Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, “Bu dava, soruşturma Cumhuriyet tarihinin en büyük soruşturması ve davası olarak gözüküyor. Hem sayı hem diğer yönleri itibarıyla. Bunun tek bir yerde yapılması demek doğru dürüst yargılamanın yapılmaması anlamına gelir.” dedi.
Bozdağ, A Haber’de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturmalar kapsamında tutuklananların, bulundukları yerlerdeki cezaevlerine gönderildiklerini, cezaevlerinde her türlü güvenlik tedbirlerinin alındığını belirten Bozdağ, “Bu dava, soruşturma Cumhuriyet tarihinin en büyük soruşturması ve davası olarak gözüküyor. Hem sayı hem diğer yönleri itibarıyla. Bunun tek bir yerde yapılması demek doğru dürüst yargılamanın yapılmaması anlamına gelir. Binlerce kişinin sanık olduğu, bunların avukatları, yakınları, tanıklar, izleyicilere baktığınız zaman büyük bir uğultunun içerisinde sağlıklı bir yargılama yapma imkanı gözükmüyor. O nedenle dosyaların tek bir yerde davaya dönüştürülmesi sağlıklı gelmiyor. Buna kim karar verecek, savcılar, mahkemeler, yargı karar verecektir. Ama Fetullahçı Terör Örgütü’nün bir eylemi olarak görülüp, tek bir yerde birleştirilmesi yerine bunların ayrı ayrı yerlerde yapılmasını da tercih edebilir ki doğru olan bence bu olur.” diye konuştu.
Bakan Bozdağ, İstanbul Silivri’deki salona yeterlilik bakımından tekrar bakıldığını, Ankara Sincan’da da büyük bir duruşma salonu inşaatı başlatıldığını ve yaklaşık 5 ay içerisinde yargılamanın yapılacağı bir duruşma salonunun tamamlanacağını aktardı.
– “Serbest bırakan hakimlerle ilgili inceleme başlatıldı”
Darbe girişimi sonrasında Akıncı Üssü’nde yakalanan ve daha sonra serbest bırakılan Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz ile ilgili soru üzerine Bozdağ, serbest bırakma kararı veren hakimlerle ilgili, HSYK tarafından inceleme başlatıldığını bildirdi.
Bozdağ, şöyle devam etti:
“Ben bir hukukçu, Adalet Bakanı olarak olayın oluş şekline baktığımda orada çok büyük sorular var benim kafamda. Darbe teşebbüsü oluyor ve bütün Türkiye darbe teşebbüsünün merkez üssünün Kazan’daki Akıncı Üssü olduğunu konuşuyor, o gece halk sokakta ve oradan uçaklar kalkıyor ve orayı sabaha karşı artık darbeye karşı olan, hükümetin emrinde olan vatansever Silahlı Kuvvetler mensupları havadan bombalamaya başlıyor ve siz onun olduğu yerde bulunuyorsunuz. Ankaralı da değilsiniz, Ankara’da mukim de değilsiniz, Ankara’da işiniz yok. Sakarya Üniversitesi’nde hocasınız ama tam o sırada orada bulunuyorsunuz. Soruyorlar, arsa bakmak için geldiğini ifade ediyor. Arsa bakmak için geldiysen, ne işin var senin orada?”
– “Darbenin içindeki beyinlerden birisidir”
Çok büyük bir şüphe olduğunu anlatan Bekir Bozdağ, “Gözaltına alındıktan sonra tutuklanmaması benim kafamda da büyük soru işaretleri uyandırmıştır. Şu anda aranıyor, ben eminim ki o da saklandığı yerde yakalanacaktır. Mutlaka yargının önüne getirilecektir. Benim kanaatimde darbenin içerisindeki beyinlerden birisidir, sivil ayaklardan birisidir.” dedi.
İdam cezasının gündeme geldiğinin hatırlatılması üzerine Bakan Bekir Bozdağ, anayasada suç ve cezaların geriye yürüyemeyeceğine ilişkin hükümler bulunduğunu ifade etti.
Bozdağ, anayasada genel müsadere ve idam cezası verilmeyeceğine dair açık hüküm bulunduğunu ve bu hükümler dolayısıyla Türkiye’nin idam cezası getirmesi için mutlaka anayasa değişikliği gerektiğine dikkati çekti.
Meydanlara çıkan bütün vatandaşların idam cezasının geri getirilmesini istediğini belirten Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım’ın bu konuyla ilgili görüşlerini de aktararak, konunun değerlendirme masasında müzakere edildiğini bildirdi.
