• Haberler
  • Gündem
  • Başbakan Yıldırım: Yeni Sürecin Adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi

Başbakan Yıldırım: Yeni Sürecin Adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya köşkünde gazete ve televizyonların ekonomi müdürleriyle bir araya geldi.Başbakan Yıldırım, yapılan görüşmelerde Anayasa ve gündem ile alakalı değerlendirmelerde bulundu.

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya köşkünde gazete ve televizyonların ekonomi müdürleriyle bir araya geldi. Başbakan Yıldırım, yapılan görüşmelerde Anayasa ve gündem ile alakalı değerlendirmelerde bulundu.

Başbakan Yıldırım, şehirli ve hemşehrilik bilincinin geliştiği şehirler içerisinde hızlı kalkınmanın daha yatkın olduğunu belirtti.

"Türkiye'de her bölge için teşvikler ve imkanlar var. Doğu ve Güneydoğu'da yapılan diğer bölgeleri olumsuz etkileyen bir şey değil, oraların yükünü hafifleten bir proje. Diyelim ki buralarda bir şey yapmadık. Terör var, şehirler boşalmış, binalar yıkılmış, moraller çökmüş. Ne olacak, bu olduğu gibi Orta Anadolu'ya, Batı Anadolu'ya, Batı'ya göçler olacak. Göçler geldikçe, sorunlar ağırlaşacak. Biz diyoruz ki artık terörle ilgili devlet güvenlik boyutuyla duruma hakimdir. Vatandaşlar artık bırakın bir bilinmeze göç etmeyi burada eğitim olsun, istihdam olsun, sosyal hayat olsun, her şey tekrar yeşerecek, daha da güzelleşecek. Geleceğimizi burada inşa edelim, dediğimiz budur, verdiğimiz mesaj budur. Dolayısıyla burada yapılan her şey, Orta Anadolu'ya da Batı Anadolu'ya da bir anlamda destektir." dedi.

Her şeyin ekonomi kurallarıyla alakalı olmasına ve o şekilde yürümesinin altını çizen Başbakan Yıldırım, Kamu İktisadi Teşebbüsleri'nin (KİT) 1980'li yıllarından önce Türkiye kapalı ekonomide bulunurken istihdam oluşturduğunu ancak bunların görevini tamamladığını sözlerine ekledi.

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ

Anayasa değişikliğiyle alakalı olarak referandumdan alınan sonucun evet yada hayır şeklinde çıkmasıyla alakalı olarak her zaman bir planları bulunduğunu ifade eden Başbakan Yıldırım, bu şekilde devam etti.

"Türkiye'nin bulunduğu bölge itibarıyla güçlü olması lazım. Güçlü olmanın yolu da güçlü iradedir, güçlü siyasi iktidardır. Mevcut karma sistemde, 2007'de Cumhurbaşkanı seçimini engelleyenlerin, icat çıkaranların bugün konuşmaya hakkı yok. Ciyak ciyak bağıranların, dönüp 2007'de yaptıklarıyla yüzleşmeleri lazım, bu bir kere şart. Artık onlar geçti, Türkiye 2007'den sonra yeni bir sürece girdi. Yeni sürecin adı, artık Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Bizim yaptığımız da mevcut durum ile anayasayı uygun hale getirmektir. Çift başlılığı ortadan kaldırıyoruz. Millet bir sandıkta iki iş yapıyor, meclisi, vekilleri, bir de ülkeyi yönetecek olanı seçiyor. Ülkeyi yönetecek cumhurbaşkanıdır, kanunları yapacak olan da vekillerdir. Seçtiği hükümeti daha doğrusu cumhurbaşkanını denetleyecek de yine milletin vekilleridir."

Yıldırım, her şeyin sandıkta hallolacağını dile getirerek, "Hükümet oldu olmadı, koalisyon oldu olmadı, millet bunlara kafa yormuyor. Diyor ki 'Ben sana yüzde 50 ile işi teslim ettim, istediğin her şeyi veriyorum. Ne vadettiysen 5 sene içinde bunları yap, tekrar gel. Beğenirsem ikinci dönem devam edersin. İkinci dönem bitince, iyi yapıyorsun ama kusura bakma herkes gibi sen de yoruldun kenara geç.' Sistem böyle gayet demokratik, milletin iradesini, doğrudan hesap vermeyi esas alan bir sistem. Güven oyu yokmuş... Güven oyunu millet veriyor zaten. Milletin güven oyu verdiğine, vekillerin tekrar güven oyu vermesi diye bir şey olmaz." ifadelerinde bulundu.

MEVCUT ANAYASANIN GENİŞ YETKİLERİ

Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanının söz konusu değişiklikleriyle alakalı olarak mevcut anayasanın detaylarına göre geniş yetkilerinde görevlendirilebilir olacağını belirterek bu ifadelerde bulundu:

"Cumhurbaşkanına yetki, hem siyaseten hem de cezai sorumluluğu beraberinde getiriyor. Mevcut anayasadaki orandan daha az bir oran ile Yüce Divan'a geliyor. Kafa karıştırıyorlar. Mevcut anayasada Cumhurbaşkanının Yüce Divan'da vatana ihanetten suçlanabilmesi için dörtte üç oran lazım, yani yüzde 75, şimdi üçte iki lazım. Biraz daha aslında bu anlamda emniyeti azaltmış oluyoruz. Hem suçlamalar çeşitleniyor, hem de (Yüce Divan'a) gönderilme şartları biraz daha gevşetilmiş oluyor. Hiç öyle 'vatana ihanet' diye tanımı belli olmayan bir suçlama da yok. Cumhurbaşkanına bütün işlediği düşünülen suçlarla ilgili soruşturma, kavuşturma yolu açılıyor. Ne oluyor 'Cumhurbaşkanı kararname çıkarıyor.' zaten Bakanlar Kurulu kararı çıkıyor, aynı şey. Her seferinde Meclis'e gelip yetki isteyecek hali yok. Orada da sınırlar var. O kadar çok sınır var ki çıkardığın kararname kanuna aykırı ise geçersiz. Temel hak ve hürriyetler ile ilgili kararname çıkaramıyorsun. Anayasada özellikle kanunla düzenlenmiş alanlar varsa kararname çıkaramıyorsun, Kararname ile vergi koyamıyorsun, çıkaramıyorsun, vilayet kuramıyorsun, ilçe kuramıyorsun."

Kamupersoneli.net | AA

Kamu Personeli - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme