Gündem

Kanal İstanbulla büyük darbe! 458 hektarlık ormanlık alanın yok olacak!

Türkiye Ormancılar Derneği ve Kuzey Ormanları Savunması tarafından açıklanan “Kanal İstanbul’un Kuzey Ormanları Üzerindeki Etkisi” başlıklı konuda ciddi rakamlar verildi. Projesinin hayata geçirilmesi halinde, İstanbul’da 458 hektarlık ormanlık alanın yok olacağı belirtildi. Kanal İstanbul projesi ile İstanbul’daki orman varlığına büyük bir darbe vurulacağı belirtilirken, yok olacak ormanların 287 hektarının Türkiye’deki koruma değeri en yüksek olan Muhafaza Ormanı statüsündeki Terkos Gölü Muhafaza Ormanı sınırları içinde kaldığı ifade edildi. ÇED raporunda ‘kesiyoruz ama yerine dikiyoruz’ açıklamaları da damga vurdu. Kesilecek orman alanlarının 595 futbol sahası olduğu ve Kanal çevresinde oluşturulacak yeni yerleşim yerleriyle birlikte kaybedilen orman alanı miktarı 3.896 futbol sahasına eşdeğer…

‘Kesiyoruz ama yerine dikiyoruz!’

399 bitki türü, 37 memeli, 8 yarasa, 239 böcek, 7 iki yaşamlı, 24 sürüngen ve 249 kuş türü yaşamaktadır. Bitkilerden 13’ü endemik, 16’sı ise tehdit altındaki türlerdir. Benzer şekilde fauna elemanlarından da 153’ü Bern Sözleşmesi gereğince korunan türlerdir. Tehdit altında 5 kuş türü de bulunmaktadır. Ancak ÇED Raporunda verilen flora ve fauna listeleri eksiktir. ÇED raporunda da canlıların habitat parçalanmasından zarar göreceği kabul edilmiş olup bitkilerin korunması için endemik olanlarından sadece 5’inin tohumlarının taşınacağı açıklanmıştır. ÇED Raporunda, diğerleri için de başka habitatlarda da yayılış göstermesi nedeniyle taşınmasına dahi gerek olmadığı yer almaktadır.

Bilimsellikten uzak bu taşıma şeklindeki önlem neredeyse tüm ÇED Raporlarında bulunmakta olup doğaya verilen zararın küçük gösterilmesinde kullanılmaktadır. Benzer bir sözde önlem de kesilen ormanların yerine başka yerlerde ağaçlandırma yapılacağıdır. Kanal İstanbul için kesilen orman alanlarında 201 bin kadar ağaç olduğu ÇED Raporunda belirtilmiştir. Bu ağaçların bir kısmının taşınabileceği, taşınamayan ağaçların yerine de uygun alanlarda ağaçlandırma yapılacağı açıklanmıştır. Bu şekildeki gerekçelerde orman alanlarında yapılan tüm yatırımların ÇED Raporlarında yer almaktadır. Ağaçlandırmaların orman ekosistemi haline gelmesi için onlarca yıl geçmesi gerektiği artık tüm kamuoyunca bilinmesine rağmen ÇED Raporlarında halen ‘kesiyoruz ama yerine dikiyoruz’ açıklamalarına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman Bakanlığı tarafından halen itibar edilmesini de anlamamaktayız.

‘Muhafaza Ormanı’ ilan edilmeli!

İstanbul’un havasının temizlenmesine ve sel gibi doğal afetlerin önlenmesine katkı sağlamaktadır. Yapılması gereken; on yıllardır ağır tahribata maruz bırakılmış olan Kuzey Ormanlarının tümüyle ‘Muhafaza Ormanı’ ilan edilerek her türlü rant ve yağma projesine derhal kapatılması ve diğer doğal ekosistemlerle birlikte koruma altına alınarak her türlü baskı ve yapılaşmadan uzak tutulmalı.