- Haberler
- Faydalı Bilgiler
- Bilimsel çalışma ortaya koydu: Karma nedir?
Bilimsel çalışma ortaya koydu: Karma nedir?
Yeni yayımlana bir araştırmaya göre, karma inancının altında yatan sebepleri adeta gün yüzüne çıkardı. Peki, karma adalet mi, önyargı mı? Detayı haberimizde...
Yeni bir araştırma, insanların karma inancını nasıl kişisel önyargılarla şekillendirdiğini gözler önüne serdi. York Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cindel White liderliğinde yürütülen ve 2 binden fazla kişiyle yapılan çalışmada, bireylerin yaşadıkları olayları yorumlama biçimlerinde ciddi tutarsızlıklar olduğu ortaya çıktı.
Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların büyük kısmı başlarına gelen olumlu olayları “iyi karma” ile ilişkilendirirken, başkalarının başına gelen olumsuzlukları ise “kötü karma”nın sonucu olarak değerlendirdi. Örneğin, insanlar kendilerine şans getiren olayları iyi niyetlerine bağlarken, başkalarının talihsizliğini hak edilmiş bir ceza olarak gördü.
Kültürel farklılıklar dikkat çekti
Araştırma farklı kültürleri de kapsadı. Hindistan ve Singapur gibi ülkelerden gelen katılımcılar, başkalarını değerlendirirken daha az cezalandırıcı yaklaşımlar sergiledi. ABD'den katılanlar ise genellikle daha sert yargılarda bulundu. Bu durum, karma inancının evrensel olmadığını, kültürel normlar ve değerlerle şekillendiğini ortaya koydu.
Adil dünya yanılsaması devrede
Bu bulgular, psikolojide “Adil Dünya Hipotezi” olarak bilinen düşünce kalıbıyla da örtüşüyor. İnsanlar çoğu zaman dünyayı adil bir yer olarak görmek ister. Bu nedenle, bir kişinin başına kötü bir şey geldiğinde, toplum bunu o kişinin geçmişteki bir hatasına bağlayarak hak ettiğini düşünme eğilimi gösterebiliyor. Ancak bu yaklaşım, gerçek adaleti sorgulamayı ve empati kurmayı zorlaştırabiliyor. Zira, dünyada gördüğümüz onca kötülüğün müsebbipleri bu dünyadayken kötülüklerle karşılaşmıyorlar.
İnanç ile önyargı arasındaki ince çizgi
Araştırmacılar, karma inancının aslında insanların iç dünyasında bir düzen kurmaya çalıştığını; ancak bunun zaman zaman başkaları hakkında haksız yargılara dönüşebileceğini vurguluyor. Çalışma, inançların sosyal hayatta nasıl etkili olduğunu ve bu inançların adalet algımızı nasıl yönlendirebildiğini göstermesi açısından büyük önem taşıyor.
Bakmadan Geçme





