Ekonomi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çok önemli ekonomi açıklamaları!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yine Türkiye ekonomisini geçmişte ki bir takım verilere dayandırarak bazı önemli açıklamalarda bulundu. Birçok mitingi sırasında dile getirdiği IMF olayını yine bu konuşmasında da tekrarladı. 2002’de Türkiye’nin nüfusu yaklaşık 65 milyondu. Şimdi ise 82 Milyon. Yani Türkiye 2002’den bu yana 17 milyon nüfus artışı olmuş. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu nüfus artışını göz önünde bulundurdu mu bilinmez ama yaptığı açıklamalarda; yıllık otomobil satışı 2002’de 91 bin adet iken bu rakam 2016’da 756 bine çıktığını, buzdolabı satışlarının ise 2002’de 1 milyon 88 bin iken 2020’de 2,5 Milyon olduğunu referans göstererek vatandaşın alım gücünün arttığını iddia etti.

IMF GERÇEĞİ

NOT: 1 Temmuz 2002 yılın da Türkiye’nin IMF borcu 26 Milyar dolarken dış borcu 130 Milyar Dolardı. Hal bu iken Türkiye’nin brüt dış borcu 2016’nın ilk yarısı itibariyle 421.4 milyar dolara yükseldi. 2019 yılı sonunda da 436,9 milyar dolar olan dış borç stokunun GSYH’ye oranı ise yüzde 58 olarak açıklandı. 2020 yılının ilk çeyreğine dair açıklanan en güncel verilere göre de brüt dış borç stoku 431 milyar dolar.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o çok önemli bir takım ekonomi açıklamaları…

OTOMOBİL VE BUZDOLABI SATIŞLARI

Ülkemizde yıllık otomobil satışı 2002’de 91 bin adet iken bu rakam 2016’da 756 bine kadar çıktı. Geçtiğimiz yıl da 387 bin olarak gerçekleşti.

Buzdolabı satışı 18 yıl önce 1 milyon 88 bin adetten 2 buçuk milyona çıktı. Bütün bunlar ülkemizdeki refah düzeyini ifade etmesi bakımından söylüyorum.

NEREDEN… NEREYE…

Bunlar aynı zamanda benim vatandaşımın alım gücünün bu tür ürünlerde nereden nereye yükseldiğini göstermesi açısından önem arz ediyor.

Turizmde 13,2 milyon turistten geçtiğimiz yıl 52 milyon turist gördük. Şimdi koronavirüs sebebiyle sıkıntının içerisindeyiz ama toparlanmaya başladık. Şimdi Almanya Rusya bugün itibariyle kapılarını açmış durumdalar.

Geçen yılın rakamını yakalayamayacağız ama yükselmeye başlayacağımızı göreceğiz. Salgın sürecindeki turizmdeki sıkıntıları çözmek için gayret gösteriyoruz.

“HÜSRANA UĞRAMAYA MAHKUMDURLAR”

Salgın ve onunla bağlantılı siyasi ekonomik sosyal sorunların üzerine çöktüğü güçlere güvenenler, hüsrana uğramaya mahkumdurlar. Türkiye’nin bu konudaki kararlılığını anlayamamış olanları gerçeği görmeye davet ediyoruz. Ekonomide olduğu gibi enerjide de ülkemizin bağımsızlığı için mücadele etmeye devam edeceğiz.

KİŞİ BAŞI GELİR ORTALAMASI

Kişi başına gelirde dünya ortalamasında üst gelir ortalamasına yükselttik. 2019 yılında insani gelişmişlik sırasına göre Türkiye 6 basamak yükseldi. Bu sayede Dünya Bankası tarafından hazırlanan iş yapma kolaylığı endeksinde geçtiğimiz yıl 10 basamak birden yükselerek 33. sıraya yükseldik.

Bütün bunları ülkemizdeki refah düzeyini ifade etmesi bakımında söylüyorum. Bunlar aynı zamanda benim vatandaşımın alım gücünün nereden nereye yükseldiğini göstermesi bakımından arz ediliyor.

İş açma geçen sene 30 bin 842 iken bu sene 85 bin 263’ü buldu. Yine yükselmeye başladığımızı hep birlikte göreceğiz. Salgın sebebiyle turizmde yaşadığımız tüm sorunları gidermeye çalışıyoruz.

“IMF BİZDEN 5 MİLYAR DOLAR İSTEDİ”

Boşuna avucunuzu ovuşturmayın. Biz o kapıları kapadık. IMF bizden 5 milyar dolar istedi. O zamanki bakan ‘bu borcu verelim mi’ dedi. ‘Verelim’ dedim. Bugün borcu alan yarın talimat alır. Şimdi parti kurmuş bize ekonomi dersi veriyor. Önce bunu bir defa herkesin görmesi gerekiyor.

