Gündem

Başbakan Yardımcısı Şimşek: Anayasa Değişikliği Yapılmazsa Sistem Krizlere Gebe

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, İş Dünyası Konfederasyonu (BİRKONFED) tarafından Çekmeköy Nikah Sarayında düzenlenen “Sivil Toplum Kuruluşlarıyla Ekonomi Buluşması” etkinliğine katıldı. Burada konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek konuşmasında BİRKONFED’e 15 Temmuz’da sergilediği milli duruş ve Türkiye’nin önünü açacak referandum sürecine verdiği destek için teşekkür etti.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek Anayasa değişikliğine neden ihtiyaç duyulduğunu anlattı. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in konu ile ilgili olarak açıklamaları şöyle oldu;

“5 YILLIK YATIRIMLARINI HAYATA GEÇİRECEK”

“Hükümet 5 yıllık bir perspektif ve programla projelerini, yatırımlarını hayata geçirecek. Böylece Türkiye’nin çok partili demokratik hayatında Menderes, Özal ve daha sonra hükümetlerimiz döneminde ortaya konulan performansı bir istisna olmaktan çıkarıp, kalıcı bir şekilde 5’er yıllık istikrar dönemlerini ve dolayısıyla kazanımlar üzerine daha fazlasını inşa edecek bir yönetim sistemini getirmek istiyoruz.”

“Menderes, Özal ve cumhurbaşkanımız liderliğinde AK Parti hükümetleri şunu net olarak ortaya koydu; Türkiye ne zaman yönetimde istikrarı sağlasa reform yapıyor, reformla birlikte refah artıyor. İstikrar, reform ve refah sihirli denklem. İşin özü bu.”

“DEMKRASİDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

“Ondan sonra aslında Türkiye’de sistem değişti ve sistem yarı başkanlığa geçti. Bu şu anda iki başlılığa tekabül ediyor. Bir tarafta meclis içinden çıkan bir hükümet, bir tarafta çok güçlü yetkilerle donatılmış halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı. Bugün milletimiz bir sorun hissetmiyor. Ama önümüzdeki dönemde bu sistem krizlere gebedir. Bazen diyorlar ki ‘Cumhurbaşkanı sizde, iktidar sizde, mecliste çoğunluğunuz var. Neyi yapamıyorsunuz da bu anayasa değişikliğini getiriyorsunuz?’ Bu anayasa değişikliğinin kişilerle ve partimizle ilgisi yok. Bu bir memleket meselesidir. Memlekette bu anayasa değişikliği yapılmazsa krizlere gebe, istikrar üretmeyen, sorun çözemeyen bir sistem söz konusu olacaktır.

Burada hükümet sisteminden bahsediyoruz. Türkiye’de bir rejim sorunu yoktur. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal, hukuk devletidir. Demokrasiden vazgeçmeyeceğiz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bunda bir değişiklik yok. Kim başa gelirse gelsin, yüzde kaçla gelirse gelsin, anayasaya, kanunlara uygun şekilde hareket edecek. Sınırsız yetki yok. O nedenle bu ‘tek kişi’ argümanı sistemi kale almayan bir argümandır ve yanlıştır. Kim gelirse gelsin, anayasa içerisinde meclisin yaptığı kanunlar ve verilen yetkiler çerçevesinde ülkeye hizmet etmekle mükelleftir.”

Kamupersoneli.net – ANKARA