Kentsel Dönüşüm Adı Altında Yapılan Rantsal Dönüşümler

İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, kentsel dönüşüm uygulamalarının aslında rantsal dönüşümler olduğuna dikkat çekiyor. Zeybek, Türkiye'nin kentsel dönüşüm anlayışının arkasında yatan gerçekleri ifşa ediyor.

“Kentsel dönüşüm, kentsel dönüşüm… Nerede yapılıyor bu kentsel dönüşüm?” diye başlıyor İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek açıklamalarına. Beşiktaş, Etiler ve Bağdat Caddesi gibi öne çıkan semtlerde gerçekleşen kentsel dönüşümlerin aslında “rantsal dönüşümler” olduğuna dikkat çekiyor.

Zeybek, Bakırköy sahil yolundaki kamusal alanların, askeri alanların ve fabrikaların imara açıldığını belirtiyor. Ayrıca, tarihi yapılar olan Sultan Ahmet ve Ayasofya’nın silüetini bozan 16/9 kulelerin yapıldığı bölgeleri örnek gösteriyor.

Gecekondu Mahalleleri Neden İhmal Ediliyor?

Zeybek, kentsel dönüşüm uygulamalarının gecekondu mahallelerine neden uğramadığı sorusunu gündeme getiriyor. Seçimlere kısa bir süre kala kaçak yapılan yapıların olduğu bu bölgelerin ihmal edilmesinin nedenini “rantsal dönüşüm” olarak açıklıyor.

Zeybek, yasada getirilen hukuki düzenlemelere de değinerek, Demirören’in Ziraat Bankası’ndan aldığı kredi karşılığında 2011 yılında 14 milyon dolara aldığı, 2018 yılında ise 315 milyon dolara Ziraat Bankası’na ettiği arsa örneğini getiriyor.

Sonuç: İnsanların Temel Hakkı Olan Barınma Hakkı

Milletvekili Gökan Zeybek, kentsel dönüşümün, insanların temel hakkı olan barınma hakkını zenginleşme aracı olarak kullanmaması gerektiğini vurguluyor. “Tabii ki dirençli kentler yaratalım, tabii ki riski en aza indirelim ama bunu yaparken arkadaşlar, her yerden para kazanabilirsiniz ama insanların en temel hakkı olan barınma hakkının bulunduğu konutlar üzerinden bir zenginleşme aracına dönüşmesi mümkün değil,” diyor.

”Kentsel dönüşüm, kentsel dönüşüm… Nerede yapılıyor bu kentsel dönüşüm? Beşiktaş’ta yapılıyor, Etiler’de yapılıyor, Bağdat Caddesi’nde yapılıyor. Biraz önce değerli hatipler söyledi, Bakırköy sahil yolundaki kamusal alanlar, askerî alanlar, fabrikalar ve bütün o bölgedeki kamusal hizmet alanları imara açıldı. İsim vermedi, 16/9 kuleleri işte, İstanbul’da Sultan Ahmet’in, Ayasofya’nın silüetini bozan yapıların yapıldığı bölge. Buralarda “kentsel dönüşüm” adı altında rantsal dönüşüm yapıldı. Şimdi, ben sormak istiyorum: Arkadaşlar, bu kentsel dönüşüm niye bizim gecekondu mahallelerine çok girmiyor? Neden buralardaki riskli yapıları…

Hani bu seçimlere bir hafta, bir ay, on beş gün kala her gün bir katın atıldığı, kaçak yapılan yapıların olduğu -ne betonarmesi betonarme ne donatısı donatı ne mühendislik hizmeti almış- bölgelerle ilgili neden bir uygulama gelmiyor? Çünkü uygulamanın özü kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşüm. “Kentsel dönüşüm” sözcüğü son derece değerli bir sözcük.

Tabii ki dirençli kentler yaratalım, tabii ki riski en aza indirelim ama bunu yaparken arkadaşlar, her yerden para kazanabilirsiniz ama insanların en temel hakkı olan barınma hakkının bulunduğu konutlar üzerinden bir zenginleşme aracına dönüşmesi mümkün değil. Şimdi, bu yasada hukuki düzenlemeler getiriliyor ama bunlardan bir tanesine değinmek zorundayım.

Burada çok gündeme getirdim ben geçen dönemde, hani şu Demirören’in Ziraat Bankasından aldığı krediye karşılık olarak 2011 yılında 14 milyon dolara aldığı, 2018 yılında 315 milyon dolara Ziraat Bankasına ettiği arsa vardı ya.” dedi.

Exit mobile version