YSK İstanbul Kararı için bugün toplanıyor! YSK seçim kararı ne zaman açıklanacak?
İstanbul seçimlerinin yenilenip yenilenmeyeceğini karar verecek olan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bugün toplanıyor.Saat 14:30'da toplanacak olan kurulun bu hafta içerisinde bir karar açıklayacağı tahmin ediliyor.
İstanbul seçimlerinin yenilenip yenilenmeyeceğini karar verecek olan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bugün toplanıyor. Saat 14:30'da toplanacak olan kurulun bu hafta içerisinde bir karar açıklayacağı tahmin ediliyor.
11 SALT ÇOĞUNLUĞU İLE ALINACAK
Son sözü söyleyecek olan YSK, bugün saat 14.30’da olağanüstü itirazları değerlendirmek için toplanacak. Hazırlanan dosyalar bugün kurul üyelerinin önünde olacak. İddialar, son kez değerlendirilecek ve karar aşamasına geçilecek. YSK nihai kararı 11 üyenin salt çoğunluğuyla alacak.
KARAR NE ZAMAN AÇIKLANACAK?
Kurulun yarın ya da Çarşamba günü nihai kararını vermesi bekleniyor.
AKP’nin İBB adayı Binali Yıldırım, teravih namazını dün akşam Tuzla Aydınlı Mahallesi’ndeki Şehit Ömer Öner Camisi’nde kıldı. İstanbul’da 31 Mart Yerel Seçimlerinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla sandık kurulu başkan ve üyeleri hakkında başlatılan soruşturnın, “YSK’nın kararını etkileyip etkilemeyeceğine” yönelik soruya Yıldırım “YSK’nın kararını neyin etkileyeceği, neyin etkilemeyeceğinin değerlendirilmesi bizim işimiz değil. Seçimden hemen sonra partimiz konuyla ilgili tespitlerini, delillerini YSK’ya teslim etti. Zannediyorum onunla ilgili yapılan bütün çalışmalar da tamamlandı. Yarından itibaren bir karar verilmiş olacak. Başından beri söylediğimiz gibi YSK’nın verdiği karar, beğenelim beğenmeyelim bağlayıcıdır. Bu süreç içerisinde YSK’ya yönelik orada görev yapan hakimlere yönelik acımasız eleştirileri de doğru bulmuyorum. Hakimin kararı kanunlardır. Tehditlerle karar değiştirmez. Önündeki kanuna göre kararını verir. Verilecek karar da herkes için bağlayıcıdır. Hayırlısı olsun.” diye yanıt verdi.
BİNALİ YILDIRIM NE DEDİ?
Yıldırım, “Genel Başkan Yardımcınız ‘Tekrar seçim olursa adaylar değişmez.’ demişti.” bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? sorusunu ise “YSK’nın kararı henüz belli değil. Dolayısıyla varsayımlarla bir aday üzerinde konuşmak bu aşamada doğru değil.” yanıtını verdi. “Kulislerde dolaşan bilgiye göre yeniden seçim kararı verilirse adaylıktan çekileceğiniz, Devlet Bahçeli’nin, Cumhur İttifakı’nın Süleyman Soylu’yu bu konuda destekleyeceği konuşuluyor” yorumu üzerine ise Yıldırım, “Az önce söylediğim bu soru için de geçerli. Ortada bir karar yokken şahsımla ilgili böyle bir değerlendirmeyi doğru bulmam.” dedi.
YSK SEÇİMİ İPTAL EDEBİLİR Mİ?
Banu Güven YSK'nın seçimleri neden iptal edemeyeceğini açıkladı!
Herkes nefesini tutmuş Yüksek Seçim Kurulu'nun (
YSK
) Pazartesi açıklayacağı kararı bekliyor. İstanbul'u muhalefete bırakmamak için her yolu mübah gören bir iktidar varken, tedirginlik yaşamak normal elbette. Ama şunu diyelim: İSTANBUL'DA SEÇİMİN TEKRARLANMASI YÖNÜNDE BİR KARAR ÇIKMASI HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİL. Bugüne kadarki itirazlar üzerine yapılan yeniden sayımlarla değişmeyen sonuç, AKP'nin İstanbul'da 46 bin 426 kişinin usulsüz oy kullandığı iddiasıyla da değişmeyecek. Çünkü AKP'nin İstanbul'daki 39 ilçede kısıtlı seçmenlerin, ölülerin, tutuklu, taksirli veya kasıtlı suçtan hükümlü, yerleşim yeri cezaevi olanların ve zihinsel engellilerin yoğun şekilde oy kullandığı iddiası boşa çıktı. AKP'nin itirazı üzerine arandı tarandı, incelemeye değer sadece 766 kişi tespit edildi. Bu kişiler arasında da tutuklulardan 59'unun seçimden önce tahliye olduğu, 13 kişinin de 31 Mart'ta cezaevine girdiği belirlendi. Ölü olup da seçmen görünenlerin sayısı ise sadece 8 olarak belirlendi. Yine büyük tartışma konusu yapılan Büyükçekmece'de bu kategoriye giren seçmen sayısı "4”, yazıyla "dört” olarak belirlendi!