AK Parti’nin tek başına idam cezasını getirme imkanı olmadığının, diğer partilerle uzlaşmaya ihtiyaç duyulduğuna vurgu yapan Bozdağ, parti olarak konuyu değerlendireceklerini ve siyasi partilerle görüşeceklerini ifade ettiklerini kaydetti.
“İdam cezası Anayasa değişikliğiyle Türkiye’de yeniden uygulanacak olursa, bu sadece darbe girişimine katılanlar için mi olacak? Bir de bunun ardından Abdullah Öcalan’ın vaziyeti gündeme gelecek. Neler söyleyeceksiniz” sorusu üzerine Bozdağ, “Bu soruların cevabını burada vermemiz mümkün değil. Bu elbette müzakere edildikten sonra ortaya çıkacaktır. Gelse bile belli suçlarla ilgili ve sınırlı olacağından şüphe yok. Belli suçlarla ilgili ve sınırlı olacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bunlarla ilgili bir süreç var. Bu sürece ilişkin değerlendirmeleri biz kendi içimizde konuşuyoruz ama bunun diğer muhatap siyasi partilerle konuşulması ve sonrasında karara bağlanması gerekiyor. Şimdi bunların hepsi yapılmadı. Bunlar yapıldıktan sonra bu konudaki son durum ortaya çıkacaktır.” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya gelmesinin ve görüşmenin en önemli sonucunun da üç büyük partinin yeni anayasa için mutabakata varmasının olduğunun belirtilmesi üzerine Bozdağ, darbe girişiminin en önemli sonuçlarından birinin halkın, “Darbeye hayır, demokrasiye evet” noktasındaki ittifakı olduğuna dikkati çekti.
Partiler arasındaki rekabeti, atışmayı bir tarafa iten siyaset anlayışının da ortaya çıktığına vurgu yapan Adalet Bakanı Bozdağ, görüş farkı ne olursa olsun, bütün vatandaşların demokrasi etrafında birleştiğine değindi.
– “İyi niyet ve olumlu yaklaşım çıkmıştır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve siyasi partilerin genel başkanlarının bir araya gelmesinin önemine değinen Bozdağ, siyasetin demokrasiyi güçlendirme, milli iradeyi tahkim etme ve hukuk devletine sahip çıkma noktasında ittifak halinde olduğunu belirterek, bu ittifakın yeni anayasa yapımını da sonuçlandırması temennisinde bulundu.
Görüşmelerle ilgili kendisine bir görev verilip verilmediğinin sorulması üzerine Bozdağ, Başbakan Yıldırım’ın henüz bir görevlendirme yapmadığını bildirdi.
Bozdağ, “Anayasanın tamamen yenilenmesi mi olur bu, yoksa Anayasa’da bu darbe teşebbüsüyle irtibatlı bazı konularda değişiklikler yapılması mı olur, yoksa Anayasa içerisinde demokratikleşme anlamında bir adım mı olur, bütün bunlar ancak partilerle müzakere etmek suretiyle ortaya çıkacaktır. Orada bir iyi niyet, bu konuya olumlu yaklaşım çıkmıştır. Bizim bu iyi niyeti, olumlu yaklaşımı somuta dönüştürmek için çalışmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
– “Askeri yargının yeniden incelenmesi önemli”
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk kamu yönetimi içerisine çöreklenmiş FETÖ mensuplarının veya başkaca unsurların, devlet yapısı içerisinde belli bir zaman içerisinde yeniden darbe teşebbüsüne kalkışma ihtimallerini ortadan kaldıracak, kimsenin bir daha böyle bir niyetle yola çıkmasına imkan vermeyecek adımların atılması gerektiğini kaydeden Bozdağ, bunun üzerinde durulduğunu ifade etti.
Askeri yargı içerisindeki pek çok hakim ve savcının darbe teşebbüsü içerisinde yer aldığının görüldüğünün ve orada da ciddi bir sorunun bulunduğunu kaydeden Bakan Bozdağ, “Türkiye’de siyasi partiler, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kaldırılması noktasında ittifak halinde. Sadece bugün değil, geçmişte de öyle. Seçim beyannamelerine baktığınızda MHP’de, CHP’de böyle bir açıklama var, AK Parti’de de var. Dolayısıyla askeri yargının bu süreçte yeniden incelenmesi, değerlendirilmesi ve demokratik bir hukuk devletinde olması gerektiği gibi tanzim edilmesi son derece önemlidir.” değerlendirmesini yaptı.
Kamupersoneli.net | AA
