GündemSağlık

Koronavirüs hastalarına verilen ilacı kullananlar için duyuruldu! Eğer o ilacı aldıysanız..

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, çok önemli bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada koronavirüs hastalarına verilen ilacın etkisiz olduğu duyuruldu. İlacı kullanan vatandaşlar şimdi ne olacak? Sorusuna cevap arıyor. Yavuz, konuyla ilgili açıklama yaptı.

Uzman isim açıklamasında, ilacın tedavi protokolünden çıkarılacağını tahmin ettiğini ifade ederek, “Bu ilaç vücutta birikip herhangi bir şekilde istenmeyen bir sonuca yol açabilecek bir ilaç değil” dedi.

Birkaç gün önce önemli bir araştırmanın sonuçları yayınlandı. Buna göre salgının başından beri kullanılan “Favipiravir” isimli ilacın iyileşmeyi hızlandırmadığı ortaya çıktı. Geçen yıl Kasım ayında başlayan ilacın Faz-3 çalışmaları yeni sonuçlandı.

BEN DE KULLANMAK ZORUNDA KALDIM

Prof. Dr. Yavuz,şu açıklamaları yaptı:

“Ölümcül salgınlarda büyük çalışmaların sonuçlarını bekleyecek zaman olmadığı için bütün dünya bu ilaçları kullanmak durumunda kaldı. Hidroksiklorokin bunlardan biriydi, Avrupa ve Amerika’da kullanılan remdesivir bunlardan biriydi, favipiravir de bunlardan biriydi. Son 6 aya kadar Kovid’de etkili bir ilaç yok diye hep söylüyorduk. Kullandığımız ilaçların ne kadar etkili olduğunu bilmiyoruz da diyorduk. Bu, gizlenen bir şey değil. Ama sonuçta ölümcül bir hastalıkla karşı karşıyasınız, kısmi bir etkinliği bile olsa, özellikle risk gruplarında bu ilaçları kullanmak zorundasınız. Bu çerçevede favipiravir’i ben de kullandım risk grubu yüksek hastalarda. Faydası olabileceğine yönelik veriler olduğu için. Ama genç, Kovid’i ağır geçirme riski olmayan hastalarda kullanmadım. Favipiravir ile ilgili şimdiye kadarki çalışmaların hepsi ya gözlemsel çalışma dediğimiz dezavantajlı çalışmalardı ya da heterojen hasta grupları ile yapılmış çalışmalardı. Bu konudaki esas iki çalışmadan biri de bu PRESECO çalışmasıydı.

“İLACI KULLANMIŞ OLANLARIN ENDİŞELENMESİNE GEREK YOK”

“Bu ilaç vücutta birikip herhangi bir şekilde istenmeyen bir sonuca yol açabilecek bir ilaç değil. Kullanılan doz da çok yüksek bir doz değildi. Aslında çok çok daha yüksek dozları, RNA virüslerinin tedavilerinde, mesela Ebola’da kullanılıyor. Bu dozların 2-3 katı üstelik. Kovid’de kısa süreli kullanıldığı için, vücutta uzun vadeli istenmeyen etkileri olması ya da ilaç birikimi gibi bir durum söz konusu değil”

Prof. Dr. Yavuz, koronavirüs için vatandaşların kafasına göre ilaç kullanmaması gerektiğini belirterek “Hastalar çok çeşitli. Komorbiditesi olanlar var, hiçbir risk faktörü olmayanlar var. Herkes kafasına göre kan sulandırıcılar, vitaminler steroidler kullanmamalı. Riskine göre gerekiyorsa, hekimin verdiği tedavileri uygulamalı. Onun dışında semptomatik şikayetleri giderecek ateş düşürücüler, ağrı kesiciler dışında ilaç önermiyoruz” dedi.

“İYİ HABER, ARTIK ETKİNLİĞİ GÖSTERİLMİŞ İLAÇLAR VAR”

Prof. Dr. Yavuz, konuyla ilgili iyi haberi de “Ama bunun da sonuna geldik. İyi haber bu, mesela yurt dışında kullanılan monoklonal antikorlar var. Onlar özellikle erken dönemde oldukça etkililer. Ayrıca iki tane de antiviral ilacın gene erken dönemde aynen favipiravir gibi oral bir şekilde kullanıldığında oldukça etkili olduğu, güvenilir çalışmalarla gösterildi. Şu anda esas sorun, tabii ki bütün dünyanın bu ilaçlara nasıl ulaşabileceği. Kovid’de etkili olduğu gösterilmiş olan mesela Paxlovid, aslında SARS için bulunmuş bir ilaç. SARS kontrol altına alındıktan sonra rafa kaldırılmış, çalışmalara kaynak ayrılmamış bir daha. Oysa o ilaç şu anda raflarda hazır olsaydı, çaresizlik içinde kalmadan biz o ilacı kullanılabilir hale gelecektik” şeklinde verdi.

“ARTIK ÇOCUKLARIN DA BULAŞTIRICI OLDUĞUNU BİLİYORUZ”

Salgına ilişkin son dönemi değerlendiren uzman isim sözlerine şu şekilde son verdi:

“Türkiye’de koronavirüs salgını seyrinde maalesef kontrolsüz bir gidiş var. Çünkü vaka sayıları hala yüksek ilerliyor. Elimizde sadece aşı var bu enfeksiyonun bulaşmasını azaltmak için. O da bu oranlarla engellenemez. Bir sıkıntı bu. İkincisi, aşıların belli bir süresi var, ek doz zamanı gelen herkes aşılamaya gelmiyor ve onlar da yine enfekte olabilecek gruba katılmış oluyor. Enfeksiyon bu şekilde kontrolsüz olarak yayılmaya devam ettiği için de ölümler maalesef 200’ün altına inemiyor. Ayrıca maske mesafe kurallarına hala dikkat etmemiz gerekiyor. Dışarıda diyelim ki açık havada bile olsa, kalabalık ortamdaysanız ve mesafeyi de koruyamıyorsanız, iki metreden daha yakınsınız, oradaki insanlar aşılı mı değil mi bilemediğiniz için maske kullanmak zorundasınız. Ben böyle ortamlarda maskemi çıkarmıyorum. Yine toplu taşımada insanlar aşılı mı değil mi bilmiyorum ve çok kalabalık, mesafeyi koruyamıyoruz, kesinlikle maske kullanıyorum. Salgının başlangıcında okullar kapalı olduğu için çocukların bu kadar bulaştırıcı olabileceği bilinmiyordu. Çocukların da aynı oranlarda virüsü saçabileceğini biliyoruz. Aşı yaş grubundaki çocukların aşılanması gerekiyor. Aşılı öğrencilerin çoğunlukta olduğu sınıflarda, benim de kızım var okula gidiyor, hiç sıkıntı yaşamadılar. Bir çocuk hasta oldu mesela, diğerlerine bulaşmadı ve gayet güzel derslerine devam ettiler”