma gelsin kuralları uygulayalım.’ dediğimiz dönem geride kaldı.” diye konuştu.
Müezzinoğlu, birlikte yürüyen, geliştiren ve sorunları paylaşarak azaltabilen yönetim anlayışını daha güçlü kılacaklarını dile getirerek, işsizliği azaltan, istihdamı artıran çalışmalara devam ettiklerini belirtti.
“İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nda yeni düzenlemeler”
İş adamlarının sorularını da cevaplayan Müezzinoğlu, iş yeri hekimliğine yönelik bir soru üzerine şunları söyledi:
“İnşallah bu yıl İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nda yeni düzenlemeler yapacağız. ‘Az tehlikeli’, ‘tehlikeli’ ve ‘çok tehlikeli’ yerlerle ilgili iş yeri hekimliği, yasal bir düzenlemedir. Bir hastanenin hekimlerinin çok olması, iş yeri hekimliğinin karşılığı anlamına gelmez. O hastanede 200’ün üzerinde hekim vardır, ama hastanenin ayrıca iş yeri hekimi vardır. Çünkü orası bir işletmedir. Oranın hemşiresi, temizlik personeli gibi çalışanlarının iş yeri hekimi ayrıca olmak zorundadır. Sağlık Bakanlığı ile birlikte çok ciddi bir hekim açığımız var. Dolayısıyla aile hekimliğini iş yeri hekimliğiyle entegre edebileceğimiz bir sistemi çalışmamız gerekiyor.”
Müezzinoğlu, bakanlık olarak sektörel daralma durumlarında, çeşitli desteklerde bulunduklarını belirterek, “Bu durumda 9 ay maaşını verdiğiniz, sigortasını ödediğiniz, daralma nedeniyle işten çıkartmamayı arzu ettiğiniz kişilerin 3 ay boyunca, maaşını, sigorta primini veriyoruz. Bu anlamda yaklaşık 60 milyon artırabileceğimiz bir bütçemiz var.” ifadesini kullandı.
Kadın istihdamı için proje
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kadın istihdamı ve kadın girişimcinin desteklenmesi konularında proje bazlı çalıştığını aktaran Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
“Doğum yapmış anneye, çocuğu 6 yaşına girene kadarki süreçte yarı zamanlı çalışma hakkı verdik. Burada Maliye Bakanımız kamuda olanları korurken, özel sektördekiler için ‘Onlara sen bak. Ben oraya para ayıramam.’ dedi. Kamudakilerin hak ve hukukunu korudu, ama özel sektöre ‘Anne yarı zamanlı çalışıyorsa maaşının yarısını alır; primlerinin yarısı ödenir.’ dedi. Burada sitemimi de yapayım. Bir de sabah gelip öğlen dönecek, sabah servisle geliyorsa öğlen nasıl dönecek? Öğleden sonrayı tercih ettiyse akşam servis var. Öğlen nasıl gelecek? Yönetmeliğe, ‘Bir gün gelsin, bir gün gelmesin.’ dedik. Özel sektör, bir gün gelip bir gün gelmeyen anneyi istihdamda tutar mı? Tutmaz. Kadın istihdamdan kopmasın, maaşını tam alsın diye annesi veya kayınvalidesi varsa bir proje geliştirelim istedik. Bu projede, ‘hem anne, çocuğu güvenilir adrese bıraksın hem işinden kopmasın hem de bu büyükanneye destek verelim.’ dedik. 1 yıllık bu projeye bin aileyle başladık. Toplamda 5 bin aileye çıkacağız.”
Toplantıya, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Bursa Valisi İzzettin Küçük ve BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay da katıldı.
Kamupersoneli.net | AA