Engelli aylığını 25 liradan 851 liraya yükselttik. Lisans öğrencilerine verdiğimiz kredileri 45 liradan 550 liraya çıkarttık. Şimdi harç falan böyle bir şey yok. Şimdi biz öğrencilerimize burslarıyla kredileriyle destek oluyoruz. Destek olmaya devam edeceğiz. Her alanda bu rakamları çeşitlendirmek mümkün.

Ülkemizin 2013 yılından beri ardı ardına yaşadığı her saldırı ile birlikte korunma yöntemlerimizi geliştirdik. Girdiğimiz her mücadeleden başarılı çıktık. Türkiye’nin yükselen yıldızından rahatsız olanlar üzerimize geldiler. Başka ülkelerden talep edilmeyen şartlar bizden istendi.

Ülkemiz son yıllarda uyguladığı politikalarla pazar ve ürün çeşitliliğini arttırdı. Küresel belirsizliklere rağmen ihracatta 80 milyar doların üzerine çıkarak bir rekora imza attık.

Maruz kaldığımız çok yönlü saldırılara rağmen ekonomimiz attığımız kararlı adımlarla 2019’un son çeyreğinde yeniden güçlü politikasına döndü. Bu bizim için güçlü bir patikaydı ama inşallah bunu caddeye dönüştüreceğiz.

“HAMDOLSUN DAHA DA DÜŞECEK İNŞALLAH”

Kur saldırıların etkisiyle % 24’e çıkan Merkez Bankası politika faizi %8.25 seviyesine indi. Hamdolsun daha da düşecek İnşallah. Çünkü bütün arzumuz isteğimiz bu ülkede yatırımcı çok daha güçlü bir şekilde yatırımlarını yapabilsin.

Ekonomik yükseliş 2020 yılının ilk aylarında da devam etti. Yılın ilk çeyreğinde %4.5 gibi yüksek bir performans sergiledi. G7 ülkeleri arasında en yüksek büyüme performansı kaydeden ülke olduk.

Eğer kur atakları ile tüm araçlarımızla mücadele etmeseydik, enflasyonu bugünkü seviyesine getirebilir miydik? Türkiye ne zaman bölgesel hakları üzerinde adım atsa ekonomi üzerinden bir hesaplaşmanın devreye sokulduğunu görüyoruz. Türkiye ekonomide bu suni rüzgarlarla eğilip bükülebilecek bir ülke değil.

“SALGIN SÜRECİNİ BAŞARILI GEÇİREN ÜLKELERDEN BİRİ OLDUK”

Salgın döneminden vatandaşlarımızdan esnafımıza her kesimin sıkıntılarının yanında olduk. Aldığımız tedbirlerle ülkemiz salgın sürecini dünyada başarılı geçiren ülkelerden biri oldu. Birileri sadece gazel okur, biz iş üretiriz. Farkımız bu.

DSÖ verilerine göre, dünya genelinde corona vaka sayısı 20 milyona yaklaştı. Konya’da şehir hastanemizi açtık. Ülkemiz milyon kişi başına düşen vaka sayısında 73. sıradadır. İnşallah bu dönem sona erdiğinde ülkemiz en az hasarla atlatan ülkelerden biri olacaktır.

Salgın ciddi ekonomik sonuçlar da doğuruyor. Salgın nedeniyle küresel ticaret aksamış, birçok üretim durmuştur. Salgının sarsıcı etkisinin daha iyi anlaşılmasıyla uluslararası kuruluşlar büyümede revizyona gitmişlerdir.

IMF 2020 yılı için daralma beklentisini % 3’ten % 4.9’a yükseltmiştir. Aynı dönemde Almanya ekonomisi % 11.7, İtalya % 17.3, Fransa % 19, İspanya % 22.1 oranında daralmıştır.

Türkiye ekonomisi de salgından olumsuz etkilenmiştir tabi ki. Ancak aldığımız tedbirler, güçlü sağlık altyapımız ve ekonomimizin dayanıklılığını arttırmaya yönelik adımlar sayesinde ekonomimizi hızla toparladık.

Haziran ve Temmuz aylarına ait öncüler ekonomide toparlanma sinyalleri veriyor. Ekonomi güven endeksi Nisan ayındaki 51.3 seviyesinden Temmuz ayında 82.2 seviyesine yükselmiştir.