• Haberler
  • Gündem
  • Sekizinci Cephe Ankara' Çıkışı Masadaki Enerji Savaşını Ortaya Serdi

Sekizinci Cephe Ankara' Çıkışı Masadaki Enerji Savaşını Ortaya Serdi

Doğu Akdeniz'de taşlar sessizce yerinden oynuyor. Enerji anlaşmaları, askeri tatbikatlar ve gizli güvenlik mimarileri birer birer devreye girerken, İsrail cephesinden gelen tek bir cümle, tüm tabloyu özetledi: 'Türkiye, İsrail için sekizinci ve en tehlikeli cephedir.'

Bu söz bir siyasi polemik değil, İsrail güvenlik aklının vardığı soğuk ve stratejik bir sonuç olarak yorumlanıyor.

15 YIL ÖNCE KARANLIK, BUGÜN ENERJİ GÜCÜ

İsrail için tablo 15 yıl önce bambaşkaydı.
Elektrik pahalıydı, enerji dışa bağımlıydı, sanayi rekabet edemiyordu. Gaz ve petrol denizi Orta Doğu’nun ortasında, enerji fakiri bir ülkeydi.

Bugün ise İsrail:

  • Elektrikte dışa bağımlılığı %70’ten %4’e düşürdü

  • Konut elektrik faturalarını %15, doğalgazı %25 ucuzlattı

  • Her haneye ayda ortalama 280 dolar tasarruf sağladı

  • 2013’ten bu yana her aileye 40 bin dolar kazandırdı

  • Mısır ve Ürdün’e gaz satan, Avrupa’ya LNG gönderen bir enerji ihracatçısı oldu

Son olarak Mısır’la imzalanan 35 milyar dolarlık doğalgaz anlaşması, ülkede adeta bayram havası yarattı.

“TÜRKİYE ARTIK CEPHE” DİYEN AKIL

İşte tam bu noktada İsrail’in etkili gazetelerinden birinde kaleme alınan yazı, bölgede yeni bir alarm zili çaldı. İsrailli emekli Orgeneral Giora Eiland, Türkiye’yi artık klasik tehditlerle aynı kefeye koymadıklarını açıkça yazdı.

İsrail ordusu bugüne kadar tehditleri:
Gazze, Lübnan, İran, Suriye, Yemen, Batı Şeria ve iç cephe olarak 7 başlıkta topluyordu.

Ancak Eiland’a göre Türkiye:

  • Bir örgüt değil

  • Bir milis güç değil

  • Tam teşekküllü bir devlet

  • Donanması, nüfusu, denizi ve jeopolitiği olan bir aktör

Bu yüzden “sekizinci cephe” olarak tanımlanıyor.

DOĞU AKDENİZ NATO’SU MU KURULUYOR?

Bu algı değişikliği, İsrail’in son yıllarda attığı adımları da açıklıyor. İsrail artık güvenliğini:

  • Yunanistan

  • Güney Kıbrıs Rum Kesimi

ile birlikte kurguluyor.

Ortak tatbikatlar, entegre hava savunmaları, karşılıklı üs kullanımları ve asker konuşlandırmaları dikkat çekiyor. Bazı askeri çevreler bu yapıyı açıkça “Doğu Akdeniz NATO’su” olarak adlandırıyor.

Ama bu yapının gerçek harcı enerji.

ENERJİ SADECE PARA DEĞİL, GÜÇ

İsrail:

  • Tamar ve Leviathan sahalarındaki gazı çıkardı

  • Elektrik santrallerini dönüştürdü

  • Sanayisini doğalgaza bağladı

  • Üretim maliyetlerini düşürdü

Avrupa enerji kriziyle boğuşurken, İsrail sanayisi rekabet avantajı yakaladı. Enerji artık İsrail için sadece ekonomik değil, jeopolitik bir silah.

Ve bu silah Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi merkezden dışlayan bir düzenin temelini oluşturuyor.

TÜRKİYE NEDEN HEDEFTE?

Bu enerji–güvenlik kuşağında Türkiye:

  • Deniz yetki alanlarında dışlanıyor

  • Enerji projelerinin dışında tutuluyor

  • Jeoekonomik olarak sıkıştırılıyor

İsrail-Yunanistan-Rum Kesimi üçgeni, Türkiye’siz bir Doğu Akdeniz düzeni kurmak istiyor. Ankara ise bu düzenin “denge bozucusu” olarak görülüyor.

İsrailli generalin satırlarında açık bir endişe var:

“Türk Donanması, İsrail’i abluka altına alabilecek güçte.
Suriye hava sahasında her an çatışma yaşanabilir.
Erdoğan’ın arkasında ABD varken hareket alanımız sınırlı.”

PKK/PYD DETAYI: SESSİZ CEPHE

Bu bakış açısı, İsrail’in Suriye’nin kuzeyine yaklaşımını da açıklıyor. Analistlere göre:

  • PKK/PYD yapılanması Türkiye’yi dengelemek için kullanılıyor

  • Suriye’de kalıcı bir yapı hedefleniyor

  • Amaç Türkiye’yi zayıflatmak ve çevrelemek

Bu tablo, Doğu Akdeniz’den Suriye’ye uzanan sessiz bir kuşatma stratejisine işaret ediyor.

Kamu Personeli - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme