Yargıtay'dan Flaş Karar! Hamile İşçiyi Çıkaran Ayrımcılık Tazminatı Ödemek Zorunda
Yargıtay 9.Hukuk Dairesi, hamile işçinin iş akdini fesheden işverenin ayrımcılık tazminatı ödemesine karar verdi.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, hamile işçinin iş akdini fesheden işverenin ayrımcılık tazminatı ödemesine karar verdi.
YAŞANAN OLAY
Bir şirkette kalite müdürlüğüne bağlı iş güvenliği uzmanı olarak görev yapan kadın işçi, iddiaya göre, hamile olduğundan doalyı işten atıldı.
4. İş Mahkemesi'ne giden mağdur işçi, mesai arkadaşları ile uyumlu olmaması, iletişim sorunları yaşaması, yöneticisi ile saygı çerçevesine uymayan konuşmalar yapması ve görevlerini tamamlamaması gibi asılsız gerekçelerle işten çıkarıldığı iddia edildi.
Ayrıca anne adayı işçi, gerçek sebebin hamile kalması olduğunu iddia etti ve adil davranma ilkesine aykırılık olmasından dolayı ayrımcılık tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının verilmesini istedi.
İşveren ise bunun doğru olmadığını savundu ve davanın reddedilmesini istedi.
DAVACI VEKİLİ KARARI TEMYİZ ETTİ
Mahkeme ise davacının fazla mesai yapıldığı iddiasını ispatladığına, hizmet akdinin gerçekte davacının hamile olmasından dolayı kötü niyetli olarak feshedildiği iddiasını ise davacının ispat etmesi gerektiğine karar verdi.
Şahitlerin iddiayı doğrular olarak beyanda bulunmalarıyla beraber konu hakkındaki bilgilerinin davacıdan duyuma dayalı olduğu ifade edildi.
Diğer yandan iddianın ispatlandığını kabule yeterli herhangi bir delil bulunmadığından dolayı davacının eşitlik ilkesine aykırı davrandığı ve akdin kötü niyetle feshedildiği iddiasını belirtti ve davacı vekili temyiz etti.
MİLYONLARI İLGİLENDİREN KARAR
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise emsal bir karara imza attı.
Yargıtay, adil davranma ilkesinin bütün hukuk alanında geçerli olduğunu ifade ederek;
"İşverenin ayrım yapma yasağı, işçiler arasında keyfi biçimde ayrım yapılmasını yasaklamaktadır.
Bununla birlikte eşit davranma borcu, tüm işçilerin hiçbir farklılık gözetilmeksizin aynı duruma getirilmesini gerektirmeyip, eşit durumdaki işçilerin farklı işleme tabi tutulmasını önlemeyi amaç edinmiştir. 4857 Sayılı İş Kanunu sistematiğinde, eşit davranma borcu, işverenin genel anlamda borçları arasında yerini almıştır.
İşverence, işçiler arasında farklı uygulamaya gidilmesi yönünden objektif sebeplerin varlığı halinde eşit işlem borcuna aykırılıktan söz edilemez.
Eşit davranma borcuna aykırılığı ispat yükü işçide olmakla birlikte, işçi ihlalin varlığını güçlü biçimde gösteren bir delil ileri sürdüğünde aksi işveren tarafından ispatlanmalıdır." denildi.
İşçinin haksız olarak işten çıkarıldığını vurgulayan Yargıtay;
''Dosya içeriği ve mail yazışmalarına göre, davacı işçinin iş yerinde olumsuzluklara neden olan bir çalışmasının bulunmadığı, aksine yaptığı çalışmaların yöneticisi tarafından takdir edildiği, davacının hastane yazısı ile hamileliğini davalı işverenliğe bildirdiği anlaşılmaktadır.
Ardından davacının yöneticisi tarafından iş yeri insan kaynakları müdürlüğüne yazılan yazıda, davacıdan verim alınamadığı gerekçesiyle kendisiyle çalışmak istenmediğinin bildirildiği, bunun üzerine işverence iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki mevcut delil durumuna göre davacının hamileliği nedeniyle ayrımcılık yapılarak iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmakta olup, ayrımcılık tazminatının koşulları oluşmuştur.
Davalı işveren ise 4857 Sayılı Kanun'un 5. maddesinin son fıkrasına göre bir ihlalin mevcut olmadığını kanıtlayamamıştır.
Mahkemece davacının çalışma süresi de dikkate alınarak, anlan yasanın 5. maddesi kapsamında ayrımcılık tazminatına hükmedilmesi gerekirken tazminat talebinin reddine karar verilmesi hatalıdır.
Mahkeme kararının oy birliği ile bozulmasına hükmedilmiştir.'' ifadelerine yer verdi.
Bakmadan Geçme





