YESO-DER: Sosyolog Norm Kadroları Atamaya Açılmalıdır

Sosyolog Adayları Tedirgin

Sosyologlar son atama dönemlerindeki oldukça kısıtlı sembolik atamalardan rahatsız. Özellikle son yıllarda bazı atama dönemlerinde hiç atanamayan, bazı dönemlerde ise sembolik sayılarla kamu kurumlarına atanan sosyologlar endişeli.KPSS 2015-1 atamasında 10 kişi, 2015-2 atamasında 6 kişi ve 2016/1 atamasında ise sadece 1 sosyolog kadrosu verildi. Verilen kadro ise Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından açılan bir kadro. Durum böyle olunca birçok kurumda norm kadrosu bulunan; hatta bu kurumlardan birçoğuna tahsis edilen kadroların atamaya açılmaması sosyologlar açısından tedirginlik oluşturuyor.

Sosyologlar Gelecek Endişesi Taşıyor

Sosyologların kamu kurumlarında istihdam edilmesi 2006 yılında Adalet Bakanlığı bünyesindeki Denetimli Serbestlik birimlerine alınmasıyla başladı. Bu umutlu ve bölüme cazibe kazandıran gelişmenin devamı da bir süre iyi bir şekilde geldi. 10 yılda sosyologların diğer kamu kurumlarına atanmasına yönelik de çeşitli mevzuat değişiklikleri ve iyileştirmeler yapıldı. Değişen sayılarla hemen hemen her yıl sosyolog alımları gerçekleşti. Sosyologların, özellikle Avrupa Birliği uyum sürecinde gerekliliği anlaşılan ve ihtiyaç alanlarına ivedilikle alınması gereken bir meslek elemanı olduğu bütün kamusal çalışma alanlarında dillendirilmeye başlandı. Sırasıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Yerel Yönetimler vb. birçok kamu kurumu sosyologların meslek elemanı olarak istihdam edilmesine yönelik norm kadrolar açtı ve sosyologların kamudaki varlığı işlerlik kazandı. Ancak bu gelişmelerin devamı çok da ümitvar bir çizgi izlemedi ve bölüme yönelik maddi kaygı, gelecek kaygısı gibi etkenler sosyoloji mezunlarını ve sosyoloji okumakta olan öğrencilerin kafasında kaygı dolu soru işaretlerine neden oldu. Bu alandaki mezun sayısının da giderek artması ve alternatif tercihlerin zorluğu nedeniyle kitlesel olarak bölüme yönelik kaygılar oluşturdu. Bölümün ilgilendiği alanlar ve küresel koşullarda cazibeli hale gelmesi ve bunun sonucunda bölüme yönelik tercihlerin artması ve çok sayıda üniversitede sosyoloji bölümünün bulunması da yine bölüme yönelik gelecek endişesi oluşturuyor. Bu durumların bir sonucu olarak da bölümde okumaya başlayan öğrenciler farklı alternatifler denemeye başlıyorlar.

Türkiye’nin Sosyologlara İhtiyacı Var

Sosyoloji bölümü özellikle gelişmiş ülkelerde ve özelde Avrupa Birliği ülkelerinde üst düzey meslekler sınıfında bulunmakta ve toplumu ilgilendiren bütün politikalarda sosyologlardan ve sosyologların bakış açılarından faydalanılmaktadır. Özellikle İngiltere, Amerika, Japonya, Fransa, İtalya, Almanya ve Yunanistan gibi ülkelerde sosyologlar hemen hemen bütün kamu kurumlarında, ajanslarda, özel sektörde istihdam edilmektedirler. Türkiye gibi gelişmesini kendi iç dinamikleriyle gerçekleştirecek bir ülkede de sosyologların analizleri ve öze dönük iç dinamiklerin anlaşılmasında sosyologlara ihtiyaç bulunmaktadır.

Kültürel ve sosyal bütün kurumlarda sosyologlar çeşitli analizlerle ve danışmanlık faaliyetleri ile politika belirleyicilere katkılar sunabilir ve toplumun refahı, kalkınma stratejisi, kültürel bütünlüğü ve birliği ile mutlu toplumun içinde mutlu bireyin inşa edilmesi ancak sosyolojik bakış açısına sahip olan kendini iyi yetiştirmiş sosyologlar vasıtasıyla olacaktır. Gelişen Türkiye’nin sosyologlara ihtiyacı bulunmaktadır ve sosyologlar kendi uzmanlık alanında etkin olup topluma faydalı olmayı talep etmektedir.

YESO-DER Başkanı SURAL, Ülkemizin gelişmesi ve toplumun bütün ihtiyaç alanlarında sağlıklı, kalkınmaya yönelik, kültüre ve toplumsal yaşayışa has analizlerin yapılması ve eylem planlarının buna göre belirlenmesi açısından bütün kurumlarda ve özellikle kamu kurumlarında sosyologlara ihtiyaç olduğunu belirterek istihdam politikalarında sosyolog norm kadrolarının doldurulması gerektiğini ifade etti.

Özel Haber