YSK belli itirazlar konusunda muhalefete başka, iktidara başka davranmış olsa da, AKP'nin İstanbul ısrarı konusunda sıtkı sıyrıldı. AKP'nin Büyükçekmece'de sahte seçmen iddiasına dair savcılık soruşturma dosyasının kurulda incelenmesi talebini 11 kişilik YSK'nın 10 üyesinin reddettiğini hatırlatalım.
Yani özetle, AKP olağanüstü bir gayretle her yolu tüketti. İtiraz hakkını elinde herhangi bir delil olmadan, politik saikle kötüye de kullandı. Yine de sonuç alamadı.
Ama AKP bununla da yetinmeyecek ve YSK'yı bir şekilde seçimleri yenilemeye zorlayacak diye düşünenler var hala. Sandık kurulları üyeleri ve bazı ilçe seçim müdürleri hakkında başlatılan soruşturmaların bahane edileceğinden endişe edenler var. Siyaseten nelerin mümkün kılındığı gördükten sonra endişe duyanlara hak vermemek elde değil, ama sonuçlanmamış soruşturmalar nedeniyle seçimi
iptal
etmek de hukuken mümkün değil.
Pekiyi nasıl soruşturmalar bunlar?
Mesela biri Kadıköy'deki bir sandıkla ilgili. İlçe belediye başkanlığı ve muhtarlık seçimine dair iki oy pusulasının eksik olması üzerine başlatılmış. Aslında bu pusulalar eksik falan değil. İki sandık kurulu üyesi başka bölgede seçmenmiş. Bu nedenle yasaya uygun olarak görevli oldukları sandıkta sadece büyükşehir için oy kullanmışlar. Konu "şüpheli” sıfatıyla ifadeye çağrılan sandık kurulu üyelerine sorulmuş. Bu sandığın AKP'li kurul başkanı da partisinin ilçe başkanının şikayeti üzerine "şüpheli” konumuna düşmüş, ifade vermesi için savcılığa çağrılmış.
AKP bazı sandıklarda geçersiz oyların geçerlilerle aynı çuvala koyulmasıyla ilgili de suç duyurusunda bulunmuş, yeniden sayımda düzeltilen maddi hatalarla ilgili de.
Maltepe'de İlçe Seçim Müdürü MHP'nin suç duyurusu üzerine "şüpheli” sıfatıyla ifade vermeye gitmiş. Maltepe'de sandık kurulu üyelerinin belirlenmesiyle ilgili sorularla karşılaşmış, "Tüm işlemleri YSK bilgisi dahilinde yaptım” demiş ve belgeleriyle sunmuş.
CHP'nin hukukçu vekillerinden Muharrem Erkek, YSK'nın oy verme gününden önceki iş ve işlemlere yönelik itirazların tamamını bugüne kadar istikrarlı biçimde reddettiğini söylüyor. AKP'nin olağanüstü itirazını dayandırdığı 1999 kararının ise, seçim öncesinde sandık kurulları oluşturulurken yapılan bir itiraz üzerine verildiğine dikkat çekiyor. Yani kanun diyor ki: "2 Mart 2019 sonrasında sandık kurullarına dair yapılan itirazları YSK'nın kabul etmesi bu durumda mümkün değil.” Nokta.
Ama AKP'nin ve onun ipine tutunanların hala ümidi var. En meşhur Gülenciler'den Hüseyin Gülerce'nin gönlünden bir ihtimal daha geçiyor mesela. Diyor ki, "Keşke İmamoğlu'nun mazbatası alınsa da seçim falan yapılmadan Binali Yıldırım'a mazbata verilse.” Gülerce ve benzerlerinin bu umuduyla muhalefetin duyduğu seçimin iptal edilebileceği endişesinin temeli ortak. Her iki taraf da bu ülkede hukukun ayaklar altına alınabildiğini biliyor.
Ama İstanbul'da böyle bir hukuksuzluğa cesaret etmek kendini ayağından vurmakla, bütün dünyaya da "Bizim demokrasimize, seçimimize falan hiç güvenmeyin!” diye haykırmakla eşanlamlı.
Acaba AKP lideri bunu göremiyor mu? Yoksa görüyor da, sonuç değişmese de kendi seçmenini kaybetmediğine inandırmaya mı çalışıyor? Sadece YSK'nın değil, iktidarının meşruiyetini iyice itibarsızlaştıracak böylesine bir yolu zorlamanın başka bir açıklaması olmasa gerek.
Bakmadan Geçme





