- Haberler
- Personel Alımı
- Sosyal Hizmet Mezunları Sıkıntılarını YÖK'e Bildiriyor
Sosyal Hizmet Mezunları Sıkıntılarını YÖK'e Bildiriyor
Atama bekleyen sosyal hizmet mezunları yaşamış oldukları kadro ve istihdam sorunlarıyla birlikte açık öğretim programlarının dezavantajlarını ve sağlık alanında lisans tamamlamaya çok fazla kadro ayrılmasına kadar birçok konuda YÖK'e dilekçeyle başvurmaya
Atama bekleyen sosyal hizmet mezunları yaşamış oldukları kadro ve istihdam sorunlarıyla birlikte açık öğretim programlarının dezavantajlarını ve sağlık alanında lisans tamamlamaya çok fazla kadro ayrılmasına kadar birçok konuda YÖK’e dilekçeyle başvurmaya başladılar.
Kamupersoneli.net olarak sosyal hizmet mezunlarının talep ve sıkıntılarını aşağıda yayımlıyoruz.
Sosyal Hizmet Mezunlarının YÖK’e İlettiği Metin
“Sosyal hizmet mesleğinin odağında yoksul, çocuk, genç, yaşlı, engelli, mülteci, tutuklular ve diğer dezavantajlı gruplar vardır. Bu grupların sorunlarını çözüme kavuşturacak olan mesleki profesyoneller de Sosyal Çalışmacılardır. Sosyal hizmet alanında çalışan uzmanların hizmet sundukları kitlelerin hassasiyetinden dolayı hedef kitlesine etkili bir yardım sunabilmeleri için uzmanlık düzeyinde bilgi ve becerilere sahip olmaları gerekmektedir. Bu bilgi ve beceriler meslek elemanlarına öncelikle sınıf ortamında kazandırılmalı daha sonra ise kazanılan bilgi ve beceriler sosyal hizmet uygulamaları ve kurum deneyimi yoluyla pekiştirilmelidir. Sosyal hizmet mesleğini diğer sosyal bilimlerden ayıran temel özellik de uygulamalı bir alan olmasıdır.
Örgün lisans eğitimi alan sosyal hizmet öğrencileri lisans eğitimlerini tamamlama sürecinde mikro, makro ve mezzo düzeyde hazırladıkları projelerin yanı sıra uygulamalı kurum incelemeleri, vaka çalışmaları, saha araştırmaları ile güz ve bahar dönemlerinde çeşitli kurum ve kuruluşlarda uzun dönemli stajlar yapmaktadır. Böylelikle teorik bilgilerin uygulamaya konulmasıyla donanımlı birer Sosyal Çalışmacı olmaktadırlar. Öte yandan örgün eğitim gören öğrenciler 4-5 yıl hem maddi hem de manevi yönden birçok zorluğa katlanmak durumunda kalmaktadır. Açık öğretim fakültelerinde okuyan öğrenciler uzaktan eğitimle sosyal hizmet mesleğinin temel bilgi ve becerilerine sahip olamamaktadır. 24 gün günlük kısa dönemli staj yapma zorunlulukları olsa bile bu, alan uygulamalarını öğrenmeleri için yeterli değildir. Bu sebeple, açık öğretim fakültelerinde uzaktan verilen eğitimin niteliği örgün eğitimle denk sayılması kabul edilemez.
Hali hazırda eğitim veren üniversiteler sosyal çalışmacı ihtiyacını karşılayamıyor denilerek 2011 yılında Erzurum Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi bünyesinde 1000 kişilik kontenjanla lisans düzeyinde sosyal hizmet eğitimi verilmeye başlanmış, 2012 yılında kontenjan 2050 kişiye çıkarılmıştır. Bu durum binlerce sosyal hizmet mezununun olmasıyla sonuçlanmıştır. 2014 yılında kadrosu tek boş kalan meslek sosyal hizmet iken Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2016 yılında Türkiye’de en çok işsizin % 24 oranı ile sosyal hizmet alanında olduğu tespit edilmiştir. İstihdama yönelik rakamsal veriler bizlere ileride sosyal hizmet bölümü mezunlarının iş bulma ve çalışma hayatına katılımında sorun yaşayacaklarını ve ortaya mağdur bir kitle çıkartacağını öngörmektedir.
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı 19/11/2014 tarih ve 6569 sayılı Kanunun geçici madde 69’u uyarınca, sosyal hizmet ön lisans programlarından mezun olanlar için 2500 kişilik kontenjan açmış ve 19.11.2014 tarihine kadar mezun olan adayların lisans tamamlama programına başvurmaları sağlanmıştır. Şuan ki duruma gelindiğindeyse YÖK, 24.07.2017 tarihli “Sağlık Alanında Lisans Tamamlama” duyurusu ile sağlık alanındaki ön lisans mezunlarına 7850 kontenjanla sosyal hizmette lisans tamamla hakkı vermiştir. Bu rakam oldukça yüksek olmakla birlikte şuan Türkiye’de alanda çalışan sosyal hizmet uzmanı/sosyal çalışmacı sayısından daha fazladır.
Dikey Geçiş Sınavı (DGS) ile de sosyal hizmet bölümüne geçişlerin önü açılmış öte yandan YÖK, lisans programı açmaya dair kendi koyduğu kriterleri hiçe sayarak akademik alt yapıyı hesaba katmadan birçok vakıf ve devlet üniversitesinin bünyesinde farklı bölümlerden alınan (Pdr, Sosyoloji, Psikoloji vs.) alan dışı öğretim görevlileriyle eğitim verilmesine göz yummuştur. Bu, verilen eğitim-öğretimin de kalitesini düşürmektedir.
Sosyal hizmetler alanında istenilen hedeflere ulaşılmasında örgün lisans eğitimi alan Sosyal Çalışmacıların performansı ve üstlendiği rolün büyük önem taşıdığı aşikârdır. Sosyal Çalışmacı ihtiyacının karşılanamadığı gerekçesiyle açılan AÖF, sosyal hizmet mesleğini değersizleştirmeye yönelik bir uygulamadır. Ülkenin ihtiyacını karşılayacak binlerce sosyal hizmet mezunu mevcuttur. Şimdiye kadar AÖF’te okuyanları ve mezunları için kazanılmış hak olarak bir şey yapılamayacağı kesindir fakat bundan sonra ki alımlar bir an önce durdurulmalı ve DGS ile sosyal hizmet bölümüne geçişlerin önü kapatılmalıdır. Aksi takdirde niteliksiz istihdam sorunsalı gündeme gelecektir. İlgili kurumunuza arz ederim.”
KAMUPERSONELİ.NET - ÖZEL HABER
Bakmadan Geçme