Japonya'da Koronavirüs'ün bilinmeyen bir ana bulaşma yolu daha keşfedildi!
Uzmanlar, bu virüsün yayılmasını önlemek için şu anda onun yayılma mekanizmasını inceliyorlar.Japonya Enfeksiyon Hastalıkları Birliği Başkanı Kazuhiro Tateda: Görünüşe göre insanlar birbirinden belli bir mesafede uzak dursalar bile bu yayılma sohbet esnas
Uzmanlar, bu virüsün yayılmasını önlemek için şu anda onun yayılma mekanizmasını inceliyorlar.
Japonya Enfeksiyon Hastalıkları Birliği Başkanı Kazuhiro Tateda: Görünüşe göre insanlar birbirinden belli bir mesafede uzak dursalar bile bu yayılma sohbet esnasında bile gerçekleşebiliyor. Bu vakalar sıradan damlacıkların oluşturduğu enfeksiyonlar ile açıklanamaz. Biz enfeksiyonu, mikrometre partiküllerinin oluşturduğunu düşünüyoruz. Bu yayılma mekanizmasını mikro damlacık enfeksiyonu olarak adlandırıyoruz. Peki bu nasıl gerçekleşiyor.
NHK, bir grup araştırmacılar ile deneyler yapıyor. Bu ekip, lazer ışını ve yüksek duyarlı kamera kullanarak partikülleri yani o damlacıkları havada yakalamaya çalışıyor. Bu teknoloji bize 0.1 mikrometre boyundaki partikülleri bile görüntülememizi sağlıyor. Hapşıran birisinin ağzından çıkan partikülleri görüntülüyoruz. Normalde hepsinin yere düştüğünü sanıyoruz fakat yüksek duyarlı kameramızda incelediğimizde havada asılı kalan partiküller olduğunu da rahatlıkla gözlemliyoruz. 1 milimetrenin 100 kat daha küçüğü olan partiküller çok küçük ve çok hafif oldukları için havada kalabiliyorlar. Bu sadece hapşırmayla da meydana gelmiyor. Bu deneyi iki kişinin yakın mesafeden yaptığı sohbet için de gerçekleştirdik. İnsanlar sesli konuşurken çok fazla mikro damlacıklar oluştururlar. Bu iki kişinin sohbeti esnasında oluşan damlacıklar havada olduğu gibi duruyorlar ve hiçbir yere gitmiyorlar. Bu damlacıkların ne kadar fazla olunca enfeksiyona sebep olduğu henüz bilinmiyor ama Kazuhiro Tateda bu damlacıkların da koronavirüsü rahatlıkla yayabileceği gerçeğini göz ardı etmememiz gerektiğini söylüyor ve ekliyor: bu mikro damlacıklar çok sayıda virüs taşırlar, biz onları sesli konuştuğumuzda ya da derin nefes aldığımızda üretiriz. Etrafımızdaki insanlar da onu soluyor ve böylece virüs yayılıyor. Riski şimdi görmeye başlıyoruz. Bu virüsün yayılma riski dar, kapalı alanlarda çok daha yüksektir. Sınıf ortamında on kişinin olduğunu düşünelim: Birisi öksürüyor ve ortalama yüzbin damlacık yayılıyor. Yeşil ve sarı olan damlacıklar ağırlıklarından ötürü yere düşüyor fakat kırmızı damlacıklar çok hafif olduğu için havada asılı kalıyorlar. Yirmi dakika sonra bile aynı damlacıkların havada halen var olduklarını gözlemledik. Hava akımı ya da havalandırma olmazsa o damlacıklar hareket edemez, kendi başlarına hareket edebilme özellikleri olmadığı için oldukları yerde kalırlar. Bu mikro damlacıklardan kaçınmanın yolları var. Birer saat aralıklarla bulunduğumuz yeri havalandırmak ve pencereleri açmak. Onlar çok hafif oldukları için herhangi bir hava akımı onları hareket ettirebilir. Bunu saatte bir yapmalıyız. Bu, enfeksiyona yakalanma riskimizi düşürecektir.
Bakmadan Geçme





