Hipertansiyon sessiz tehlike olmaya devam ediyor
Türkiye'de her üç yetişkinden biri hipertansiyon hastası. Belirti vermeden ilerleyen bu hastalık, kalp krizi ve felç riskini artırıyor. Peki, kimler risk altında, nasıl önlemler alınmalı? İşte cevabı:
Hipertansiyon, yani yüksek tansiyon, sinsi ilerleyen ve çoğu zaman fark edilmeden ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir hastalık.
Özellikle baş ağrısı, baş dönmesi, çarpıntı ve görme bozuklukları gibi belirtilerle ortaya çıksa da pek çok kişi tansiyonunun yüksek olduğunu rutin kontrol sırasında öğreniyor. Sıradan gördüğümüz bir baş ağrısı aslında tansiyon kaynaklı olabiliyor.
Kalp krizi ve felç riski artıyor
Uzmanlar, kontrol altına alınmayan hipertansiyonun; kalp krizi, inme (felç), böbrek yetmezliği ve göz hasarları gibi kalıcı sağlık sorunlarına neden olabileceğini belirtiyor. Yüksek tansiyon uzun vadede kontrol altına alınmazsa organlarda kalıcı hasara neden olabiliyor.
Kimler risk gurubunda?
Aile öyküsü, ileri yaş, obezite, hareketsizlik, sigara ve aşırı tuz tüketimi hipertansiyon riskini artırıyor. Özellikle ailede yüksek tansiyon ile ilgili genetik bir durum varsa, kişilerin mutlaka düzenli olarak tansiyon kontrollerini yapmaları gerekiyor. Ayrıca, 40 yaş üstü bireylerin, yılda en az bir kez tansiyonlarını ölçtürmeleri öneriliyor. Özellikle şeker hastaları ve böbrek hastalarının durumlarını daha yakından izlenmesi öneriliyor.
Yaşam tarzı değişikliği şart
Hipertansiyonla mücadelede ilaç tedavisi kadar düzenli egzersiz, dengeli beslenme, tuz tüketiminin azaltılması, ideal kiloda kalma ve sigaradan uzak durma da büyük önem taşıyor. Ayrıca stresle baş etme yöntemleri de tansiyon dengesinde etkili olabiliyor.
Kontrol şart!
Uzmanlar, “tansiyonum yok” düşüncesiyle hareket etmenin büyük bir hata olduğunu vurgulayarak, özellikle sabah saatlerinde ölçüm yapılmasını ve değerlerin kaydedilmesini öneriyor. Normal tansiyon değeri genellikle 120/80 civarında kabul ediliyor.
Bakmadan Geçme





