Ekonomi

Binali Yıldırım 'Suriyelilere Vatandaşlık Verilmesi' Hakkında Konuştu

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin kayıt altına alındığını, geçici iş imkanı verildiğini belirterek, “Adım adım onların Türkiye’yi artık vatanları olarak görmelerini sağlayacak ve hissedecekleri ortamı hazırladık ama sonunda kararı kendileri verecek. Ülkemizin huzurunu, barışını bozacak faaliyetler içinde olanlara asla vatandaşlık düşünülemez. Türkiye’nin büyümesine katkı sağlayacak, katma değer getirecek olanlara tabii ki vatandaşlık verilir.” dedi. 


Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde Bakanlar Kurulu üyeleriyle “Ekonomik Müjdeler Paketi”ne ilişkin düzenlediği basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, hazırlanan paketin bütçeye yükünün ne olduğunu sorması üzerine Yıldırım, “Yükü, bütçeye getirisinin çok çok altında. Bundan vatandaşlarımız emin olabilir.” diye konuştu.

Türkiye’deki Suriyelilere vatandaşlık verilmesi hakkında nasıl kriterler olacağı ve yasal sürecin nasıl işleyeceğine yönelik soruya karşılık Yıldırım, iç savaştan kaçan Suriyelilere kapıların açıldığını, bu politikada bir değişiklik olmadığını ifade etti.

 Başbakan Yıldırım, “Suriyeli göçmenlerle ilgili olsun, genel olarak vatandaşlığa girişte olsun İçişleri Bakanlığımız bir çalışma yaptı, hazır. Onları kayıt altına aldık, çocuklarını okula gönderiyoruz, sınırlı da olsa çalışma imkanları getirdik. Adım adım onların Türkiye’yi artık vatanları olarak görmelerini sağlayacak ve hissedecekleri ortamı hazırladık ama sonunda kararı kendileri verecek. İşler Suriye’de düzelirse ‘Ben gidiyorum’ derse gidecek.” şeklinde konuştu.

Türkiye vatandaşı olmak isteyenler için kısıtlayıcı şartların belli olduğunu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bunu açıkladığını belirten Yıldırım, şöyle konuştu:

“Teröre bulaşmışsa vatandaşlık veremeyiz, karışık kuruşuk işleri varsa vatandaşlık veremeyiz. Ülkemizin huzurunu, barışını bozacak faaliyetler içinde olanlara asla vatandaşlık düşünülemez. Türkiye’nin büyümesine katkı sağlayacak, katma değer getirecek olanlara tabii ki vatandaşlık verilir. Bunların da belirli bir silsilesi, süreci var. Bu süreçler başladı, oturma, geçici çalışma, vesaire… Buna göre bu işlemler devam edecek.”

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kurulacak fabrikalarda üretilecek ürünlerden kamuya alım yapılıp yapılmayacağı yönündeki soruyu yanıtlarken Yıldırım, bunun görüşüldüğünü ancak üzerinde çalışılması gerektiğine karar verdiklerini, bayramdan sonraki bir veya ikinci Bakanlar Kurulunda açıklayacaklarını bildirdi.

– “Suriye ile kısa vadede görüşme yok”

Yıldırım, Suriye konusunda koalisyon ortaklarından beklentilerin neler olduğunun sorulması üzerine, Suriye’deki gelişmelerden en fazla canı yanan ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Yıldırım şöyle konuştu:

“Diğer ülkeler uzakta. Onlara ne sığınmacı geliyor, ne de teröristler oraya çok kolay erişiyor. Ama zannetmesinler ki bu böyle devam edecek. Eğer birtakım rekabet düşüncesini terketmezlerse, karar verici büyük ülkeleri kastediyorum, bölgede rekabet etmeye devam ederlerse buradaki kan akmaya devam edecek, mağduriyetler artmaya devam edecek. Küresel bir tehdide dönüşecek. Dünyada yayılan DAEŞ terörünün kaynağında bu var. O yüzden diyoruz ki buradaki paydaşlar, başta koalisyon güçleri olmak üzere stratejik ortaklarımızın bireysel hesapları bir kenara bırakması, artık Suriye’de bu zulmün, bu akan kanın durdurulması lazım. Türkiye olarak biz bölge ülkesi ve sınırdaş ülke olarak her türlü katkıyı vereceğiz. Dediğimiz budur, bunun artık zamanı geldi, geçiyor. Böyle bir çağrı yapıyoruz.”

Suriye ile görüşmelerin kısa vadede olmayacağını anlatan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

“Önce bir kere oradaki zulüm sona ersin, o diktatör rejim sona ersin. Kendi insanlarını gözünü kırpmadan öldüren, yarım milyondan fazla insanı öldüren bir rejimle neyi anlaşacaksınız. Bu konuda zaten herkes hemfikir, burada işler düzene binerse tabii ki bizim ilişkilerimiz… Biz komşuyuz. Tabii ki iyileşeceğimiz, iyileşmek mecburiyetinde olduğumuz bir ülkedir Suriye.”

AA
Kamupersoneli.net

Bir Yorum