Gündem

Başbakan Yıldırım Erzincan'da Öğrenci ve Öğretmenlere Seslendi

 Başbakan Binali Yıldırım: ” ALLAH(C.C.) Tüm öğrencilerimize zihin açıklığı versin. Ne kadar güzel, yavrularımızın okudukları şiirleri, gösterileri izlerken, çok duygulandım çok etkilendim. Birden onların yaşına , onların çocukluk yaşına gittim. O günlerdeki öğrencilik günlerimi hatırladım. Hepsi gözümüzün önüne geldi. Okullarımızda böyle imkanlarımız yoktu. Okula giderken, soba yakmak için herkes odununu yanında getirirdi. Odun getirmeyeni öğretmen cezalandırırdı , tekrar gider odun getirirdi. İmkanlar kısıtlıydı, yollar, okullar bu kadar güzel değil, öğretmenler bu kadar fazla değil, donanımlı değillerdi.
 

CAZİM BEY NASIL EMEKLİ OLDU?

2’inci sınıftayız Cazim  bey diye bir eğitmenimiz var , oldukça yaşlı bir eğitmen abimiz, masaya oturdu “okuuz, yazııız, dersiiiğinize bakızz” dedi. Ders başladı ! (Gülüyor). Gerisi yok , Ne okuyacağız, ne yazacağız , ne öğreneceğiz? gerisi ALLAH Kerim. Bir gün böyle, 5 gün böyle , zaman ilerliyor, karne zamanı gelecek. Birde müfettiş geldi. Müfettiş sınıfta soru soruyor, tek tek çocuklara sorular soruyor, hiç birimiz bilemiyoruz. Bizim Cazim bey boncuk boncuk terliyor, sıkıntıdan ter basıyor, sonunda Müfettiş bir hinlik yaptı ve bir soru daha sordu ‘Çocuklar şurada su var , burada da saman var, buranın ortasında da bir duvar var, duvarın üzerinde de bir su var, horoz suya mı ? yumurtlar, samana mı?” şimdi soruyu duyunca herkes samana diye bağırdı. Bu sefer Cazim beyin keyfi yerine geldi ve bize “Soru koley olunca nasılda bildiiiz” dedi. Tabi ondan sonra müfettiş Cazim beyin emekliliğine diye raporu yazdı. Çok üzülmüştük, çok seviyorduk, bize ödev de vermiyordu, ne güzel günlerimizde geçiyordu. Bakın yavrular, güzel evlatlar , biz okula gittiğimizde derse başlardık, kapı vururdu, kapı açılırdı babam çocuğu müsade et tarlaya gideceğiz. Oradan biz herkes dersteyken kalkıyoruz gidiyoruz. O kadar kötü bir duygu içinde oluyor ki insan. Ne kadar güzel şimdi daha okul çağı başlamadan ilkokul 1 ‘e gelmeden yavrularımızın yarısı hazırlık okuyor. Okul öncesi derslere gidiyorlar, okula hazırlanıyorlar.

BİNALİ YILDIRIM VE EŞİNİN GÜLDÜREN ANISI İÇİN TIKLAYINIZ

10 MİLYARDAN 100 MİLYARA

Değerli öğretmenler , sevgili öğrenciler hava sıcak çok konuşacak şey var ama bir kaç hususu bu vesileyle tüm milletimizle okula başlayan 18 milyonu geçen yavrularımız, 900 bini geçen öğretmenlerimizle paylaşmak istiyorum. AK Parti hükümetleri olarak geçtiğimiz 14 yıl içerisinde eğitime çok büyük kaynak ayırdık. Büyük yatırımlar yaptık. Şöyle ki MEB’e ayrılan pay bütçe de 10 milyar liraydı. 14 Yıl önce 10 milyar kaynak ayırırken, bugün 100 milyarın üzerine çıktık 10 kattan daha fazla. Helal olsun, çünkü taşa toprağa yapacağınız yatırımın ömrü var, ama eğitime yapılan yatırımın ömrü nesilden nesile devam ediyor. Gençlerimiz geleceğimiz diyor, yatırıma devam ediyoruz, edeceğiz. Çünkü siz Türkiye’nin aydınlık geleceğisiniz. Gençlerimizi beğenmeyen, bazı çok bilmişler, 15 Temmuz’da gördüler Türk gencinin neleri yapmaya muktedir olduğunu gördüler. Tanklara, toplara, teyyare, helikopterlere karşı göğüslerini siper ederek, şanlı bayrağımızı yere düşürmediler. Asker kılığındaki o terör örgütü mensuplarına bu ülkeyi teslim etmedi. 

14 YILDA NELER DEĞİŞTİ?

Okullaşma oranı kız çocuklarda %87’den %97’e çıktı, ayrıca 4+4+4 sistemi devreye girdi. Eğitimde dört dörtlük dönem başladı. Eğitimde çeşitlilik başladı. Okul mevcut 352 bin dersliğin üzerine 250 bin yeni derslik yaparak hizmete aldık. Bugün 920 bin öğretmenimiz var. Bu öğretmenlerin 542 Bini bizim iktidarımız döneminde işe başladı. Yani yarısından fazlası. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 14 yıldan öncesine göre %100 azaldı. Bir öğretmen 60 öğrencilik sınıfa bakıyorduysa şimdi 30 öğrenciye ders veriyor. Bilişim Türkiye’nin geleceği, bilişim sınıfları kuruldu. 30 binden fazla Bilişim ve Teknoloji sınıfı kuruldu. Türkiye’deki tüm okullar, derslikler akıllı tahta ile donatıldı. Akıllı tahta ne bir bilgisayar, artık tebeşir tozu falan yok. Tahta akıllı, öğrenci daha da akıllı. Çünkü marifet tahta da değil, marifet o tahtanın içerisine o bilgileri koyanda. Dolayısıyla her şey insan için. İnsanı yaşat ki devret yaşasın diye atalarımız boşuna dememişler.

BÖLÜCÜLERE FIRSAT VERMEYİN

Sevgili öğretmenler sizlere özellikle bir şey demek istiyorum, bu ülkede malesef FETÖ terör örgütü mensupları bir çok kuruluşa sızıp , devleti yıkma çalışmalarını malesef acımasız şekilde sürdürdüler. 15 Temmuz’da bunların çabaları ortaya çıktı. Sizlerden ricam ne FETÖ’cü ne PKK’lı akımlara öyle ya da böyle hizmet eden meslektaşlarınıza asla musama etmeyin. Onları aranızda asla yaşatmayın. Bizim hedefimiz belli, muassır medeniyetler seviyesi. Çocuğımuzla, gencimiz, yaşlımızla hepimiz Türkiye’nin dünyada parmakla gösterilen ülkeleri arasına girmesi için çalışacağız. Türkiye’yi çok daha güzel günlere ulaştıracağız. Ne Diyor Büyük Atatürk ” Yeni Nesiller Sizlerin Eseri Olacak!” kime söylüyor, öğretmenlere söylüyor, sizlere söylüyor. Siz ana baba aileden daha fazla çocuklarla berabersiniz. Siz ne öğretiyorsanız hayata öyle hazırlanıyorlar. Boşuna atalarımız dememiş “Ağaç yaşken eğilir” . Çocuklarımızı ülkesini, bayrağını , devletini seven bir genç olarak yetiştirmek sizin boynunuzun borcudur. Bunu da en güzel şekilde yaptığınızı görüyor, sizlerle gurur duyuyoruz.”